İmamoğlu: Vakıflara verilen 357 milyon liraya nokta koymuş durumdayız

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçmişte yaşanan ihmallere ilişkin olarak çok sıkı ve acı tespitlerinin olduğunu söyledi. Yakın zamanda yaptıkları tespitleri açıklayacaklarını ifade eden İmamoğlu, "Şu anda vakıflar adına iptal edilmiş 357 milyon liraya nokta koymuş durumdayız. Burada yemek adı altında bir vakfa 56 milyon lira verilmiş. İnanılmaz" dedi.

 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İstanbul'un bölücü örgütün temsilcilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız" sözlerinin de kendisi için bir anlam ifade etmediğini söyleyen İmamoğlu, randevu talebine hâlâ yanıt alamadığını belirterek Erdoğan ile İstanbul'u konuşmak istediğini ifade etti. Öte yandan İmamoğlu konuşmasının devamında, "Millet iradesinin yok sayıldığı her anlayışın karşısındayız" sözleriyle HDP'li belediyelere kayyım atanmasına da tepki gösterdi.

 

(Erdoğan’ın "İstanbul'un bölücü örgütün temsilcilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız" sözlerine)  Üzücü, çok üzücü ve çok anlamsız. Zaten toplumun inanmadığı bir söylem. Bu söylenenlerin artık hiçbir karşılığı yok. İstanbul emin ellerde. İstanbul, halkın yüzde 55’inin oy verdiği bir belediye başkanının ahlaklı, nitelikli, çok inanmış yol arkadaşları ile insanları da işin içine katarak, parti ayrımı yapmaksızın, seçildikten sonra herkesi kucaklayan bir belediye başkanına emanet. Sayın Cumhurbaşkanı bu sözleri söylerken şöyle düşünüyor olabilir; ‘bir kişinin kararıyla her şey yapılır’ gibi. Bazen ‘mış’ gibi görünebilir. Milletin iradesi en öndedir. Milletin iradesi size muazzam bir güç katıyor, motivasyon katıyor. Biz o yürekle yürüyoruz. Projeler hazırlıyoruz, İstanbul’un sorunlarını tespit ediyoruz. Geçmişte yaşanan ihmallere dair de çok sıkı tespitlerimiz var. Arkadaşlarım size sunacaklar çok acı tablolar var. Tabii işin başındayız. Şu an itibariyle iptal ettiğimiz vakıflara aktarılmış kaynaklar adına söylüyorum, tam 357 milyon liralık bir sürece nokta koymuş durumdayız. Bunun içinde sadece bir vakfa yemek desteğinin 56 milyon liralık bölümü var. İnanılmaz. Bu milletin parasını nereye harcıyorsunuz? Bir vakfa verilmek için bir bina yapılıyor, maliyeti 165 milyon lira. Artık o bina İstanbullulara ait. Onun bunun vakfına ait değil, İstanbullulara ait. Bu daha başlangıç.

"Millet iradesinin hiçe sayıldığı her davranışın da arkasındayız"

Ben diler ve isterdim ki, bir buçuk aya yaklaştı, Sayın Cumhurbaşkanından randevu talep ettim. Kendisine İstanbul’la ilgili düşüncelerimizi sunacağız. Ben İstanbul’un belediye başkanıyım. Neyi konuşacağım, milletin iradesiyle seçilmiş iki kişi olarak neyi konuşacağız? İstanbul’un sorunlarını konuşacağız. Bunları konuşacağımıza bize miting alanlarından göndermeler yapmasının hiçbir anlamı yok. Ben hiç önemsemiyorum bile çünkü arkamızda kocaman bir millet iradesi var. Millet iradesinin hiçe sayıldığı her davranışın da arkasındayız.

(200 bin İstanbulluya iş bulma vaadi) Dilerdim ki bu taahhütlerimizi tam takip etseydiniz. 200 bin kişiye iş bulacağız takvimimiz 5 yıl görev süresince. Çalışmalarımız başladı. bölgesel istihdam ofisleri kuruyoruz. İSMEK’le de insanlarımızı işe hazırlayacak işe göre insan bulacağız. İhmal edilmiş İstanbul. Sadece bu şehrin değil bu ülkenin işsizlik sorunu var. Son 30-40 yılın en büyük işsizliğini yaşıyor bütün ülke. Bunun sebebi ekonomi, bunun da sebebi iktidarın kötü ekonomi yönetimi. Biz 200 bin insana İstanbul’un kaynaklarıyla 5 yıl içerisinde sistemli bir şekilde iş bulacağız. Ama ben bana sorup da iktidara soramadığınızı soruyorum buradan iktidara; umuyorum iktidar da bu işsizlere nasıl iş bulacağı hakkında önümüze inandırıcı ve tatmin edici bir takvim koyar, zira insanlar çok kötü durumda. Böyle derin bir sorun dururken İstanbul’un seçilmiş başkanına laf atmakla, laf üretmekle bu sorunlar çözülmüyor. Biz de uğraşacağız, onlar da. Bizler sorumlu insanlarız.

(İstanbul’un altyapısı ve sel baskınında Sirkeci’de esnafın mağduriyeti) 25 yılın bir yönetimi var burada ve bu yönetim sonrasında elbette altyapı ile ilgili sorunlar var. Bütün sorunlu yerlerin haritasını çıkartmalarını söyledim arkadaşlara. Neresiyse gidip bulacağız ve oradaki sorunu sel olduktan, afet olduktan sonra değil öncesinde çözüm üreteceğiz. Arkadaşlarım tespitleri yaptı, sordum; bu tespitleri ilk defa biz mi yapıyoruz? Hayır. Daha önce de yapılmış, böyle bir talimat da verilmiş ama 2017’den sonra kimse elini kıpırdatmamış, boş işlerle uğraşmış. Az önce söylediğim bilanço var ya 357 milyon liralık önünü kestiğimiz, o bilançolarla uğraşmışlar. Biz onlarla uğraşmayacak İstanbul’un alt yapı sorunlarını çözeceğiz. Aynen Sirkeci’de olduğu gibi. Gidin oradaki esnafa sorun; ilk defa bir belediye baskından sonra yaraları tamir etti biz tamir edince merkezi hükûmet de kendi kaynaklarından sayın valimiz vasıtasıyla bir kaynak aktardı ki ne güzel, aktarılsın. Tahmin ettiğimiz gibi oradaki sorunu da kalıcı çözmüş olacağız.

(Makam araçlarının sergilenmesi) Araçlar konusunda her gün arkadaşlarımı silkeliyorum. Az önce açıkladığım 357 liralık tablo daha başlangıç. Keşke bütün bilgilere pat diye ulaşabilsek. Araçla ilgili kısımda da ciddi yol aldık. Ne yazık ki orada da muazzam bir israf var. Ne yazık ki! Bununla ilgili de çok yakın bir zamanda, araçlarla ilgili nasıl bir israfın yaşandığıyla ilgili sizlerle bir buluşmamız olacak.

"Toplantımız var bugün. Özellikle servis araçları, taksiler minibüslerle ilgili iki yıla yakın zam yapılmayan bir süre var. Diğer toplu taşımalarda zam yapmaksızın bir görüşme yapılacak. Bu işi yapan insanların işi yapabilme kalitelerini de düşürmeyecek bir zam yapılacak."

Ben, seçim döneminde genç bir kardeşimize düğünü ertelediği için ve kampanya sürecinde gelip bizimle beraber olduğu için Batman’daki nikahına katılacağımı söylemiştim. Söz vermiştim. 31 Ağustos’ta da düğünü var. Dolayısıyla Diyarbakır üzerinden Batman’a gidip, bir gece kalıp yine Diyarbakır üzerinden dönüş yapacağım. Diyarbakır programımız henüz kesinleşmedi ama Diyarbakır’a gitmişken elbette görüşmelerim olacak, buluşmalarım olacak. Bununla ilgili arkadaşlarım sizi bilgi sahibi yapacaklar.”

"Kayyım değil, Bayrampaşa Otogarı’nın sahibi İBB’dir. Süresi dolduğu için oradaki yönetime, otoparkını devraldığımız gibi, işletmesini de devraldığımız hususunda da tebliğimizi yaptık. Şu an süre dolmak üzere. Süre dolduğunda oranın teslim alınmasıyla ilgili rutin işlemler yapılacak. İhmal edilmiş alanlarda yaşanan travmaların bir örneğidir. Biz, bu tür alanların ihmal edilmemesi, kamunun hak sahibi olduğu yerde gidip hak sahibi olduğunu göstermesini örnekliyoruz buradaki çalışmamızda. Bu hafta umuyorum işlemleri biter. Bir aksilik olmazsa, çok yakın zamanda İBB kendisine, halka ait bu alanın yönetimini ele alarak oradaki huzuru, oradaki işletme düzenini sağlayacak. Yeni otogar düzenin oluşması için oradaki sektör temsilcileriyle ortak çalışacağız. Hem Harem’i hem Bayrampaşa’yı yeni yerlerine taşıyacağız. Yeni bilgi 15 gün içerisinde tüm malzemelerini boşaltıp bize teslim edeceklerini söylemişler. Böyle bir beyanda bulunmuşlar. Muhtemelen de arkadaşlarım bu makul süreyi onlara tanıyacaktır. Ondan sonra da belediye olarak burayı işleteceğiz."

 

"Binalar İBB tarafından değerlendirilecek"

İmamoğlu’nun açıklamaları sırasında dile getirdiği bazı dernek ve vakıflara aktarılan kaynaklarla ilgili İBB’ce bir bilgilendirme notu paylaşıldı. Bilgilendirme notunda şöyle denildi:

“İmamoğlu'nun talimatıyla bir süre önce bu dernek ve vakıfların İBB ile olan çalışmaları üzerine inceleme başlatılmış ve incelemeler derinlemesine devam etmektedir. İncelemeler sırasında çok sayıda vakıfla, protokoller kapsamında veya şifahi görüşmeler yoluyla, yurt inşaatları, bina kiralama, bakım-onarım tadilatı, ulaşım-yeme-içme, proje, diğer yardımlar ve tefrişat gibi kalemlerde maddi iş birlikleri tespit edilmiştir. İlk incelemenin ardından İBB, aralarında Ensar Vakfı, TÜRGEV, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, TÜGVA, Daru'l Fünun İlahiyat Vakfı ve Hoca Ahmet Yesevi Vakfı’nın bulunduğu vakıflarla arasındaki protokolü fesih etme kararı almış ve protokolleri iptal etmiştir.

Bu vakıflar için bu zamana kadar, yukarıda sayılan kalemler ve yeni inşaatlar bedelleri kapsamında İBB bütçesinden toplam 357 milyon 453 bin 972 lira harcandığı belirlenmiştir. Vakıflara kiralama, bakım-onarım ve yeme-içme kalemleri altında bugüne kadar 190 milyon liradan fazla ödeme yapılırken, sadece bir vakfın ulaşım ve yeme-içme giderinin İBB bütçesine 56,5 milyon lira yük getirdiğini kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Son tespitlerde; ihalesi İBB tarafından yapılan yurt işlevi de içeren gençlik merkezi, spor tesisi ve otopark inşaatlarının bir bölümünün tamamlandığı, bir bölümünün de devam ettiği ortaya çıkmıştır. Yapımı devam eden ve bazılarının önemli bölümü tamamlanan tesislerden, toplam maliyeti 165 milyon lirayı bulan 5 tanesinin aynı vakıf adına yapılması dikkat çekmiştir. Bu binaların tasarlanan vakıf ve derneklere teslim edilmeyerek, İBB tarafından değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır.”