Ekonomi

IMF'siz de oluyormuş

Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras bugünkü yazısında olası IMF anlaşmasını değerlendirdi.

24 Şubat 2010 02:00

T24 - Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras bugünkü yazısında olası IMF anlaşmasını değerlendirdi. Uras, "Biz IMF olmadan yaşamayacağımıza inanmıştık. Ama gördük ki, IMF olmadan da olabiliyormuş" yorumunu yaptı.

Güngör Uras'ın Milliyet gazetesinde "IMF olmadan da olabildiğini gördük" başlığıyla (24 Şubat 2010) yayımlanan yazısı şöyle:





Biz IMF olmadan yaşamayacağımıza inanmıştık. Ama gördük ki, IMF olmadan da olabiliyormuş.

O halde nedir bu ısrar?

Unutalım IMF‘yi. İşimize bakalım.

Kriz telaşı içinde IMF’den 100 milyar dolar beklentisi yaratıldı. Derken rakam indirile indirile 15 milyar dolara kadar indirildi.

-  IMF ile anlaşamazsak döviz girişi durur, doların fiyatı 2 TL olur deniyordu. Döviz girişi durmadı. Doların fiyatı 1.50 TL’lerde dolandı, durdu.

-  IMF olmazsa, bankalar ve özel sektör borçlarını çeviremez deniliyordu. Çevirdiler.

-  IMF arkamıza geçmezse kredi itibarımız sıfır olur. Kredi notlarımızı kırarlar deniliyordu. Kredi itibarımız iyi. Daha önce not kıranlar, şimdi not yükseltiyor.

Şimdilerde, Türkiye’nin IMF ile anlaşmasını isteyenlerin gerekçesi şu: “IMF olmazsa ekonomi büyüyemez”.

İyi de... Bizim ekonominin büyümesi neden durdu? Neden çok kişi IMF ile anlaşırsak büyümenin tekrar başlayacağını sanıyor?

Bu krizden önceki krizlerin tamamı bizim milli krizimizdi. Milli krizlerimiz “döviz” bitince çıkardı. Talep olduğu halde dövizsizlikten yatırım ve üretim yapılamaz, arz talebi karşılamaz, kriz başlardı.

IMF’den döviz gelince, döviz bulunmadığı için duran  yatırım ve üretim uyanır, arz artar, arz talebi karşılar, kriz sona erer, ekonomi büyürdü.

Dövizi şöyle böyle bulabiliyoruz

Bu defaki kriz milli kriz değil. Küresel kriz: Bu kriz döviz yokluğundan, arzın talebi karşılayamamasından çıkmadı. Tersine talep daralmasından çıktı.

Yatırım ve üretim için yeterli döviz var. Hem de ucuz döviz var. Ama içeride ve dışarıda talep olmadığından yatırım ve üretim yapmak isteyenler yapamıyor. Mevcut kapasitelerini kullanamıyor.

Bu kriz yatırımcıya ve üreticiye döviz dağıtmakla, kredi vermekle çözülemez. Bu kriz ancak talebin canlanmasıyla çözülür. Talep ise insanların gelirleri artınca, insanlar para harcamaya başlayınca çözülür.

Şimdilerde döviz var, talep yok

Ekonominin canlanması için, üretim ve istihdam artışının başlaması için üreticinin paraya ihtiyacı yok. Onların cebine tüm IMF dövizi konulsa ekonomide büyüme başlayamaz.

IMF parası ile ekonomiyi harekete geçirmenin tek bir yolu vardır. IMF parası tüketicinin cebine konulur. Tüketici bu parayı harcar. Talep canlanır. Talep canlanınca yatırım, üretim artar. Bu da olacak bir şey değildir.

Unutmayalım, IMF parası hibe değildir. Borçtur. Faizi düşüktür ama sonunda biz bu borcu ödemek zorundayız.

Tekrarda yarar var. IMF’den gelecek dövizin ekonominin bugünkü durumunda yararı yok. Yatırımları, üretimi, büyümeyi artıramaz. Olsa olsa bir süre için doların fiyatını düşürür. O kadar. (Ucuz döviz ucuz ithalat demektir. İhracatın zorlaşması demektir. Sonuç olarak, üretim artışına değil, üretimin daha da daralmasına yol açar. Ekonomiyi büyültmez, küçültür.)