IMF için dönüm noktası olarak nitelenen yeni borçlanma kuralları, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için ‘daha hızlı, daha çok ve en az koşullu’ krediyi sağlıyor. Özetle yeni kurallar şu olanakları sunuyor:
Kredi verme koşulları modernize edilecek, esnek kredi hattı devreye sokulacak, mevcut stand-by anlaşmalarında esneklik sağlanacak, kredi limitleri iki katına çıkabilecek, geri ödeme koşulları ve vadeleri basitleştirilecek, az kullanılan programlar kaldırılacak. IMF’nin yeni uygulamaya koyacağı enstrümanlar arasında Flexible Credit Line adı verilen Esnek Kredi Hattı Türkiye için en fazla konuşulan seçenekler arasında. Fon bu hattı özellikle geçmiş performansı yüksek ve temel politikaları başarılı olan ülkeler için hazırladı. IMF bu yeni kredi hattı ile ön şart olmadan Fon kaynaklarına ulaşım izni veriyor. Altı aylık ya da 12 aylık bir kredi kullanımına izin veren bu paket, klasik programların 9 yıllık geri ödeme takviminden farklı olarak 3 ila 5 yıl arasında bir geri ödeme süreci öngörüyor. Bu hattın önceki kredi anlaşmalarından farkı “tedbir amaçlı” olarak da istendiği zaman kullanıma sokulabilmesi.
Kuralların temeli esnekliğe dayanıyor
IMF, iyi yönetilen gelişmekte olan ekonomilerin faydalanabileceği yeni bir kredi hattı imkanı oluşturdu. Yeni hattan Türkiye de yararlanabilecek. Türkiye gibi ülkelere yeni ve esnek borçlanma kuralları getiren IMF, kotaların üstünde kredi alma olanağı sunuyor. Anlaşan ülkelerin hemen alabileceği kaynak ‘acı receteli klasik stand-by’ koşullarını en aza indiriyor.
Üst düzey IMF yetkilileri dün yaptıkları açıklamada, değişikliğin Fon'un ülkeleri destekleme yöntemleri açısından bir dönüm noktası olduğunu ve yeni imkanla, gelişmekte olan ülkelerin global ekonomik sıkıntıları atlatabilmeleri için IMF'den daha kolay kredi alabileceklerini belirttiler.
Daha esnek şartları olan yeni kredi hattı, basitleştirilmiş belirli koşulları karşılayan ülkelere, isterlerse anında yararlanabilecekleri, isterlerse de global ekonomik koşulların kötüleşmesine karşı güvence olarak tutabilecekleri bir kredi havuzuna erişim imkanı verecek.
Yeni kredi hattı, IMF'nin Ekim ayında uygulamaya koyduğu kısa vadeli likidite imkanının yerini alıyor. Kısa vadeli likidite imkanı, sağlanan finansmanın çok küçük olduğu ve geri ödeme takviminin çok katı olduğu gerekçesiyle üye ülkelerden rağbet görmemişti.
Üst sınırı olmadan kotanın üstünde kredi alma imkanı
IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn dün yaptığı yazılı açıklamada, "Bu reformlar IMF'nin üye ülkelere sağladığı ve özellikle şimdiki gibi kriz anlarında ihtiyaç duyulan yardımlarda önemli bir yöntem değişimini gösteriyor. Borç vermede sağlanılan bu esneklik, koşulların daha hızlı işleme alınacak şekilde düzenlenmesi, üye ülkelerin ihtiyaçlarına daha etkin cevap vermemize yardımcı olacak. Dolayısıyla da krizi atlatabilmeleri ve sürdürülebilir büyümeye ulaşmalarına yardımcı olacak" dedi.
IMF, yapılan değişikliklerle, kredi hattı imkanını kullanacak ülkelerin alacakları borç için "önceden belirlenmiş bir üst sınır" olmayacak. Ödemeler ise üç ile beş yıl arasında yapılacak.
Küresel koşulların zorladığı fon'un yeni borçlanma kuralları, Türkiye gibi ülkelere esnek kurallarla kotasının çok üstünde kredi alma imkanı getiriyor.
Acı reçete yumuşadı
Fon ile anlaşma yapan ülkelerin hemen faydalanabileceği yeni kaynak imkanı, "acı reçete" olarak isimlendirilen "klasik stand-by"ın koşullarını en aza indiriyor.
IMF, Stand-by yaptığı ülke ile sıkı koşullar uygulama ve resmi performans kriterleri istemek yerine, sadece genel makro ekonomik çerçevenin sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye uygun olup olmadığına bakacak.
Yenilik Türkiye’ye de uygulanacak
IMF Strateji, Politika ve Gözden Geçirme Bölümü Başkanı Rıza Moghadam, yaptığı açıklamada, yeni değişikliklerin, Fon ile anlaşma yapmış olan ülkeler ile Türkiye gibi müzakerelerin sürdüğü ülkelere de uygulanacağını bildirdi.
IMF'nin bir dönem Türkiye masası şefliğini de yürüten Rıza Moghadam, yeni değişikliklere ilişkin koşulların 1 Mayıs itibarıyla, yeni değişikliklere ilişkin mali koşulların da 1 Ağustos'ta yürürlüğe gireceğini de kaydetti.
Hedef krizleri önlemek
IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky, geçmişte iyi performans gösteren ülkelerin bile finansman bulmakta güçlük çektiklerini, yeni kredi hattıyla ekonomilerinde ciddi daralmaları önlemenin hedeflendiğini belirtti.
Lipsky, IMF'nin stand-by kredi anlaşmaları da dahil olmak üzere, tüm programlarına katılım koşullarının sadeleştirileceğini ve maliyetlerinin düşürüleceğini belirtti.
Programlara katılan ekonomilerin tüm sorunlarını çözmek yerine, acil önlem alınması gereken alanlara odaklanılacağını belirten Lipsky, "Geleneksel stand-by anlaşmalarımızın koşulları, para politikası, mali politika ve kur politikasının ana unsurlarına odaklandırılacak.
Sürdürülebilir ekonomik büyüme elde etmek için geniş kapsamlı makro ekonomik çerçevenin uygun olmasını sağlayacağız" dedi.
Bunlara ek olarak, ülkelerin kredi programlarında koşul olan yapısal reform hedeflerine ulaşamamaları durumunda, resmi performans muafiyeti almaları gerekmeyecek.
Stand-by anlaşmalarıyla alınacak kredi hacmi ise iki katına çıkarılarak, üye ülkelere IMF kotalarının altı katına kadar kredi verilebilecek. Bu seviyenin üzerindeki kredi başvuruları ise, olağanüstü erişim prosedürleri kapsamında, tek başına değerlendirilecek.