14 Aralık 2021 21:10
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, iş başına geldikten sonra siyasi olarak çeşitli engellerle karşılaştıklarını belirtirken, “İstanbul'da geçmişten bugüne kişi başı yapılan hizmet noktasında ne acı ve tesadüftür ki mevcut iktidar partisine mensup olmayan partiler, ilçeler sıranın en sonundan sıralanıyor. Ve arada dağlar kadar fark var. Devraldığımız andan itibaren gördük ki birçok ilçe binasında, şu gördüğünüz hizmetlerin bile büyük bir bölümünü aslında büyükşehir gidip yapmış oralara. Yani tabiri caizse bizim belediye başkanlarımız ekmeğini taştan çıkarmış. Yani halkına hizmeti, o zor koşullara rağmen bütün sıkıntılı hallerine rağmen başarmayı bilmiş. Bu bence olağanüstü bir emek” dedi.
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı'nin ev sahipliğinde düzenlenen toplu açılış törenine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan yardımcıları Seyit Torun ve Gamze Akkuş İlgezdi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül ve milletvekilleri ile partililer katıldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, iktidar partisinden olmayan tüm belediyelerin, karşılaştıkları engellemelere rağmen başarılı işler yaptıklarını söyledi. İmamoğlu, şöyle konuştu:
Şerdil Başkanımız güzel bir Kadıköy özeti yaptı. Tabii ki heyecanla dinledik, hem yine bir siyasi yol arkadaşlığıyla dinledim, aynı zamanda yine Kadıköylü olarak dinledim. Elbette beraber görev yaptığımız Büyükşehir Belediye Başkanı olarak da dinledim. Yaşanan zorluklar, adaletsizlikler ya da birtakım zorlamalar engellemeler şimdi az önce kent müzesiyle ilgili bir niyetini ortaya koydu ki beraber de konuşmuştuk daha önce. Bir sunumunu da bir arada dinlemiştik. Bunlar güzel ama bir yandan da engellemeler var. Bizde öyle günler oldu ki neredeyse 450 – 500 gündür beklediğimiz kurul onayları söz konusu. Büyükşehir Belediyesi'nde de bunları yaşıyoruz. Burada yıllardır bu işi yaşamış ve geçmiş dönemde de Kadıköy'de yaşamış belediye başkanı arkadaşlarım da var. Bu bize nasıl bir sorumluluk veriyor diye düşündüğümde açıkçası inşallah Türkiye'ye partimizin iktidarını yaşattığımızda her bir fert hepimiz ki sizin zaten hepimize söylediğiniz ve talimat verdiğiniz duygu bu, insan ayırt etmeksizin herkese eşitlikçi bakan ve hiç kimseye engel oluşturmayan, herkesin hizmetinin önünü açan bir görev yapma anlayışıyla bütün arkadaşlarımın görevlerini yapacağına inanıyorum.
Ben mesela İstanbul Belediye Başkanıyım açıkçası şu an İstanbul’da bize muhalif olan 25 belediye başkanı var. Hiçbirisi iddia edemez ki 2,5 seneyi aşkın süredir, 'Şöyle bir işimiz, Büyükşehir Belediyesi'nde takıldı, bize engelleme yapıldı' veya 'Şu işimize köstek olundu.' Hatta açıkçası, bizim işimizi engellemeye çalışan birtakım devletimizin kurumlarıyla iş birliği yapan ilçe belediye başkanlarımız dahi oldu. Yani bu bir akıl tutulması. Mesela ben insan olarak düşünüyorum, 'Bu nasıl yapılır?' Ya inanın düşünemiyorum bile. Yani düşünüyorum demek bile insana zul geliyor, haksızlık geliyor. Dolayısıyla bu devrin değişmesi, bu süreci olumlu bir sürece evirmek bu toplumu bir arada üreten, üretimden faydalanan, eşit bir biçimde faydalanan bir şekle dönüştürmek elbette ki hepimizin sorumluluğu.
Kadıköy Belediyemiz de açıkçası bu mücadeleyi vermiş. Dört ana başlıkta hem yaşam kültürünü hem kent yoksulluğunu hem iklim krizini hem de toplumsal cinsiyet eşitliği başlıklarıyla açıkçası hizmetlerini bizimle paylaştı. Hepimiz gururlandık. Tabii İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak özellikle şunu söyleyeyim: İstanbul'da geçmişten bugüne kişi başı yapılan hizmet noktasında ne acı ve tesadüftür ki mevcut iktidar partisine mensup olmayan partiler, ilçeler sıranın en sonundan sıralanıyor. Ve arada dağlar kadar fark var. Hatta Büyükşehir Belediyesi'ni devraldığımız andan itibaren gördük ki birçok ilçe binasında şu gördüğünüz hizmetlerin bile büyük bir bölümünü aslında büyükşehir gidip yapmış oralara. Yani tabiri caizse bizim belediye başkanlarımız ekmeğini taştan çıkarmış. Yani halkına hizmeti, o zor koşullara rağmen bütün sıkıntılı hallerine rağmen başarmayı bilmiş. Bu bence olağanüstü bir emek. Burada çok kıymetli belediye başkanlarım var.
İlk dönemini yaşayan, ikinci dönemini, üçüncü dönemini ve hatta altıncı dönemini yaşayan belediye başkanımız da var. O bakımdan bunun örneklerini hep birlikte yaşadık. Çok komik hikayeleri var. Genel Başkanım, biz Kadıköy'de yatırımlarımızı çok hızlı ele aldık. Çünkü gerçekten burası büyükşehir açısından ihmal edilmiş bir alandı. Özellikle İSKİ'nin, kangren olmuş noktalara hızlıca girmesi, pandeminin de bize yardım etmesi, zor koşullarına rağmen yardım etmesi burada içme suyu şebekesinden, atık su şebekesi ve kolektörüne ve dere ıslahlarına varıncaya kadar binlerce metrelik hizmetlerimizi yaptık.
Bunların tabii en taçlanan projesi Kurbağalıdere diyebilirim. Gerçekten Kurbağalıdere şu anda İstanbullular için gidip görülmesi gereken bir yer. Daha önce yanından geçilmemesi gereken bir yerdi. Şimdi gidip görülmesi, hatta etkinliklerin yapıldığı bir yere dönüştü. Bu ıslahla beraber aynı zamanda Kadıköy Meydanı'ndaki su taşkınlarını sona erdirecek altyapı çalışmalarımızı bitirdik. Yani İstanbul'da yağmur gökten yağıyor, bereket olarak barajlarımıza gitsin diye dua ediyoruz. Ama yeni göletler var etmiyor, İstanbul'da insanların hayatını perişan eden... O anlamda bunu, İstanbul'un onlarca noktasında ve gerçekten artık bugünkü değeri 2 milyar lirayı aşkın bir yatırımı direkt yaparak, hani bazen derler 'Sosyal demokratlar yeraltına yatırım yaparlar, yer üstünü unuturlar' onu da unutmadık.
Müze Gazhane'yi bitirdik, gerçekten İstanbul'da şu anda en çok konuşulan, en çok ziyaret edilen, en çok rağbet edilen sanat alanlarından birisi oldu. Sadece sanat değil, kültürel anlamda bir değişimin izini bize yaşatıyor ve çocukların, gençlerin, ailelerin mutlulukları bambaşka bir hale dönüştü. Evet, buranın projesi vardı. Evet, temeli atılmıştı, evet belli bir aşamaya gelmişti. Biz bunu hızla bitirdik ama esas olan burada şu: Geçmişte yapılan ve konumlanan fonksiyonları şöyle sağ tarafa koyalım. Bizim yaptığımız ve bitirdiğimiz şekli de sol tarafa koyalım. Bu arada sağı, solu tesadüfen söyledim. Onu söyleyeyim. Ama gerçekten bizim ortaya koyduğumuz bu tasarım ve tasarruf insanları öyle içine çekiyor ki. Çünkü biz orada insanı düşündük. Ve insanın zevk alacağı ve zevk alırken hiçbir kesimi öne çıkararak değil tam aksine her kesimin zevk alacağı bir pozisyona dönüştürdük ve İstanbullular orayı doya doya şu anda yaşıyor. Çok da mutluyuz. Haldun Taner Sahnesi ihmal edilmiş alanlardan birisiydi. Yıllardır üzerine çalışılıyordu. Aslında epeydir kurul izni de olan bir yerdi ama bir türlü başlatılmasıyla ilgili adım atılmadı buraya, biz başladık. İstanbul'un simgesi bir yer. Tabii burada bizim arzumuz aslında buraları başlatırken Kadıköy Meydan sürecini de hızlıca başlatmak yani kıymetli belediye başkanlarım bilmezlerdi beni, tanımazlardı ama onların hemşerisiydim burada yaşarken. Hem Cengiz Bey’in hem Selami Bey'in hemşerileri olarak yaşadım. Yani o dönemdeki meydan şimdikinden daha iyiydi yani. Öyle ifade edeyim. Şimdiki meydan acil SOS veriyor. Diyor ki 'Beni artık vatandaşımla buluştur.' Biz oraya başlamak istiyoruz kıymetli bir yarışma yaptığımızı düşünüyorum. Elbette revizyonları birtakım düzeltmeler olacaktır. Ama ne yazık ki aylardır kurul sürecinde bu projemizi beklemekteyiz.
Fikirtepe kavşağında büyük işler yaptık. Tabii Fikirtepe'yi bu şekilde bitirmek ve bu şekilde anmak, üst geçitler falan değil de yani oradaki koca binalar değil de başka şeyleri konuşmak isterdik. Hatta Şerdil başkanımızla biz Fikirtepe'ye gittik, vatandaşlar tabii sokağa döküldü, kalabalık işte sıkıntılar, problemler. Biz de konuştuk tabii? Kadıköy Belediyesi ki Kadıköy Belediyesi o anlamda yetkisiz bırakıldı oralarda. Tümden büyükşehir ve daha sonrasında TOKİ ve Şehircilik Bakanlığı süreci ele aldı. Buradaki birtakım sorumluluklarımız var, KİPTAŞ'ın yaptığı inşaatları hızlıca bitirdik. Ben oradan kereste alırdım. 80’lerin sonunda, 90’da parkelerimizi alırdık. Bir kısım inşaat malzemelerini alırdık. Merdivenköy'de inşaat yaparken inanın ben o Fikirtepe'yi, yani toprağını öperim. Şehircilik adına oraya bir ihanet yapılmıştır. Fikirtepe belki de dünyanın en kötü kentsel dönüşüm mekanlarından birisi olarak gösterilebilir. 5 milyar liranın üzerinde bir fon oraya ayırarak, burayı çevirmek adına bir kentsel dönüşüm alanını hazırlığını yapıyoruz. Kadıköy'de bunu yapacağız ve oraya örnek, bir aynanın iki yüzü gibi aslında böyle topluma gösterme çabası içerisindeyiz. Bunu da bilmenizi istiyorum.
Bostancı Dudullu Metro Hattı izim için kıymetli. Tam gaz gidiyoruz. Allah'ın izniyle 2022’ de burayı açacağız. Burası Dudullu'dan itibaren aslında toplumun Bostancı'ya ulaşmasını ve deniz otobüsüyle buluşmasını sağlayan önemli bir metro hattı olacak. Neredeyse sıfır seviyesinde aldığımız Göztepe, Ataşehir, Ümraniye metro hattında çok hızlı hareket ediyoruz. Yani burayı da 2023’te açma hedefimiz var. Bunlar da yine Kadıköy'ü çok canlı tutacak, ulaşımını rahatlatacak, yani mahallenin içinden insanlar alıp E-5 aksında başka metro hatlarıyla ve ulaşım akslarıyla buluşturacak bir süreç. Yine Kadıköy Belediyesi'yle ihmal edilmiş alanları, caddeleri, ana aksları birçok projeyi iş birliği yaparak, yol bakım olarak, fen işleri olarak yürütüyoruz. Yine yani Kadıköy Belediyesi için de önemli diğer dönem belediye başkanlığı yapılmış olan belediye başkanlarımızdan da biliyorum ki isteseler de dokunamadıkları Bağdat Caddesi gibi birçok caddeye de beraberce düşünerek, beraberce konuşarak dokunuyoruz ve inşallah burada hızlıca hareket edeceğiz. Şimdi yani şunu söyleyebilirim: İstanbul'da biz eşitliği getirerek yani birçok düzenlemeyi yaparak ve birçok hizmeti buraya taşıyarak bu çalışmaları inanın ki mevcut iktidar partisine şimdilik Ankara'daki iktidar partisine mensup, siyasi partiye mensup belediyelerdeki hizmetlerin aynısını burada sıralayabilirim.
Yani Kadıköy'ün yanına Ümraniye'yi koyabilirim ya da Esenler'i de koyabilirim. Bunda eşitlikçi davranmaya ve yeni bir dönem yaşatmaya devam ediyoruz. İBB bütçesiyle bugüne kadar İstanbul'da birçok ilçeye yapılan hukuksuzluğu ve haksızlığı eşitlemeye devam edeceğiz. Bunu eşitlerken de İstanbul'da özellikle 14 belediyemizin çok başarılı çalışmalarına da hem eşlik ederek hem de kendi sahalarında ürettiklerini alkışlayarak, bulunmaktan da keyif duyuyorum. Bunu da özellikle seçmiyoruz genel başkanım. Ben diğer partilere mensup belediyelerin hiçbir açılışına ve törenine katılmıyorum çünkü davet edilmiyoruz. Davet edilsem zevkle giderim herhalde onu bildikleri için çağırmıyorlar. Yani gelmesin diye tahmin ediyorum ama giderim. Böyle de bir ortam yaratıyorlar, yaşatıyorlar.
Yani bu sırası gelmişken şunu söyleyeyim, alınıyorum söylemek zorundayım. Niye içimde tutacağım? O düşünsün ben düşünmeyeyim. Davet ederlerse gideriz. Davet ettiğimiz bu tür etkinliklere ülkemizin, memleketimizin mülki amirlerinin de katılmasını isteriz. Kaymakamlarımızın, valilerimizin katılmasını isteriz. Yani bu nedir Allah aşkına? Niçin gelmezsin yani? Üzülüyorum buna. Bunu yani o mülki amirlerimizi bu duruma düşürenlere söylüyorum aslında daha çok, onu da ifade edeyim. Mesela devletimizin de İstanbul'da açtığı ya da açılış yaptığı, tören yaptığı hiçbir törene davet edilmedim genel başkanım. Bunu şikâyet edince, ilk defa, inşallah başına bir sıkıntı gelmez, Turizm ve Kültür Bakanlığı'nın AKM Atatürk Kültür Merkezi açılışına davet edildim. Oraya da eşimle gittim.
Bütün bu bakış açısının normalleştiğimiz, insanlarımızın birbirine insan olduğu için bakabildiği, hizmet edebildiği bir dönem, hep birlikte var edelim. Bunun çabasının en iyi örneklerini İstanbul'daki 14 belediyemiz ve İstanbul Büyükşehir Belediyemiz olarak vermeye devam ediyoruz, edeceğiz. En güçlü sahanız olmak için mücadelemizi ortaya koyacağız. Bundan lütfen şüpheniz olmasın.”
© Tüm hakları saklıdır.