İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Sürdürülebilir Ulaşım Kongresi”nde yaptığı konuşmada, Atatürk Havalimanı’nın kentin önemli kaynaklardan biri olduğunu vurguladı. İmamoğlu, “Atatürk Havalimanı’nın kapatılması konusunun mutlaka yeniden ele alınmasını, yeniden tartışılmasını ve altının çizilmesini istiyoruz" dedi. Bilim insanlarının konuyla ilgili kendisine bilgi aktaracağını ifade eden İmamoğlu, "Biz, bütün bu konuları bütün değerlerimizi tartışmaya açmayı kendimize vazife biliyoruz" dedi.
Aynı toplantıda konuşan Prof. Dr. Haluk Gerçek de Atatürk Havalimanı’nın İstanbul için önemini, bilimsel verilerle ortaya koydu. Gerçek, " Tekrar sormak. Atatürk Havalimanı neden kullanılmıyor? Bunu tartışmaya açmalıyız. Kentin bütün paydaşlarının katılımı ile kente ilişkin kararların alınması lazım" sözlerini kaydetti.
Sürdürülebilir Ulaşım Kongresi düzenlendi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentin ulaşım sorunlarını konuşmak üzere, “İstanbul Ulaşımını Konuşuyor” başlıklı, “Sürdürülebilir Ulaşım Kongresi” düzenledi. İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve 2 gün sürecek olan kongrede ilk konuşmayı, ulaşımdan sorumlu İBB Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir yaptı. Demir’in ardından İBB Başkanı İmamoğlu, kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. İmamoğlu, İstanbul’un en önemli problemlerinden biri olan ulaşım sorununu tartışmak ve ortak akılla çözüm yolları bulmak amacıyla bir araya geldiklerini belirtti. “İstanbul’da ulaşım maalesef hepimiz için çok zorlu bir kişilik sınavı, tam bir ömür törpüsü durumunda” diyen İmamoğlu, “İstanbul’un ulaşım sorunları bir günde ortaya çıkmadı. Yıllar içinde birikti, birikti ve bugün artık kritik bir eşiğe dayandı. Öyle ki, İstanbullular, bazen ulaşım sorununun çözülebileceğine olan inançlarını kaybettiklerini sıklıkla dile getiriyorlar. Bunu tersine çevirmek ve İstanbul’un ulaşım sorununun çözülebilir olduğuna herkesi inandırmak mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.
“Ulaşımda çözümler sürdürülebilir olmalı"
İmamoğlu, konuşmasında, kentle ve ulaşım sorunuyla ilgili ilginç veriler paylaştı. İBB’nin sorumlu olduğu alanın; doğu-batı uçları arasında 165 kilometre, kuzey-güney uçları arasında 45 kilometre olmak üzere 5 bin 343 kilometrekarelik bir alanı kapsadığını kaydeden İmamoğlu, “165’e 45 kilometrelik alanda günlük yolculuk sayısı, 2018 yılı itibariyle 31 milyon 700 bindir. 2023 yılında günlük yolculuk sayısının daha da artarak, 36 milyon 8oo bine ulaşması bekleniyor. İstanbul’un bir yakasından ötekine toplam geçiş yolculuğu sayısı, 2000 yılında 962 bindi. 2018 yılı itibariyle bu sayı 2 milyon 150 bin geçişe ulaştı. 2023 yılında ise toplam yaka geçiş yolculuğu sayısının 3 milyon 900 bini bulacağı ön görülüyor. İBB’nin sorumluluk alanı içerisinde 36 bin kilometrelik yol ağı bulunuyor ve bu yollarda her gün ortalama 306 yeni araç trafiğe katılıyor. Bütün bu veriler de gösteriyor ki, İstanbul’da ulaşımın, yolculuk sayısı gibi, araç sayısı gibi belli başlı parametreleri sürekli ve hızlı bir biçimde büyüyor. Bu nedenle, ulaşımda çözümlerin mutlaka sağlam bir gelecek perspektifi içermesi ve sürdürülebilir olması şarttır” dedi.
İmamoğlu, 6 temel amaç ve hedef sıraladı
“Üzerinde çalışılmakta olan ve sizlerin de katkılarıyla son şeklini vereceğimiz “İstanbul Ulaşım Stratejisi”, başlıca 6 temel amaç ve hedef tanımlamaktadır” diyen İmamoğlu, bunları şöyle sıraladı:
“Öncelikle, sürdürülebilir hareketlilik kapsamında kentsel ulaşımı geliştirmeyi hedefliyoruz. İkinci olarak, toplu taşımada entegrasyonu, erişilebilirliği ve kaliteyi artırmayı amaçlıyoruz. Üçüncü olarak, raylı sistem ağını ve toplu ulaşım içerisindeki payını mutlaka artıracağız. Dördüncü olarak, denizyolu taşımacılığının kapasitesini ve toplu ulaşım içindeki payını artıracağız. Beşinci olarak, akıllı ulaşım sistemlerini ve ulaşım altyapı uygulamalarını artırarak, trafiğin etkin yönetilmesini sağlayacağız. Son olarak, karayolu sistemleri altyapısını güçlendireceğiz ve sürdürülebilir kılmayı sağlayacağız.”
“İstanbul disipline edilmiş bir kent olmalı"
İstanbul’un, tüm unsurlarıyla “disipline edilmiş bir kent” haline gelmesi durumunda, küçük dokunuşlarla, bazı sorunlarının çözebileceğine dikkat çeken İmamoğlu, “Bütün bu amaç ve hedeflerin yanı sıra, ulaşımın insani ve sosyal boyutunu da muhakkak göz önünde bulundurmalıyız. Bu çerçevede, yürünebilir, konforlu, güvenli yaya bölgeleri ve meydanların yaratılması, engelli, yaşlı, çocuklar gibi dezavantajlı grupların ulaşım sistemlerinden daha kolay yararlanabilmesi, durak ve istasyonlarda insan odaklı, tüm yurttaşlarımızın erişimine açık, güvenlik kriterlerine uygun bir tasarım yapılması ve elbette İstanbulluların ulaşım harcamalarının azaltılması da hedeflerimiz arasındadır. İstanbul’un ulaşım sorunlarını, bu ülkenin, bu şehrin zaten dar olan kaynaklarını israf ederek çözemeyiz. Elimizdeki değerleri en verimli şekilde kullanmanın yollarını hep birlikte bulmalıyız. Bunun da çözümü ortak akıl. Bu şehrin geleceğinde hangi unsur varsa, ortak aklı var edip, bu şehrin kaynaklarını en verimli şekilde kullanmanın yollarını bulmalıyız” diye konuştu.
"Neyi, niçin kapatıyoruz?"
Atatürk Havalimanı’nın da bu önemli kaynaklardan biri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Atatürk Havalimanı’nın kapatılması konusunun, mutlaka yeniden ele alınması gerektiğini, yeniden tartışılmasını ve altının çizilmesini istiyoruz. Bu tartışmanın, birilerinin canını sıkması veya üzmesi hiç umurumuzda değil. 16 milyon insan adına, bizim bu konuda tartışmak, konuşmak, herkesin fikrini alabilmek en doğal hakkımız ve bunu sonuna kadar alırız. Neyi, niçin kapatıyoruz? Yarınlarda bunun negatif ve pozitif etkisi neyi getirecek, neyi götürecek? Ya bu şehir, bu ülke hepimizin. Bir insanın ömrü belli. Yani Allah herkese güzel bir ömür versin; ama bizim görev sürelerimiz gelip, geçiyor. Kimi 5, kimi 10, kimi de 20 yıl. Ama bitiyor. Sonrasında biz, bu ülkeye neyi emanet edeceğiz. Tarihte birçok insan, yaptıklarıyla yargılanırlar, yaptıklarıyla övünürler, minnet duyulurlar. Ben diyorum ki; bugün bize iletişim kolaylık sağlıyor. Aynı zamanda iletişim, aynı zamanda toplumun hızlı ve seri bir şekilde buluşabilme imkanı tanıyor. Bu şehirde, Atatürk Havalimanı’nı tartışmak zorundayız. Ben, İBB Başkanı’yım. Ben, hiçbir İstanbulluyu böyle bir sürprizle karşılaştırmak istemiyorum. İstanbul’da herkesin bilgi almak hakkı var. 4-5 yaşındaki çocuğa bile, kızlarımıza, oğullarımıza bile hepimiz eve gittiğinde hesap veriyoruz. Dolayısıyla böyle bir dönemde böyle bir çağda tartışabilmeliyiz. Örneğin Atatürk Havalimanı kapatılmalı mı, açık mı olmalı? Ekonomik verileri ne? Bir bilim insanı arkadaşımız bu konuda bize bilgi aktaracak. Biz, bütün bu konuları bütün değerlerimizi tartışmaya açmayı kendimize vazife biliyoruz” dedi.
Prof. Gerçek: Atatürk Havalimanı neden kullanılmıyor?
İmamoğlu’nun ardından mikrofona gelen Prof. Dr. Haluk Gerçek, Atatürk Havalimanı’nın İstanbul için önemini, bilimsel verilerle ortaya koydu. Prof. Gerçek, konuşmasının sonuç kısmında, “Çalışan bir havalimanının kapatılmasından kaynaklı ekonomik kayıplar var. Servis ve bakım hizmetlerinin kapatılması nedeniyle ortaya çıkacak kayıplar var. Atatürk Havalimanı’nın çevresindeki otel ve ticari kullanımların ekonomik kayıpları var. Olası deprem sonrası lojistik destek sağlanması açısından Atatürk Havalimanı’nın çok önemli konumda olduğunu biliyoruz. 3 havalimanının entegre olarak çalıştırılmasının getireceği faydalar var. 3 havalimanının raylı sistemle birbirine bağlanması mümkün. Burada yapılacak şey şu: Tekrar sormak. Atatürk Havalimanı neden kullanılmıyor? Bunu tartışmaya açmalıyız. Kentin bütün paydaşlarının katılımı ile kente ilişkin kararların alınması lazım. Avrupa'daki kentlere baktığınızda 6 yıl sürüyor tartışmalar. Biz, koskoca çalışan bir havalimanını bir anda kapattık kimseye sormadan, danışmadan. Böyle bir şeyin İstanbul gibi bir metropolde olması üzücü” ifadelerini kullandı.