Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) eski baş ekonomisti Profesör Kenneth Rogoff, Çin'de ekonomik büyümenin yavaşlamasının dünya ekonomisi için en büyük tehdit olduğunu söyledi.
BBC'ye konuşan Kenneth Rogoff, Çin'in küresel büyümenin en önemli lokomotiflerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Çin ekonomisindeki "sert inişin" göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan Rogoff, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çin büyük bir siyasi devrim yaşıyor ve bence ekonomi resmi verilerin gösterdiğinden çok daha büyük bir hızla yavaşlıyor. Eğer dünyada borç sorunu olan bir bölge arıyorsanız Çin'e bakın. Borçlanarak büyümek devam ettirilemez."
Rogoff, ABD'nin ve dünyanın önde gelen üniversitelerinden Harvard'da ekonomi profesörü.
Uluslararası Ödeme Bankası, geçen hafta Çin'in borçlarının gayri safi yurt içi hasılaya oranının yüzde 30,1'e çıktığını açıklamıştı.
Bu açıklama, Çin'deki ekonomik büyümenin 'kredi balonu'na bağlı olduğu kaygılarına neden olmuştu.
Profesör Rogoff ise "Herkes Çin'in farklı olduğunu çünkü her şeyin devletin kontrolünde olduğunu söylüyor. Zaten hızlı bir düşüş yaşıyoruz ama Çin'in daha büyük bir sorun haline gelmesinden korkuyorum" dedi.
Avrupa ve ABD'nin, Çin'in ekonomik yavaşlamasına hazır olmaları gerektiğini belirten Rogoff, "IMF küresel büyüme tahminini 9 yıldır düşürüyor ve söylenenlere göre yine öyle yapacaklar" diye konuştu.
Rogoff, Çin'deki durumun dışında, ABD başkanlık seçiminin nasıl sonuçlanacağının da küresel çapta belirsizlik yarattığını söyledi.
Ken Rogoff, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın kazanması durumunda ne yapacağını kestirmenin zor olduğunu, Demokrat başkan adayı Hillary Clinton'ın ABD'nin altyapısı için yapmayı planladığı harcamaların Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi tarafından engellenebileceğini öne sürdü.
Rogoff, "Trump'ın kazanmasından kesinlikle endişeliyim çünkü bunun neyi getirebileceğini bilmiyoruz. Ne Trump'ın, ne Clinton'ın ticaret politikasına katılıyorum. Bence serbest ticaretin ABD'ye oldukça yararı dokundu. Bu nedenle bir ekonomist olarak bu yılki seçimleri gözlemlemek benim için acı verici" dedi.
Profesör Kenneth Rogoff, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararının (Brexit) ülke ekonomisi üzerinde uzun vadede yaratacağı etkinin, henüz yeni bir ticaret modelinin belirlenmemesi ve Avrupa ekonomisinin İngiltere birlikten çıktıktan sonra ne durumda olacağının bilinmemesi nedeniyle henüz değerlendirilemeyeceğini söyledi.
İngiltere Merkez Bankası'nın referandum sonrası aldığı kararları öven Rogoff, "Para politikasının da sınırları var, her derde deva olamaz" dedi.
"İşler yolunda giderken çok fazla kredi almak ve işler kötüleşince bunun için sorumlu tutulmak merkez bankacılarının kendi suçu. Ancak para politikası yaşlanan bir ekonomiyi gençleştiremez. Ufak yeniliklerin yapıldığı bir ekonomiyi birden yenileştiremez. Çürüyen bir banka sektörünü iyileştiremez" diyen Rogoff, para politikasının durumunun kendisini endişelendirdiğini söyledi.
Rogoff, "Avrupa'daki merkez bankaları bankacılık piyasasından hatırı sayılır bir oranda borç satın alıyorlar, bu Çin'de, Hindistan'da ve Japonya'da da yapılıyor. Bir çok baskı unsuru var ve uzun vadede merkez bankalarının bağımsızlıklarını kaybetmesi beni endişelendiriyor" diye konuştu.