Gündem

İmamoğlu'ndan Yıldırım'a: Tavsiyem önce kendi çocuklarına baksın

"Ben kendi çocuğuma baktığımda bizim onlara yetmek konusunda ne kadar sıkıntılı olduğumuzu hissediyorum"

30 Mayıs 2019 13:04

Mazbatası elinden alınan CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Şişli'de eski CHP'li İBB Meclis üyeleri ile buluştu. İmamoğlu, AKP'nin İBB adayı Binali Yıldırım'ın "Yönetime gelseler bile İstanbul'u yönetecek kadroları yok" sözlerine "81 milyon insan da ne cevherler var. Partinin içindeki insanları bırak, 81 milyonun insanın içinde burada bulunan hanımefendiler, beyler ben kendi çocuğuma baktığımda bizim onlara yetmek konusunda ne kadar sıkıntılı olduğumuzu hissediyorum. O lafı eden sayın Yıldırım'a tavsiyem önce kendi çocuklarına baksın. Ondan bile aciz bence" diye yanıt verdi.

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’de İmamoğlu’na eşlik etti.

Sözcü’den Fatma Vurgun’un haberine göre, 10 yıl içinde muhalefet ve iktidar olduğunu belirten İmamoğlu, “Şimdi, daha üst seviyede bir mecrada iktidar olmayı da başardık. Her ne kadar onlar, araya bir reklam alma gibi bir duruma kendilerini soksa da biz kendimizi İstanbul’da iktidar görüyoruz. Bazı psikolojileri iyi görüyor, iyi anlamaya çalışıyorum ve buradan asla ve asla kendisine yapılmasını istemediği şeyi, bir başkasına güç eline geçtiğinde yapacak karaktersizlikte bir adam değilim. Çünkü bu bir karaktersizliktir." dedi.

İstanbul’da iktidar olduklarını ve demokrasiye zarar verildiğini söyleyen İmamoğlu, “Bunu tamir edeceğiz hep birlikte. Sorumluyuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihine dönüp baktığımızda, tarihi ve en önemli sorumluluklardan birinin olduğu döneme denk gelmiş insanlarız. Vazifemizi iyi yapmazsak, omuzlarımızda o yükü hissetmezsek, tarih bizi yarınlarda affetmez.” ifadelerini kullandı.

Yıldırım’a yanıt

Yıldırım’ın “Yönetime gelseler bile İstanbul’u yönetecek kadroları yok” sözlerine de cevap veren İmamoğlu, “Ya siz ne diyorsunuz ya? 81 milyon insan da ne cevherler var. Partinin içindeki insanları bırak, 81 milyonun insanın içinde burada bulunan hanımefendiler, beyler ben kendi çocuğuma baktığımda bizim onlara yetmek konusunda ne kadar sıkıntılı olduğumuzu hissediyorum. O lafı eden sayın Yıldırım’a tavsiyem önce kendi çocuklarına baksın. Ondan bile aciz bence. 81 milyon insan içinde çok kıymetli kadrolar var. Liyakata değer vermeyen ve yıllarca sadece bir kişinin iki dudağının arasından talimat alanların ne yazık ki zihni köreliyor. Toplumu göremiyor. Biz, toplumun tamamından yararlanmak için yönetime talibim. Biz bu kafayla bu yapıyla göreceksiniz millet nasıl ayağa kalkacak. Ekonomide, eğitim de… Millet devleti hatırlayacak, devlette milleti hatırlayacak. Biz, bunu kendi alanında başardık. 5 yıl muhalefeti yaşadım, 5 yıl iktidarı. Şimdi İstanbul’da bunu yaşayacağız.” sözleriyle yanıt verdi.

23 Haziran’da sandıkta herkesin görev almasını isteyen İmamoğlu, “Benim inancım tam çok rahatım. Benim içim rahatsa bir anlamı var demektir. Karşı tarafın tedirginliğini, kaygısını şuradan anlayın. Az yüzüm asılsa ‘Bak kızdı, bak hakaret etti’ diyorlar. Bu kadar bizi izliyorlar. Bazı kişisel analiz uzmanları tutup takip ediyorlarmış. Beni öyle takip edenlerin psikolojisi bozulur yakında. Bir şey bulamadık diye. 18 günde çıldırdılar, 1800 günde ben bunları deli edeceğim" diye konuştu.

“16 milyon insanın hepsi bir şeyler yapmak zorunda.” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendi örgütsel yapımız içerisinde, zaten doğal vazifeli, bu kardeşinizin doğal temsilcilerisiniz. Çünkü ben de sizi temsil ediyorum. Her biriniz Ekrem İmamoğlu’sunuz, ben de sizlerim. Bu şekilde yürüyoruz. Böyle bir yol arkadaşlığı. Çok uzun bir vaktimiz yok. Kalan 23 gün içerisinde temel duruşumuzu asla değiştirmeyeceğiz. Onlar diyor ya, ‘Kızıyor, değişti’. Biz, asla değişmedik, değişmeyeceğiz. Tevazuyla, herkese eşit gözle bakan, hiç kimseyi yadırgamayan, uzaklaştırmayan, konuşan, anlatan… Evet, doğrudur. Bazı insanlar sahada bilinçli dolaşmaktadır. İnanmak ve ikna olmak düşüncesi yoktur. O insanlara karşı çok fazla vakit ayırmadan ama asla münakaşa etmeden bir süreç yaşayıp yaşatıp her gün ben kimi ikna ederim diye 23 gün geçirmeliyiz. Her biriniz ilgili partinizle, bizle ilgili hafızanız var. O hafızaları zorlayacağız. Bu memleketin iyi tecrübelere, kötüyü, kötü koşulları görmüş, baskıyı, ezilmeyi görmüş tam tersini yapmak için ruh hali uygun insanlara ihtiyaç var. Ve bunları şeffaf yapacağız. Yol arkadaşlığı yapacağız. Yolumuz 23 Haziran’a kadar değil.”