Ekonomi

'IMF ile geciken anlaşma, Merkez'i sıkıntıya sokabilir'

IMF ile yapılacak anlaşmadaki gecikmeyi değerlendiren Goldman Sachs, bu durumun mali dengede bozulma yaratacağını açıkladı.

28 Ocak 2009 02:00

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in, IMF ile yapılacak anlaşmanın Davos’a kaldığı yönündeki açıklamasını değerlendiren Goldman Sachs, bu durumun mali dengede bozulmaya neden olacağını açıkladı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile imzalanması beklenen yeni anlaşma yılan hikâyesine döndü. Hazine, IMF’yle birçok konuda mutabakat sağlandığını, ancak yapısal reformlarla ilgili görüşmelere devam edileceğini duyurdu.

Görüşmelerin Davos’ta süreceğini belirten Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise anlaşmanın seçimden önce yapılacağını söyledi ancak net bir tarih veremedi.

Tüm bu gelişmeleri değerlendiren kredi derecelendirme kuruluşu Goldman Sachs, Türkiye'nin IMF heyeti ile sürdürdüğü görüşmelere verilen arayı 'kötü haber' olarak yorumladı ve bunun yapısal mali dengede daha fazla bozulma riski oluşturarak Merkez Bankası için daha zor ve sıkıntılı bir dönem oluşturabileceği uyarısında bulundu.

Bakan Şimşek imzasıyla daha önce yapılan gecikme açıklamasını hatırlatan Goldman Sachs, raporunda şu ifadelere yer verdi:

‘IMF ekibi resmi anlaşma olmadan ayrılıyor’

"Bakan Şimşek'in açıklamalarında kasıtlı bir şekilde kafa karıştırıcı bir üslup kullanılmış olsa da şurası gayet açık ki IMF heyeti ile iki haftadan bu yana yürütülen görüşmelerde anlaşmaya varılarak niyet mektubu imzalanamadı. Diğer bir deyişle IMF ekibi Türkiye'den resmi bir anlaşma olmaksızın ayrılıyor.

Fakat, IMF ile anlaşmaya varılamamış olması gösteriyor ki her iki taraf arasında ciddi fikir ayrılıkları var. Bu yalnızca mali hedefler ve finansman konusunda değil aynı zamanda da yapısal politika farklılıklarını içeriyor.

‘Hükümet IMF kartını elinde tutuyor’

Eninde sonunda IMF ile bir noktada anlaşmaya varılacağına inanıyoruz. Aksi takdirde geniş kapsamlı bir program üzerinde anlaşma sağlanamamasının maliyeti çok yüksek olacaktır.
Fakat görüşmelerdeki bu son ertelemeden anlıyoruz ki hükümet IMF kartını mümkün olduğunca uzun bir süre, piyasa koşulları hükümeti mecbur etmediği sürece elinde tutmak istiyor. Aksi halde IMF ile bir anlaşma sağlanabilirdi diye düşünüyoruz.

Piyasalar IMF faktörünü fiyatlama sürecini uzattı ve genel olarak bir anlaşmanın sağlanacağı konusunda rahat görünüyor. Piyasalar şimdilik görüşmelerle ilgili gelişmelere çok sert tepkiler vermiyor ancak sonucun daha fazla artması belirsizlikleri artıracak bir unsur olacaktır.

Sonuç olarak, Merkez Bankası agresif faiz indirimi sürecine devam ederken, Hükümetin IMF ile anlaşmaya vardığını görmekten kesinlikle memnun olurdu. Geçtiğimiz 5 yıllık süreç içinde dezenflasyon sürecini destekleyen en önemli unsurlardan biri de yapısal mali denge unsuru ide. Bunun tersine bir gelişme yaşanması TMCB'nin uzun dönemli fiyat istikrarı hedefi açısından çabalarını zedeleyebilir.

Hükümetin IMF ile görüşmelerde isteksiz ve rahat davranması kötü bir sinyal olarak algılanabilir ve yapısal mali dengede daha fazla bozulma riski oluşmasını sağlayabilir. Buna bağlı olarak Merkez Bankası için daha zor ve sıkıntılı bir dönem oluşturabilir."

Şimşek, Davos sonrasını işaret etmişti

27 Ocak Salı günü Merkez Bankası’nın verdiği kokteylde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, şöyle konuşmuştu: “Davos’ta ben görüşmelere devam edeceğim. Dolayısıyla önümüzdeki dönem dediğimiz... Önümüzdeki haftalar, günler. O şekilde algılanmasında fayda var. Bazı noktalarda henüz çalışmaları bitiremediğimiz için bir süre ara verilecek. Ondan sonra da tekrar o kalan unsurlar üzerinde fikir ayrılıkları giderildikten sonra tekrar belli bir noktadan devam edilecek.”

Fikir ayrılıkları devam eden noktaların sorulması üzerine Şimşek, devam eden müzakerelerin içeriğine ilişkin konuşmayacağını söylemişti.

‘Anlaşma için kesin bir gün veremem’

Şimşek, “Niyet mektubu seçim sonrasına mı bırakılacak?” şeklindeki soruyu, “Böyle bir eğilim bulunmuyor. Böyle bir eğilim olsaydı daveti ocak başında değil, ocak sonunda veya şubatta yapardık. Dolayısıyla bizim niyetimiz, eğilimimiz bu. Eğilimimiz programı mümkün olan en kısa süre içinde nihai şekliyle uygulamaya koymaktı. Yaklaşımımız buydu. Dolayısıyla seçim odaklı bir yaklaşık söz konusu değildir” demişti.

Şimşek, müzakerelerin iki tarafı da ilgilendirdiğine dikkati çekerek, “Her zaman söyledim. ‘Bunların ne zaman biteceğiyle ilgili kesin bir gün veremem’ dedim” şeklinde konuşmuştu.

Genel hatlarda mutabakat tamam

Hazine Müsteşarlığı’ndan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla yapılan açıklamadaysa, IMF ile 8-26 Ocak tarihleri arasında yürütülen program çalışmalarının içeriğine ilişkin birçok konuda genel hatlarıyla mutabakat sağlandığı açıklanmıştı. Açıklamada, program kapsamındaki orta ve uzun vadeli bazı yapısal reformlara yönelik çalışmaların tamamlanması için önümüzdeki dönemde görüşmelere devam edileceği vurgulanmıştı.