Gündem

İmamoğlu: Bankalara emekli olmuş siyasileri tayin etmek yerine neden genç insanları tercih etmiyorsunuz?

"Çevrelerinde insan kalmadı"

30 Mayıs 2019 17:17

Mazbatası elinden alınan CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Ortabayır'da konuştu. İmamoğlu, "Siyasi kadro yok" diyen Yıldırım'a "Bankalara emekli olmuş siyasileri tayin etmek yerine neden genç insanları tercih etmiyorsunuz?" dedi. İmamoğlu,  "Farkında mısınız çevrelerinde insan kalmadı insan" diye konuştu. 

İmamoğlu,"Yarın Kadir gecesi. Bu ülkenin barışı, huzuru, sevgi dolu bir ülke olması için dua edin. Bugün Kuzey Irak'ta terörle mücadele eden askerlerimize buradan minnet duygularımızı sunuyoruz. Sağ olsunlar, ayaklarına taş değmesin. İstanbul'un ve ülkemizin mutluluğu için çaba gösteriyoruz. Hep birlikte çalışıyoruz. İlçe ilçe geziyorum. Ben ilk başladığım andan itibaren bağırma, çağırma kalmayacak, kötü dil olmayacak. Ben bu şehre sevgi dilini anlatacağım. Siyaset, ahlaklı bir şekilde yapılacak. Asla bu yoldan vazgeçemeyeceğim dedim. Sizi mahcup etmediğimi düşünüyorum. Ben sevgi dilini kullandıkça sözüm ona dili kötüye alışmış siyasi alan bana 'Sevgi pıtırcığı' diyor. Sanki kötü bir şeymiş gibi. Evet, sevgi pıtırcığıyım. Ne olacak? Siz ne işe yararsınız bilmem; ama ben sevgiyi temsil etmek istiyorum. Sevmek ayıp mı Allah aşkına. Eğer halka sevgiyi verirseniz o kadar güzel karşılık alırsınız ki, bu inanılmaz bir keyif olur. Ben özellikle milletimle bu dille buluştum, buluşmaya devam edeceğim." ifadesini kullandı. 

İmamoğlu'nun konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bu ülkenin 82 milyon insanı var. Mesela ben ayırt etmeden; oy veren, vermeyen hepsini seviyorum. 16 milyon insanımı da seviyorum. İstanbul'da benim dışarıda tuttuğum bir kişi bile yok. O bakımdan bu güzel ülkenin, güzel insanlarıyla sevgi dili konuşmayanlar düşünsün. Ben size Yunus Emre'nin bir sözünü söylemek istiyorum. Yunus Emre, "Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir, cihan alem bilsin ki, en büyük ibadet sevebilmektir" der. Burası Anadolu. Burada sevgi dilinden başka konuşulması mümkün değil. Allah hiç kimseyi sevgi ve saygı yolundan ayırmasın. Geçen günlerde bir olay üzerinden bazıları akıl veriyorlar. Diyorlar ki, "Efendim, insanlara dokunma", biz Anadolu insanıyız, dokunuruz. Omzuna, koluna, bebeğimizin elinden tutar öperiz. Biz Anadolu insanı olarak sevgimizi böyle gösteriyoruz. Elbette ki saygı çerçevesinde annemize, gencimize, küçüğümüze nasıl dokunacağımızı bilerek onlara sevgimi ve saygımı hissettirmeye çalışıyorum. Bundan da hiç vazgeçmeyeceğim. 1 milyon işsiz İstanbul'da yaşıyor. Beş gençten ikisi işsiz. Ama bir hukuksuzluk üzerinden Türkiyemizi ne yazık ki meşgul ettiler. Ne yazık ki demokrasiye darbe vurdular. Biz yine ekonomiyi konuşmaya devam edeceğiz. Ben çarşı-pazar geziyorum. Gezerken insanların acısını görüyorum. Alışveriş yapamıyor. Ne olacaktı, ekonomi tavan yapacaktı. Hatırlıyorsunuz değil mi? Şubat ocaktan, mart şubattan, nisan marttan daha iyi olacaktı. Ekonomi tavan yapacaktı. Sadece son 8 ayda bir buçuk milyon kişi işsiz kaydına girdi. İstanbul'u vermem de vermem.

Millet alacak kardeşim alacak. Zaten aldı bir daha alacak. Kimin malını kime vermiyorsun? Belediye kimin kardeşim, milletin. Bunu demokrasiyle ders verir gibi bunları öğreteceğiz. İstanbul'da istatistiklere göre beş gençten ikisi işsiz dedim ya. 18 günde gelir gelmez öğrencilerin ulaşım kartına indirim yaptım mı, yaptım. Suya indirim yaptım. Yapanı biliyor millet. 18 günde resmi ve milli bayramlarda ücretsiz ulaşım getirdik. Ben seçimden önce 200 bin insanımıza iş bulacağım dedim. Bu kardeşiniz onu da yapacak göreceksiniz. İstanbul yatırım ajansı. İnsanlarımıza evlerine aş götürmelerine fırsat sağlayacağız.

Bizim 18 günde yaptıklarımız bunları çıldırttı. 5 yılda o kadar güzel işler yapacağım ki deli olacaklar. Ne yazık ki bu süreci geciktirdiler ama günün sonunda kazanan biz olacağız. Demokrasiyi, sıkıntıya uğratmayacağız.

Yeni bir konuyu daha sizinle paylaşmak istiyorum. Rakibimiz bir yerde diyor ki, "Türkiye'de siyasi alternatif yokmuş. Böyle bir şey yok. Bu milletin o kadar güzel bir insan kaynağı var ki. Ben bu ülkenin en başta gençlerine güveniyorum. Onların etrafında siyasi kadro kalmamış olabilir. Siyasi kadro yok diyen rakibimize şunu söylüyorum. Bankalara emekli olmuş siyasileri tayin ederken niye genç insanları tercih etmiyorsunuz? Farkında mısınız çevrelerinde insan kalmadı insan. Dönüp dolaşıp aynı isimleri konuşuyorlar. Benim etrafımda 16 milyon insan var. Ben bu şehrin gençlerinden, kadınlarından, erkeklerinden faydalanacağım. Ahbap, çavuş, akraba değil liyakat sahibi olan insanlarından faydalanacağım. Hiç kimsenin evladı "Ben haksızlığa uğradım, beni adam yerine koymadılar, bana hangi partiye kayıtlısın diye sordular" demeyecek. Bu şehirde ve ülkede hak, hukuk, adalet kavramları üzerinden herkes bilecek ki ben bu şehirde eşit koşullarda yaşıyorum diyecek. Bir avuç insanın derdiyle uğraşmayacağım. Ben bu şehrin 16 milyon insanının derdi ile uğraşacağım. Onların yaptığını yapmayacağım. Bu şehrin nimetlerini bir avuç insana değil, 16 milyon insana dağıtacağım. Biliyorsunuz, bu arkadaşlar ben ulaşım, su indirimi anlatırken hatta işsizlere iş bulacağım derken "Bu hesap kitap yapmayı bilmiyor" dediler. Sonra "Kimin parasını kime dağıtıyorsun" dediler. Ben de onlara diyorum ki; ben bu milletin parasıyla millete dağıtıyorum, bir avuç insana değil. Ben bu şehrin ihtiyaçları olan insanların sıkıntılarını çözüyorum. Az günümüz kaldı. Herkesle güler yüzle konuşun. Benim onlara güler yüzlü selamımı kendi yüzünüzle gösterin. Bayram tatili var. Şimdiden Ramazan Bayramınızı kutluyorum.Erkenden geri dönüp işimize koyulacağız. Köyünden geri dönmeyen varsa arayacağız, 23 Haziran'da burada olacağız diyeceğiz. Üniversite gençlerimiz kaydı burada olanlar 23'üne kadar burada kalacak ve oy kullanacak. Gençler bu ülkenin geleceği. Her gencimize seçimde oy kullanması için yardımcı olalım. 23 Haziran'da hep beraber görev alacağız. Yüz binlerce insan göreceksiniz sandıkta, okulda, ilçede, il seçimde hatta demokrasiyi katleden YSK'da bile tedbir alacağız.

31 Mart'tan önce demiştim, şimdi de bilin ki mutlaka ve mutlaka önümüzdeki seçimi milletçe kazanacağız. Bu bilin. Her şey çok güzel olacak."