Gündem

İmamoğlu'ndan davet polemiğine cevap: Devletimin davetine katılmamazlık etmem

"Toplantıya katılma konusunun, deprem gündeminin yerine geçmesini reddediyorum"

27 Eylül 2019 21:54

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKOM'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyareti sonrası soruları yanıtlarken, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nda (AFAD) gerçekleştirilen Türkiye Afet Planlama Planı Toplantısı'nda bulunmamasına ilişkin olarak, "Devletimizin davet ettiği hiçbir yere katılmamazlık etmem" dedi. İmamoğlu, davet alıp almadığı yönündeki soruyu da aynı şekilde tekrarlayarak yanıtladı.

TIKLAYIN - Fuat Oktay'dan İmamoğlu'na: Bakanlıklarımızın, 1. Ordu'nun burada olduğu anda burada olmayacak, sonra da bunun siyasetini yapacak

Kılıçdaroğlu ile birlikte AKOM'daki basın açıklamasına katılan İmamoğlu, İstanbul'da dün meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depreme ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Depremin bir başka önemli tarafı, 17 Ağustos 1999'daki büyük depremin 20'nci yılında çok önemli bir ikaz olmasıdır. 26 Eylül, önemli bir tarihtir. Depremle ilgili İstanbul'un çok da fazla hazırlıklı olduğunu düşünmüyorum. Milletimize, bir yandan raporlarımızı, bir yandan da eylem planlarımızı hazırlıyoruz. Kasım ayı itibariyle, bütün paydaşlarıyla bir deprem çalıştayı yapacağız. Mevcut durumu analiz edip, çıkaracağımız yol haritasını toplumla paylaşacağız."

Topluma genel olarak depremin 'magazinsel kısmı'nın aktarıldığı eleştirisini yapan İmamoğlu, "İBB olarak, İstanbul'un 39 ilçe belediyesi olarak, elbette ki devletimizin bütün kurumlarıyla bir araya gelerek yapacağımız işlere odaklandık. Afete, deprem anına dönük konularda toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Toplumsal hafızayı taze tutarak depremi sürekli hatırlatan büyük İstanbul tatbikatları yapacak düzeyde bunu milli bir mesele haline getireceğiz" dedi.

"470 büyük toplanma alanından 77'si kaldı"

İmamoğlu, 'toplanma alanları' tartışmasıyla ilgili, "1999 depreminden sonra toplanma alanı çalışması yapılmış. 470 civarında büyük toplanma alanı belirlenmiş. O dönemde topluma açıklanmış. Örneğin, geçmişte Ali Sami Yen Stadı ve çevresi gibi. Bu büyük alanlar, Ali Sami Yen Stadı'nda olduğu gibi bir binaya, yapıya dönüşmüştür. Bunun gibi dönüşümlerden dolayı bu büyük toplanma alanlarından sadece 77'si kalmıştır" derken, "Sadece 20 yılda. AFAD'ın tespit ettiği acil toplanma alanlarının sayısının 2 bin 859 olduğu bilgisi veriliyor. Bu toplanma alanları ile ilgili de bizim yapmış olduğumuz tespitler, ne yazık ki bu alanların bir çoğunun deprem toplanma alanı tanımına uygun olmadığı yönündedir. 200-300 metrekare alanlar şeklinde tanımlanmış 177 adet yer var. 715 adedi de 1000 metrekarenin altında. Bu alanların bir kısmı da deprem toplanma alanı olma hüviyetine sahip özelliklerde değildir. İstanbul'da deprem toplanma alanları konusunda karnemiz biraz zayıf. Bu sorumluluk, İBB ve 39 ilçe belediyesinin sorumluluğundadır. Kafamızı kuma gömecek durumda değiliz. Bu sorunun siyasi partisi olmaz" ifadelerini kullandı.

"Toplantıya katılma konusunun, deprem gündeminin yerine geçmesini reddediyorum"

Kılıçdaroğlu'nu uğurladıktan sonra soruları yanıtlayan İmamoğlu, "AFAD'daki önemli toplantıya katılmadığınız yönünde eleştiriler var, bu konuya bir açıklık getirir misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Devletin en önemli sorunu deprem konusu. Yani depremle ilgili süreç, hazırlıklar, çalışmalar bizim de gündemimizi ve bilgilerimizi tazeliyor. Bu konuya çok yoğunlaştık. Bu konunu, bunun önüne geçmesini istemiyorum. Net söyleyelim ki, devletimin davet ettiği hiçbir yere katılmamazlık etmem."

 

Sorunun, "Davet almadınız o zaman?" şeklinde tekrarlanması üzerine İmamoğlu, yanıtını da yineleyerek verdi:

"Devletimizin davet ettiği hiçbir yere katılmamazlık etmem."

"Devletimin davet ettiği her yere koşa koşa giderim"

İmamoğlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Burası itibarlı bir kurumdur, İBB'dir. 16 milyon insanın yerel idaresidir. Biz, mevzumuz olan konulara değiniyoruz. Mevzumuzun ilgili olmadığı konularda da bilgi almaya çalışıyoruz. Dün davet edildiğim yerdeydim. Devletimin davet ettiği her yere koşa koşa giderim ama bu gündemin, depremle ilgili şu anki yoğun gündemin yerine geçmesini şiddetle reddediyorum, kabul etmiyorum. Bu mevzuya ben dahil olmadım. Dahil olanların da bir an önce gerçek gündeme dönmesini bekliyorum" açıklamasında bulundu.

İmamoğlu, imara açılan toplanma alanlarının listesinin tamamını açıklayacaklarını ifade ederken, "Hepsini açıklayacağız. AVM var, site var, rezidans, site var. Adına ne derseniz… Şimdi konut tabirleri de değişti. Hatta şunu yapacağız. Kasım ayındaki deprem çalıştayımıza hazırlık yapıyoruz. O çalıştayımıza başta Sayın Fuat Oktay olmak üzere, bütün yetkilileri davet edeceğiz. Zaten bir arada yapalım istiyoruz. Depremle ve bu şehrin sorunlarıyla bir arada yüzleşelim istiyoruz. Bir arada, hep beraber tespitini yapıp, çözüm bulalım istiyoruz. Bu işin Ekrem'i, Ahmet'i, Mehmet'i yok. Belki hata yapanların içerisinde CHP'li belediyeler de çıkacak. Varsın çıksın, bana ne! Bundan sonra sorunlara çözüm bulurken de kafamızı kuma sokmayacağız. İki bin 600 civarındaki mevcut toplanma alanının tek tek fotoğrafı, niteliği, uygunluğu, fiziki altyapısı ihtiyaçlarının giderilip giderilmediği noktasında da çalışmamızı yapıyoruz" şeklinde konuştu.

"Şehrin kötü yapılaşma düzenine son verip deprem toplanma alanlarını düzenleyeceğiz"

İmamoğlu, "Güngören'deki küçük bir çocuk parkında insanlar toplanmıştı. Sizin bahsettiğiniz toplanma alanlarında bu tür yerler de var mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Olmaz mı! Şu anda bakın, tespit ettiğimiz öyle yerler var ki, bu tespit ettiğimiz bu toplanma alanlarının içerisinde öyle küçük yerler var ki… Örneğin bir depremde oraya ulaşmak mümkün değil. Orayı depremde toplanma alanı diye tanımlamanın bir anlamı yok. Ben diyorum ki, bu ülkede hangi makamda olursak olalım, yüzleşelim. Ben bir ayıp yapmışsam yüzleşip onu düzelteyim. Bir dönemi karalamak peşinde değiliz. Yüzleşmek peşindeyiz şu anda. Deprem toplanma alanları dahil 2019'a kadar ki 20 yıllık depremden sonraki süreçte iyi sınav vermedik. Vermedi demiyorum, yapmadı demiyorum. Şimdi iyi sınavı vermediğimiz dönemin karşılığında hep beraber bir seferberlik ilan edeceğiz. Deprem, fay hattı şöyle çatladı, şöyle enerji açığa çıkacak, şu tarihte olabilir… Bırakalım bunları. Bizim işimiz o değil. Bizim işimiz bir an önce bu şehrin kötü yapılaşma düzenine son vermek. Bu şehrin deprem toplanma alanlarını düzenlemek, bu şehrin sıkıntılı yapı stokunu güçlendirmek ya da şu an yapıldığı gibi değil makul bir sistemle kentsel dönüşümü hızlıca hayata geçirmek."

İmamoğlu, 'bilim insanlarının Marmara Denizi tabanına sismik aletler yerleştirilmesi için iki Ferrari edecek paraya ihtiyaç olduğunu söylediklerinin' hatırlatılması üzerine, "Konuyu inceleyeceğiz ama konuya parça parça bakmayı doğru bulmuyorum. Olaya bütüncül bakmalıyız. Eğer böyle bir bütçe, bir şehrin bilgi alma sürecine büyük bir katkı sunacaksa, direkt yaparız. Hiç kaçınmayız" diyen İmamoğlu, "Amacımız israfı engelleyip bu tür öncelikli konuları çözmek. Bu tür öncelikli konuları yapacağız ama depremi bütüncül ele almak adına 1-1,5 ay önce konuştuğumuz ve kasım ayında yapmayı planladığımız deprem çalıştayına, tüm bu bileşenleri paydaşları davet edeceğiz. Mevcut durumun fotoğrafını çekeceğiz. İstanbul'u bilinçlendireceğiz. Sonra da İstanbul'un eylem planının İstanbulluya anlatacağız. Biz bu konuda bilimin aklın önünde boynumuzu büker, talimat kabul eder, yolumuza devam ederiz" ifadelerini kullandı.

"Seçim görevlilerinin itibarıyla oynandı"

İmamoğlu, 31 Mart seçiminde görev alanlarla ilgili soruşturmaya ve savcılığın 17 kişi hakkındaki takipsizlik kararına ilişkin de şöyle konuştu:

"Ben dedim diye, tekrar soruşturma canlandı herhalde. Üzülüyorum. Bu memlekette insanlar zan altında bırakıldı. Seçim iptal edildi. Memleketimizin milyonlarca lirası harcandı. İnsanların demokrasi adına vicdanları sızladı. Dünyada itibarımız azaldı. Ama milletçe bunu tedavi ettik. Ama olan, ülkemize oldu o üç-beş ayda. Bu insanların da bence itibarıyla oynadılar. Ama takipsizlik vermesi zaten beklediğimiz şeydi."