Finansbank CEO'su:IMF ile stand-by anlaşması bir güvence, şemsiyedir. Türkiye bundan sonra birçok yatırımcı için moda olacak
Finansbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Grup Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Aras, IMF ile bir stand-by anlaşması yapılması durumunda bunun Türkiye'de önümüzdeki yıla yönelik büyüme oranı beklentisini 1-1.5 puan yukarı çekebileceğini söyledi. Referans'ın haberine göre, IMF anlaşmasının Türkiye için katkısının fazla olacağını belirten Aras, "Bu bir güvence, şemsiyedir. Türkiye zaten şu anda ekonomik olarak olumlu bir konjonktür gösteriyor. Bu kriz sırasında dünyadaki diğer ülkelere göre aslında çok avantajlı bir konumdayız" diye konuştu. Krizden birçok ülkenin büyük yaralar aldığını kaydeden Aras, "Biz otomatik olarak yukarı çıktık. Dolayısıyla Türkiye bundan sonra birçok yatırımcı için moda olacak diye düşünüyorum" dedi.
National Bank of Greece (NBG) ile Finansbank'ın IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları dolayısıyla dün İstanbul'da verilen öğle yemeğinde konuşan Aras, Türkiye'deki güçlü finansman sistemine herkesin olumlu baktığını söyledi.
Büyüme yüzde 15 olur
İstanbul'un uluslararası alanda bir finans merkezi olması projesinin de önemli bir hedef olduğunu vurgulayan Aras, IMF-Dünya Bankası toplantılarının, dünyanın krizle uğraştığı bir dönemde İstanbul'da yapılıyor olması ve burada alınacak kararların "İstanbul kararları" olarak tarihe geçmesinin de bir farkındalık yaratacağını söyledi.
Finansbank'ın ortağı NBG Yönetim Kurulu Başkanı Takis Arapoglou da Türkiye'nin bankacılık sektörü açısından en sağlıklı ve en güçlü ülkelerden biri olduğunu ifade ederek, bankalara destek paketi sağlamayan ülkelerden biri olması açısından da Türkiye'nin büyük önem taşıdığını söyledi. Arapoglou, bu yıl resesyondan dolayı Finansbank'ta yüzde 5'lik bir büyüme beklediklerini, ancak Türkiye'nin tekrar toparlanmasıyla bu oranı yüzde 15'e çıkarttıklarını söyledi. Arapoglou, Türkiye'deki büyüme planlarına ilişkin, "Finansbank'ta yapabildiğimiz kadar çok büyümek istiyoruz" diye konuştu. Türkiye'de kredilerin çok düşük seviyede olduğunu, dolayısıyla yüksek büyüme potansiyeli taşıdığını ifade eden Arapoglou, bankacılık alanında bölgesinin "en hızlılarından" biri olan Türkiye'de daha nitelikli müşterilerle büyümek istediklerini söyledi.
Maliyetleri kontrol altına aldıklarını ve kârlılığa odaklandıklarına dikkat çeken Arapoglou, "Türkiye'de daha üst müşteri gruplarına odaklanmak istiyoruz. Buradaki başarımızın sırrı takımın başarısı. Çünkü yönetim ekibinde kimseyi değiştirmedik. Başarının yarısı onların" dedi. Arapoglou, Finansbank'ın İMKB'de halka açıklık oranının çok düşük olmasından dolayı borsadan çıkmayı düşünmediklerini ancak borsada çok az hissenin işlem görüyor olmasının kimseye faydasının olmadığını söyledi. Borsadan çıkmanın yasal olarak mümkün olmadığını da kaydeden Arapoglou, "Türkiye'de düzenlemeler buna izin vermiyor. İdeal olarak yüzde 100'ü bizde olsun isteriz. Ama halka açık kısım yüzde 0,5 seviyesinde. Borsadan çıkmak istemiyoruz, bu bizim için önemli bir hedef değil. Teknik olarak da yapamıyorsunuz. Ancak borsada çok az hissenin işlem görüyor olmasının kimseye faydası olmuyor. Çünkü oluşan fiyat gerçek bir fiyat değil" diye konuştu.