Gündem

İmamoğlu: Kafamızı kuma sokmayalım, bu ülkenin yönetimi bu işi beceremedi

"Bizim memleketin bu yönetimden, bu idareden bir an önce kurtulması lazım; dünyanın en ucuz emeği Türkiye’de"

03 Kasım 2021 18:14

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Dünyada bizim ülkemiz kadar son birkaç yılda fakirleşen başka bir ülke yok. Ben dünya ekonomisin de takip ediyorum. Dese ki 'Dünyada her şey kötü biz de kötüyüz' yok. Dünyada bizim kadar fakirleşen ülke yok, yazık. Bu ülkenin enerjisine bu ülkenin genç insanlarına yazık. Her arkadaşın bilgisi var, becerisi var. Kafamızı kuma sokmayalım, bu ülkenin yönetimi bu işi beceremedi" dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün İstanbul'un dar gelirli vatandaşların yoğunlukla yaşadığı ilçelerinden Sultanbeyli’yi ziyaret etti. Sohbet ettiği esnaf ve vatandaşlardan gelen son gelen zamlarla ilgili şikayetler üzerine İmamoğlu, "Memleket yönetilmiyor. Bu ülkede döviz yüzde 30 niye artsın? Ekonomiyi yönetemezsen artar. Bizim memleketin bu yönetimden, bu idareden bir an önce kurtulması lazım. Dünyanın en ucuz emeği Türkiye’de” diye konuştu.

"Benim de ekmek dükkanım var, ben de Halk Ekmek'i yönetiyorum, onun için unu ben de takip ediyorum"

Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli'de ilk olarak bir fırını ziyaret etti. Fırıncı ile İmamoğlu arasında sohbet şöyle gelişti:

İmamoğlu: İşleriniz nasıl?

Fırıncı esnafı: Çok şükür iyi ama undan yağdan susamdan sıkıntılıyız

İmamoğlu: Un fiyatları 3-5 ayda yüzde 25-30 arttı. Benim de ekmek dükkanım var, ben de Halk Ekmek'i yönetiyorum, onun için unu ben de takip ediyorum.

Esnaf: Çözümü bulamıyoruz.

İmamoğlu: Çok acı. Niye böyle? Tabii döviz kurları iyice belini büktü sürecin, biraz da ithal olduğu için ağırlıklı buğday, onun etkisi yüksek.

Esnaf: Baş edemiyoruz.

İmamoğlu: Ben fırıncılık da yaptım. 97’de açtığım fırınımda 30 bin ekmek üretiyordum ben günde.

Esnaf: Burada bu işin babası Ulusoy, kimse dur diyemiyor adama.

"Şu an da biz Halk Ekmek olarak zararına satıyoruz"

İmamoğlu: Ben kişisel olarak firmaları suçlayamıyorum. Bu bir politika, tek başına bir kurumun kararı değil. Ülkedeki buğday üretiminden tut da sana gelene kadar, bunun mayası var, bilmem nesi var. Şu an da biz Halk Ekmek olarak zararına satıyoruz. Şu an memleketin üreteni üretmeyeni, çalışanı çalışmayanı herkes zorda. Şu an ekonomi iyi olmalıydı ama niye bu durumdayız şu an bunu düşünmek zorundayız.

Fırın’dan sonra bir şarküteriyi ziyaret eden İBB Başkanı İmamoğlu, burada bir vatandaşla sohbet etti. İmamoğlu ve vatandaş arasında geçen sohbet şöyle:

Vatandaş: Başkanım alacak gücümüz yok

İmamoğlu: Bak ben şarküteri işine bayılıyorum. Şu şarküteriye giren insan gönül rahatıyla alışveriş yapar. Pırıl pırıl, tertemiz emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Vatandaş: Başkanım alacak gücümüz yok. Emekliyim, aldığım 2 bin lira para. Şuradan aldığım malzeme 150 ya da 200 lira. Benim aylık elektriğim var, suyum var, doğal gazım var.

İmamoğlu: Şu anda Türkiye’de bir vatandaşın alım gücünün son 30 yıldaki en düşük seviyesi. Çok acı.

Vatandaş: Evime yürüyerek gideceğim, buraya geldim burası daha hesaplı, daha uygun diye. Peynirin kilosu 55 lira, ucuz alsam çöpe atacağım yiyemeyeceğim.

İmamoğlu: Esnafımızın suçu yok, bir ya da bir buçuk liralık domates oldu 5 lira, 6 lira. Dolayısıyla koşullar zor. İnan ki kalben söylüyorum, ekonomi bilgimle, siyaseti takip eden, iş adamı olarak söylüyorum bu memleketin sorunu yönetimsel, idari. Bu memleket dirayetli, adaletli, mantıklı, hukuk içerisinde gelir paylaşımını düzenleyici tedbirleri alsın 2-3 senede bu memleketin sorunu kalmaz.

İmamoğlu şarküteri çıkışı kapıda bekleyen vatandaşlarla sohbet etti. Vatandaş ile İmamoğlu arasında şu diyalog gelişti:

"Memleket yönetilmiyor"

“Vatandaş: Her gün zam neden oldu? 5 kilo yağ neden 120 lira oldu. Biz asgari ücret çalışanıyız, peynirin kilosu 70 liraya geldi.

İmamoğlu: Memleket iyi yönetildiği gün, bu işlerin hepsi 1 ya da 2 senede biter. Memleket yönetilmiyor. Bu ülkede, 1-1.5 senede döviz yüzde 30 niye artsın. Ekonomiyi yönetemezsen artar. Bizim memleketin bu yönetimden bu idareden bir an önce kurtulması lazım. Dünyanın en ucuz emeği Türkiye’de.

Vatandaş: İnsanlarımıza yardımcı olun, siz politikacısınız, bir adamın üç tane çocuğu var asgari ücretle çalışıyor alıyor 2 bin 800 lira. Evine ekmek götüremiyor, politikacılar 70 milyar (bin) 100 milyar (bin) aylık alıyor. Nasıl olacak bu iş? Sultanbeyli’de ev kirası olmuş en kötü 1,5  milyar (1500 lira) Bir kilo peynir 70 lira. Eskiden ben buradan alışveriş yapıyordum şimdi giremiyorum oraya. Garibanlara yardımcı olun.

İmamoğlu: Ben politikacı değil belediye başkanıyım. Elimden geldiğince yardımcı olacağım, elimizdeki tüm imkanlarla yardımcı olacağız.

"Aç kollarını vatandaşla yönet”

İBB Başkanı İmamoğlu daha sonra cep telefon aksesuarı satan bir iş yerini ziyaret etti. Esnafın, "Hiçbir siyasetçinin gözlerinde vatandaşı görmüyorum" demesi üzerine İmamoğlu, “Çünkü vatandaş işin içine sokulmuyor. Vatandaş işin içine sokulursa hata da az olur, eksiklik de az olur, doğruları fazla yaparsın. Partili yönetiyor, seçilmiştir hakkıdır. Aç kollarını vatandaşla yönet” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu: Kurlar sizin işleri etkilemiştir.

Esnaf: Keşke biraz olsa. Her anlamda zor.

İmamoğlu: Millet alışveriş yapabiliyor mu sana göre?

Esnaf: Bana göre yapamıyor.

İmamoğlu: Çünkü herkesin parası küçüldü. Şöyle diyeyim bir A-4 kağıt alalım, 3'te biri gitti, yüzde 30’u 4-5 ayda gitti. Ne yapacak vatandaş? Daha kötüsü senin ürünün daha da pahalandı. Dünyada bizim ülkemiz kadar son birkaç yılda fakirleşen başka bir ülke yok. Ben dünya ekonomisini de takip ediyorum. Desek ki 'Dünyada her şey kötü biz de kötüyüz' yok. Dünyada bizim kadar fakirleşen bir başka ülke yok, yazık. Bu ülkenin enerjisine bu ülkenin genç insanlarına yazık. Her arkadaşın bilgisi var becerisi var. Kafamızı kuma sokmayalım bu ülkenin yönetimi bu işi beceremedi.

Esnaf: Dediğinize katılıyorum. Toplum olarak bireysel düşünüyoruz. Toplumsal olarak düşünmüyoruz, düşünmemeye devam ettiğimiz sürece o yüzden böyle olmaya devam edecek. Akşama kadar siyaset programı izliyorum, yanlış anlamayın size karşı ya da ötekilerine yakın olarak değilim. Ama şunu görüyorum hiçbirinin gözünde vatandaşı görmüyorum. Bu benim çok zoruma gidiyor. Bu CHP’sinde, MHP’sinde de AKP’sinde de böyle. Ben 2 seçimdir oy kullanmıyorum tek derdim şu; hiçbirinin gözünde vatandaşı düşüneni görmüyorum. En başında böyle yola çıkıyorlar ama final hiçbir zaman iyi olmuyor.

İmamoğlu: Çünkü vatandaş işin içine sokulmuyor. Vatandaş işin içine sokulursa hata da az olur, eksiklik de az olur, doğruları fazla yaparsın. Partili yönetiyor, seçilmiştir, hakkıdır. Aç kollarını vatandaşla yönet. Her şey şeffaf. İBB bütün konularını son iki seneden önce bu kadar biliyor muydu vatandaş, her şeyi gösteriyoruz. Meclis'i görün diyoruz, toplantılarımızı görün diyoruz. Niye biliyor musun? Vatandaş bizi uyarsın, vatandaş önersin, vatandaş gerekiyorsa şikayette bulunsun bizimle ilgili. Bırak partiyi, küçül küçül, eş, dost, akrabaya dökersen işi... Yani her şeyi akraba yönetsin, kardeşim sen dükkanını akrabanla, eşinle dostunla yönetebilirsin, ama bu memleket 84 milyon. İnşallah aşacağız. (ANKA)