T24 - Yunan basını, tüm göstergelerin hükümetin bütçe açığını kapatma çerçevesinde AB-Uluslararası Para Fonu (IMF) destek mekanizmasını faaliyete geçirmeye hazır olduğu ortaya koydukları değerlendirmesinde bulundu. Basın, "IMF'nin dişleri arasına sürükleniyoruz" yorumunda bulundu.
Basın-yayın organları, kar peşinde koşanların Yunan tahvillerine şiddetli saldırıları sonrasında ülke ekonomisi açısından kritik gelişmeler yaşandığını, yarın ise AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF yetkililerinin temaslarda bulunmak üzere Atina'ya ulaşmalarının beklendiğini duyurdular.
Medya, söz konusu IMF yetkililerinin, hükümetten 2010 içinde başta emeklilik yaşının uzatılması olmak üzere kamu sektöründe ek önlemlerin alınmasını da talep edeceklerini ileri sürdü.
''Başvurudan sonra her şey değişecek'' başlığını kullanan Kathimerini gazetesi, IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Komisyon'un Atina'dan sigorta alanında 2010 içinde ek önlemler alınmasını isteyeceğini yazdı.
Gazete, Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun tüm diplomatik temaslarına ve çabalarına rağmen ''Yunan ekonomisinin piyasalarla mücadelesinde başarılı olmadığını'' belirterek, önümüzdeki yakın dönem içinde kurtarma paketine resmen başvurulacağının açıklanacağını kaydetti.
Haberde, Yunan ekonomisinin yarından itibaren IMF, Komisyon ve Avrupa Merkez Bankası'nın merceği altında bulunacağı ve alınan tüm sert önlemlere rağmen bütçe gelirinde büyük açık bulunduğu belirtildi.
To Vima gazetesi ''Kemerleri sıkın yarın IMF geliyor'' başlıklı haberinde, Atina'nın yarından itibaren AB destek mekanizmasının çalıştırılması için sert müzakerelere başlayaçağını kaydetti.
Haberde, yabancı piyasaların Atina'ya kredilerini kısıtladıkları ve sadece mekanizmaya başvurulması halinde tavır değiştirecekleri de belirtildi. Elefterotipiya gazetesi ise ''Özel sektör ameliyathanede'' başlıklı haberinde, Yunan ekonomisinin çıkmazda bulunduğunu ve yarından itibaren özel sektörün de müzakere masasında bulunacağı yorumunu yaptı.
Gazete, troykanın dosyasında devlet harcamalarının kısıtlanması, KDV'nin arttırılması ve emeklilik yaşının yükseltilmesini öngören ek önlemlerin bulunduğunu savunurken, hükümetin ise 2010 yılı içinde başka önlemler alınmayacağını açıklaması dolayısıyla zor durumda bulunduğunu yazdı.
Haberde, banka sektörünün son dönemde yabancı piyasalarda likit sorunu ile karşı karşıya geldiği için hükümete kurtarma mekanizmasına bir an önce başvurması yönünde baskı yaptığı da belirtildi.
Ethnos gazetesi ise, ''3 yıllık tünel'' başlığı altında verdiği haberinde, hiç kimsenin kurtarma paketi ve IMF'ye başvurulmasını arzu etmediğini ancak artık bu gelişmenin eşiğinde bulunulduğunu yazdı.
Gazete, IMF yetkililerinin Ocak ayından bu yana hükümetin açıkladığı İstikrar ve Kalkınma Programı'nın uygulamasını yakından izlediklerini, ancak gecikmeler olması halinde hemen müdahalede bulunarak 2013 yılına kadar, sosyal alandan 20 milyar Avro'nun tasarruf edilmesini talep edeceklerini kaydetti.
''Borcun şartları önemli''
Diğer yandan, Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakostandinu'nun 16 Nisan'da Madrid'de gerçekleştirilen AB Ekonomi Bakanları Gayrıresmi Toplantısı'nda (Ecofin) yaptığı açıklamalara da değinilen haberlerde, Maliye Bakanı'nın, ''Şu anda ülke için önemli olan konunun, ekonomik destek mekanizmasının devreye sokulmasının kararlaştırılması halinde, alınacak borç ile bunun verilme şartları olacağını'' vurguladığı kaydedildi.
Haberlerde, Papakostandinu'nun Yunan makamları ile Komisyon, Avrupa Merkez Bankası ve IMF yetkilileri arasında yapılacak müzakerelerin neticesi konusunda iyimser göründüğü değerlendirilmesinde bulunulurken, Maliye Bakanı'nın ''Benzeri görülmemiş bu müzakerelerde tarafların ortak bir noktada buluşacakları ve tatmin edeci bir anlaşmaya varacakları'' görüşünde olduğu da vurgulandı.
Papakostandinu'nun Yunanistan'ın söz konusu taraflar ile varacağı anlaşmanın, ''ülke için gereklilik teşkil eden'' olacağını söylediğinin de altı çizildi.
Haberlerde, Yunanistan Maliye Bakanlığı'nın da görüşmelerden ortaya çıkacak olan programın, bütçe alanında istikrara ve ülkenin ihtiyaç duyduğu büyük değişikliklere yolu açacağı görüşünü savunduğu belirtildi.
Öte yandan, Yunanistan'ın önümüzdeki günlerde yardım mekanizmasını devreye sokup sokmayacağı konusunda karar alacağını söyleyen Papandreu'nun New york mahreçli haftalık bir dergiye verdiği mülakata da değinilen haberlerde, Başbakan'ın yardım mekanizmasının bir kurtarma paketi programı olmadığını ancak ülkeye gerekli reformları yapabilmesi için alan sağlayacağını kaydettiği vurgulandı.
Haberlerde, Papandreu'nun Yunanistan'ın mayıs ayında piyasalardan borçlanması konusunda sıkıntı yaşanmayacağı değerlendirmesinde de bulunduğu kaydedildi.
Yunan medyası, IMF'nin destek mekanizmasına katılımının Yunanistan'da, ''ülkenin IMF'nin dişleri arasına sürüklendiği'' yorumunun yapılmasına yol açtığı değerlendirmesinde bulunurken, Yunanistan Başbakan Yardımcısı Teodoros Pangalos'un ise, IMF'yi ''Canavar'' olarak göstermeye çalışanlara müdahale ettiğini belirtti.
Haberlerde, Başbakan Yardımcısı'nın ''IMF'nin Yunanistan'a AB'li ortakların verdiğinden daha düşük faizle borç verdiğini'' vurguladığı ve ''IMF bizden AB'nin istemediği neyi isteyebilir ki?'' sorusunu gündeme getirdiği kaydedildi.
Yunanistan Hükümet Sözcüsü Yorgo Petalotis ise, ''Biz borçlanma konusunda istediğimizi 25 Mart'ta elde ettik'' şeklinde konuştu.
Petalotis, ''Atina'nın isteğinin, gerektiği zaman, en iyi borçlanma şartlarıyla devreye sokulabilecek bir destek mekanizmasına sahip olmak olduğunun'' da altını çizdi.
Bu arada, ''Pulse'' Araştırma Şirketi'nin Atina'da yayımlanan Elefteros Tipos gazetesi için yaptığı kamuoyu yoklamasının, ''IMF'nin yardım mekanizmasındaki rolünün, halkı tedirgin ettiğini ortaya koyduğu'' kaydedildi.
Halkın yüzde 92'sinin hükümetin yeni ekonomik önlemler alacağını düşündüğü, yüzde 52'sinin ise iktidarın izlediği politikayı ''yanlış'' olarak nitelendirdiği belirtildi.
AB liderlerinin 25-26 Mart'taki zirvesinde Yunanistan'ın kurtarılması için, üçte ikisi avro ülkelerinin açacağı kredilerden ve kalanı Uluslararası Para Fonundan karşılanmak üzere 20-22 milyar avroluk yardım paketi üzerinde prensipte görüş birliği sağlanmış, faiz oranı ve kredi vadesi gibi detayların daha sonra belirlenmesi kararlaştırılmıştı.
Yunanistan'ın geçen yıl toplam ekonomik büyüklüğünün yüzde 12,7'sine ulaşan rekor bütçe açığını düşürmek için açıkladığı önlemlerden tatmin olmayan piyasalarda 10 yıl vadeli Yunan tahvillerinin faiz oranı geçen hafta yüzde 7,58'e kadar yükselince, bu ülkenin artık kendi başına borçlanamayacağı ve dış yardım almadan iflastan kurtulamayacağı görüşü ağırlık kazanmıştı.
Maliye Bakanı Papakostandinu ise, 15 Nisanda AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'ye bir mektup göndererek uzun vadeli ekonomi politikası üzerinde müzakere istemişti.
Yunan televizyonları, ''Yunanistan'ın yardım mekanizmasının çalıştırmasına bir adım daha yaklaştığı'' değerlendirmesiyle verdikleri habere göre, Papakostandinu, söz konusu mektubuyla, 11 Nisan 2010 tarihli, Avro kuşağı ülkelerin Yunanistan'a destekleri yönündeki açıklamalar çerçevesinde, Yunan makamlarının, AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile, Şubat ayı ECOFIN kararlarının temel alınacağı, ekonomi politikası içerikli uzun vadeli bir program hakkında müzakere istediklerini ifade ettiğini''
duyurmuşlardı.
Mektupta, söz konusu programın, Yunan makamlarının yardım talebinde bulunmaları halinde, Avro kuşağı ülkeleriyle IMF tarafından desteklenecek nitelik olması konusunun da gündeme getirildiği belirtilmişti.
Yunanistan'ın 300 milyar avroya ulaşan borçlarını çevirebilmek için Mayıs ayı sonuna kadar 22 milyar avroluk tahvil satması gerekiyor.