İngiliz The Observer gazetesinin haberine göre BM Komisyonu’nda toplanan ünlü ekonomistler krizin başlamasından bu yana gelişmekte olan ülkeler arasında gerçekleşen en büyük kurtarma paketinin 25 milyar dolarla Türkiye’ye gidebileceğini açıkladı
Pazar günleri The Guardian’ın yerine yayımlanan The Observer'ın haberine göre aralarında Nobel ödüllü iktisatçı Stiglitz’in de bulunduğu Birleşmiş Milletler Komisyonu’nda dünyaca ünlü ekonomistler bir araya geldi. Komisyonda Türkiye ile IMF arasında tamamlanmak üzere olduğu belirtilen stand-by anlaşmasının, krizin başlamasından bu yana gelişmekte olan ülkeler arasında gerçekleştirilen en büyük kurtarma operasyonu olmasının beklendiği dile getirildi.
Haberde, IMF’nin, Türkiye’ye stand-by çerçevesinde sağlayacağı kredinin 25 milyar dolara kadar çıkabileceği tahminlerine de yer verildi.
Destek en az yüzde 20 artmalı
Toplantı sonrasında yapılan açıklamada kredi krizinin gelişmekte olan ve fakir ülkelere olan etkileri hatırlatıldı. Açıklamada gelişmiş ülkeler tarafından geçtiğimiz yıl devreye alınan milyarlarca dolarlık kurtarma paketlerinin işe yaraması için bu ülkelerin, dünyanın en fakir ülkelerine yapılan desteği en az yüzde 20 artırması önerildi. Yapılan açıklamaya göre krizden ağır etkilenen bu ülkelerin de böylece kendi kurtarma paketlerini hazırlayabileceğine dikkat çekildi.
“Kasım ayı gibi kısa bir süre öncesine kadar Ankara, IMF’den yardıma ihtiyacı olmayacağında ısrar ediyordu. Ancak kredi piyasalarındaki daralmanın küresel ticaretteki düşüş ile körüklenmesinin etkisi ile merkezi Washington’da bulunan kredi kurumu ile müzakere açmak zorunda kaldı. Analistler, kredinin 25 milyar dolara kadar çıkabileceğini söylüyorlar, bu da, krizin, başlamasından bu yana IMF için krizin total maliyetini 70 milyar dolara yakın bir düzeye çıkartır.”
2001’den sonra en kötüsü
The Observer, haberinde Economist Intelligence Unit’in (EIU) Türkiye uzmanı Robert O’Daly’nin görüşlerine de yer verdi. O’Daly, geçen eylül ayında Lehman Brothers’in çöküşünü izleyen, dünya çapındaki güvendeki düşüşün, Türk ekonomisini 2001 yılındaki krizden bu yana “en kırılgan” hale getirdiğini öne sürdü.