Gündem

İmha emrini kim verdi?

İrticayla Mücadele Eylem Planı'yla ilgili olarak savcılığın çağırdığı 7 isim "tanık" sıfatıyla ifade verdi.

31 Ekim 2009 02:00

İrticayla Mücadele belgesiyle ilgili ihbar mektubunda delilleri yok etmekle suçlanan yedi asker ve bir sivil dün savcılara ifade verdi. Aralarında Albay Dursun Çiçek yoktu.


ESKİ SAVCI SACİT KAYASU'NUN 'BELGE ARTIK BİR KAĞIT PARÇASI  DEĞİLDİR' AÇIKLAMASI İÇİN TIKLAYINIZ...


Suçlananlar

İhbar mektubunda suçlanan isimler şöyle:

* Org. Ergin Saygun
* Org. Hasan Iğsız
* Korg. H. Nusret Taşdeler
* Kurmay Albay Uğur Berksun
* Albay Dursun Çiçek
* Albay Sedat Özüer
* Albay İlker Ziya Göktaş
* Albay Fuat Selvi
* Albay Şükrü Kısadere
* Üsteğmen Erhan Sakallı
* Üsteğmen Kazım Bozkurt
* Üsteğmen Fatih Karacaer
* Üsteğmen Berrin Şahin
* Astsubay Başçavuş Mustafa Urhan
* Sivil memur Rıfat Sülük.
* Hv. Öğ. Bnb Hicri Dinçerkol

AKP’yi bitirmek amacıyla hazırlandığı belirtilen ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın hazırlanmasında ve plan hazırlandıktan sonra bazı belgelerin ortadan kaldırılmasında görev aldıkları öne sürülen yedi asker ve bir sivil memur dün savcılıkça sorgulandı.

Biri şüpheli, yedisi tanık olarak ifade veren 8 kişi, savcılıktaki işlemlerinin ardından adliyeden ayrıldı.

Savcılara ifade veren Hv. Öğ. Bnb. Hicri Dinçerol’a, ihbar mektubunda yer alan “Dinçerol, söz konusu belge hakkında ‘Bu belgeyi biz hazırlamıştık, nasıl sızdı anlayamadım?’ demiştir” şeklindeki ifade soruldu. Milliyet gazetesinin haberine göre, Dinçerol, hakkında çıkan ifadeleri yalanladı, bu iddiaların gerçekle bağdaşmadığını ve hayal ürünü olduğunu kaydetti. Bilgisayarın harddisklerinin geri getirilmeyecek şekilde silinmesinde görev aldıkları öne sürülen Bilgi Sistemleri İşlem Şubesi’ndeki personel de iddiaları yalanladı. Bilgisayarların harddisklerinin ortadan kaldırılıp kaldırılmadığı sorulan personel, kısa ve net olarak iddiaları yalanladı ve “iddiaların kesinlikle hayal mahsulu olduğunu” söyledi.

Sivil kıyafetli olan Albay Şükrü Kısadere, Hava Öğretmen Binbaşı Hicri Dinçerol, üsteğmenler Erhan Sakallı, Kazım Bozkurt, Fatih Karacaer, Berrin Şahin, Astsubay Başçavuş Mustafa Urhan, sivil memur Rıfat Sülük dün saat 13.00 sıralarında sivil muhafız askerler eşliğinde sivil plakalı beyaz bir minibüsle Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Hâkim ve savcıların kullandığı protokol kapısından adliyeye alınan 8 kişinin yüzlerini gizlediği görüldü.

İfadeye 9 kişinin çağrıldığı ancak bir tanık askerin yurtdışında bulunduğu için daha sonra ifade vermeye geleceği belirtildi.

Çiçek’e tebligat yok

Adliyede yaklaşık 3,5 saat kalan askerler ile memurun ifadelerini aralarında Zekeriya Öz’ün de bulunduğu Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar aldı. İfade işlemleri sonrasında serbest kalan Hicri Dinçerol ile diğer askerler ve sivil memur adliyeden aynı araçla ayrıldı.
İddiaların odağındaki isim olan ve “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın altında imzası bulunduğu öne sürülen Kurmay Albay Dursun Çiçek’e ve avukatına ifadeye çağrılmalarına ilişkin bir tebligatın da henüz ulaşmadığı öğrenildi.

Ergenekon savcılarına gönderilen ihbar mektubunda astsubay rütbesinden orgeneral rütbesine kadar 18 askerin ismi geçiyor. Bu askerlerden bir tanesi şüpheli olmak üzere yedisinin ifadesine başvuruldu.

İhbarda adı geçenler ifade veriyorlar

İhbar mektubunu kaleme alan, halen TSK’da görevli olduğunu belirten subay, dün ifade veren askerlerden Kısadere, Sakallı, Bozkurt, Urhan ile sivil memur Sülük’ün adından  söz etmişti:

İhbar mektubunda, İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın basında yer alması ardından tüm bilgisayarlar temizlenirken imha sürecinin bizzat Org. Ergin Saygun’un özel sekreteri Kur.Alb. Uğur Berksun tarafından takip edildiği öne sürülmüştü. Bu işlemde Alb. Şükrü Kısadere, Ütğm. Erhan Sakallı, Ütğmn Kazım Bozkurt, Bçvş. Mustafa Urhan ve Svl. Me. Rıfat Sülük’ün görev aldıkları öne sürülmüştü. İhbar mektubunda, dün ifade veren askerlerden Üsteğmen Fatih Karacaer ve Berrin Şahin’in ( Askeri Hâkim Yüzbaşı Volkan Şahin’in eşi) de operasyonda görev aldıkları iddiası da yer alırken, soruşturma kapsamında “şüpheli” sıfatıyla ifade veren Dinçerol’dan ise “cuntanın bir elemanı olduğunun ve söz konusu cuntanın faaliyetlerinin İrticayla Mücadele Eylem Planı’yla sınırlı kalmadığının açık bir göstergesidir” diye söz edilmişti.

Askeri savcılık belgeyi 5 ayrı kuruma inceletecek

Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın, Adli Tıp Kurumu’nun, Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı sonucuna vardığı İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesinin ıslak imzalı halini 5 ayrı kuruma incelenmesi için göndereceği ileri sürüldü. atv’nin haberine göre, fotokopi belgeyle ilgili ilk soruşturmayı takipsizlikle sonuçlandıran Askeri Savcılık, ıslak imzalı belgeyi, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri ve bazı özel hastanelerin laboratuvarlarında inceletecek. Belge ile ilgili hazırlanacak kriminal inceleme raporu, Çiçek ve diğer askeri personel hakkında yürütülecek soruşturmada önemli bir rol oynayacak. Genelkurmay Askeri Savcılığı, daha önce belgenin fotokopisini, kriminal inceleme için Jandarma Kriminal Dairesi, Adli Tıp Kurumu ve TÜBİTAK’a göndermişti. Askeri savcılık, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ise daha önce hazırlanmış kriminal raporunu istemişti.

Ankara ‘yetkisizim’ deyip dosyayı İstanbul’a gönderdi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nın kimin tarafından hazırlandığının bulunması için İstanbul’dan gönderilen dosyayı, eylem planının aslı olduğu iddia edilen belgenin açığa çıkması üzerine kapattı. Başsavcılık, dosyayı, yetkisizlik kararıyla yeniden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Böylece, Genelkurmay Başkanlığı’nın istemiyle başlatılan soruşturma dosyası, İstanbul Başsavcılığı tarafından Ankara Başsavcılığı’na gönderildikten kısa bir süre sonra yeniden İstanbul’a gitti. Ankara Adliyesi’nde rutin incelemelerde bulunan Adalet Bakanlığı müfettişlerinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisizlik kararı vermesinden kısa süre önce, söz konusu dosyayı inceledikleri ve içindeki belgelerden örnekler aldıkları da öğrenildi.