Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) bir soru önergesine verdiği yanıtın ardından İmam Hatip Liselerinin doluluk oranları Türkiye'de tartışma konusu oldu.
Önergeyi veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, MEB'in cevabına atıf yaparak, bu liselerdeki doluluk oranın yüzde 31 ile sınırlı kaldığını belirtmişti.
BBC Türkçe'ye konuşan MEB Müsteşarı Yusuf Tekin ise söz konusu oranın yüzde 84 olduğunu ve istemeyen hiçbir öğrencinin İmam Hatip Liselerine gitmeye zorlanmadığını söyledi.
Müsteşar Yusuf Tekin, CHP milletvekili Ceyhun İrgil'in hesabının yanlış olduğunu kaydetti.
İrgil ise detay verilerle toplam verilerin tutarsız olduğu ve bu nedenle rakamların MEB tarafından tartışmaya mahal vermeyecek açıklıkta hazırlanmadığı görüşünde.
MEB'in İrgil'in soru önergesine verdiği yanıtlarda İmam Hatip Liseleri'nde okuyan öğrencilerin sayısına ilişkin şu veriler yer alıyor:
MEB tarafından CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel'in soru önergesine verilen yanıtta ise Anadolu İmam Hatip Liseleri'ne ayrılan toplam kontenjanın 194 bin olduğu açıklanmıştı.
Dolayısıyla İrgil bu bilgiden hareketle, 194 bin Anadolu İmam Hatip Liseleri kontenjanıyla, kendi önergesine verilen yanıttaki 60 bin 908 Anadolu İmam Hatip Liseleri öğrencisini oranladı ve bu okulların ancak %31 oranında dolabildiğini hesapladı.
Ancak MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, 194 bin öğrencilik kontenjanın sadece 60 bin 908 öğrenciyi kapsamadığını, bunun yanı sıra düz İmam Hatip Liseleri'nin de bu toplam rakam içerisinde yer aldığını söyledi.
Tekin, 194 bin öğrencilik kontenjanın 162 bin 871'inin dolduğu bilgisini paylaştı ve İrgil'i, önergeye verilen cevaptan istediği veriyi seçerken "elmayla armutları toplayarak" yanlış bir hesap yapmakla eleştirdi.
Tekin, İrgil'e verilen yanıtta liselerde okuyan öğrenci sayılarının detaylıca yer aldığını ifade ediyor:
"Biz Sayın vekilin soru önergesine cevap verirken oldukça detaylı bir bilgi verdik. Sayıları birinci tabloda Anadolu İmam Hatipler ve İmam Hatipler olmak üzere iki ayrı kategoride verdik. İkinci tabloda ise vekilin işi kolay olsun diye toplam sayıyı yazdık.
"Sayın vekil ise elindeki İmam Hatip kontenjanlarıyla ilgili veriyi, bizim verdiğimiz yanıttaki sadece Anadolu İmam Hatiplerle karşılaştırıp yüzde 31 rakamını buluyor. Halbuki biz zaten aşağıda, toplam rakamı vermişiz, oradan hesaplasa problem olmayacak."
https://twitter.com/Yusuf__Tekin/status/949583314469482497
2011 yılında bütün düz liseler Anadolu liselelerine dönüştürüldü ve isim değiştirdi. Fakat önergeye verilen cevapta İmam Hatip Liseleri özelinde hala anadolu lisesi ve düz lise ayrımının yapıldığını ve bunun da kafa karışıklığına neden olup olmadığını sorduğumuz Tekin, şöyle yanıtlıyor:
"Genel liseler 2011'de Anadolu Lisesine dönüştürüldü, fakat İmam Hatipler 2014'te dönüştürüldü. Dolayısıyla anadoluya dönüştürülmüş olmasına rağmen hala sistemimizde adı imam hatip olarak kalmış okullarımız var çünkü hala orada okuyan çocuklar var."
"Bütün öğrenciler en geç 2018'de mezun olacağı için, 2018'den sonra bu okulların tamamı Anadolu İmam hatip olacaktı ve dolayısıyla o kafa karışıklığı ortadan kalkacak. Ama biz vekile doğru bilgi vermek adına detaylı bilgi verdik."
Tekin ayrıca İmam Hatip Liseleri özelinde kamuoyunda yanlış bilinen şeyler olduğu söyleyerek, mevcut rakamları şöyle ifade ediyor:
"Devamlı imam hatip tartışması yaşayan kişilere, 'Türkiye'de kaç tane İmam Hatip Lisesi var, sence liselerin yüzde kaçı ediyor?' diye soruyorum. Ve her seferinde kulaktan dolma bilgilerle 'Herhalde liselerin yarısı imam hatiptir' gibi yanıtlar alıyorum.
"28 Şubat'ta bu liseler kapatılmadan önce Türkiye'de İmam Hatip Lisesi oranı %12 idi. 28 Şubat'tan sonra bu oran yüzde 1'lere kadar düştü. Demek ki Türkiye'de herhangi bir yasak veya kapatma olmadığı zaman Türkiye'de imam hatip talebi ortalama yüzde 12 bandında. Şu anda İmam Hatip Liselerinin tüm liseler içinde oranı ise yüzde 11."
Tekin, hiçbir lisede kontenjan açığı olamaycağını çünkü liselerin talebe göre planlanarak açıldığını söylüyor:
"Bir yere lise açarken, lokal planlamayı öğrencilerin talebine göre yapıyoruz, dolayısıyla okulların dolmaması gibi bir seçenek zaten yok. Yani mevcut talebin üzerinde İmam Hatip lisesi açılmış olması mümkün değil ve imam hatiplerde de doluluk oranı yüzde 84'ün üzerinde.
"Öğrenciler ortaokuldan liseye geçerken tercih formları dolduruyor. O formlardaki talep durumuna göre, hangi ilde hangi tür okula ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Diyelim ki herhangi bir okul türüne çok yoğun bir talep var, biz bu talebi karşılayamamışız, yatırım programımızı planlarken ona göre o bölgede ihtiyaç olan lise türüne yer veriyoruz."
Müsteşar Tekin, öğrencilerin istemedikleri halde imam hatip liselerine gitmek zorunda kalıp kalmadıklarına ilişkin sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor:
"Sizce böyle bir şey rasyonel mi? Kulliyen yanlış. İnsanları istemediği bir okula gönderip memnuniyetsiz bir kitle oluşturmak...MEB'in böyle bir politika izlemesi mümkün değil."
"Daha önce de söyledik, istemeyen bir öğrenci imam hatibe gitmesi mümkün değil çünkü biz ortaokullardan liselere geçişlerde öğrencileri tercihlerine göre yerleştiriyoruz. Yani çocuk herhangi bir okul türünü tercih etmiyorsa o okula gitme ihtimali yok. Hukuken de yok, pratik olarak da mümkün değil."
İrgil ise önergeye verilen cevabın çok fazla tutarsızlık içerdiğini ve kendilerini yanıltan şeyin, MEB tarafından yanlış bilgi verilmesi olduğunu söylüyor:
"O kadar çok okul türü ve karmaşa yarattılar ki, neyin ne olduğunu artık bakanlık bürokratları da bilmiyor. Dolayısıyla önergeye verdikleri yanıtta, üst tablodaki rakamlarla alt tablodaki rakamlar birbirini sağlamıyor."
"Önergenin yanıtındaki İmam Hatip Lisesi bilgisini sorduk, Bakanlıktaki ilgililer dedi ki, 'Burada bir yanlışlık var. (Düz) İmam Hatip Lisesi artık yok ki! Size bilgi yanlış verilmiş.' Yani bakanlıktaki ilgililer bize yanlış bilgi verildiğini kabul etti. Yani önergenin yanıtına İmam Hatip Liseleri diye yazarak bizi yanıltan kendileri...
"Müsteşar sadece imam hatiplerle ilgili özel bir hassasiyet gösterdi ve rakamların yanlış verilmesinden kaynaklanan bu yanlış anlamayı düzeltti. Fakat imam hatiplere bu kadar maddi destek, teşvik ve imkana rağmen yüzde 84'ü dolmuş. Öte yandan bu teşviklerin hiçbirine sahip olmayan Fen Liseleri ve Anadolu Liseleri ise yüzde yüz dolmuş."
İrgil ayrıca, sadece İmam Hatip Liselerinde değil mesleki liselerde de %55 oranında kontenjan açığı olduğunu, dolayısıyla liselerin planlamasının talebe göre yapılmadığını savunuyor:
"MEB bürokratları siyasi hareket ediyor ve açılan liselerin ihtiyaca yönelik değil, siyasi saiklerle açılıyor. Öğrencileri imam hatiplerde okumaya mecbur bırakıyorlar. 'Kimse açıkta kalmayacak, en yakındaki okula yerleşecek' diyorlar. Ama Türkiye'de yaklaşık 160 ilçede imam hatipten başka lise yok. İstemeyen insanları da göçmeye zorluyorlar."
İrgil, bu durumu da milletvekili olduğu Bursa'dan bir örnekle anlatıyor:
"Osmangazi ilçesinde Sevgi Yavuztekin tam donanımlı bir okul yaptı. Fakat MEB bu okulu bir anda imam hatibe çevirme kararı aldı. İki bin veli, okulun imam hatibe çevrilmesini istemediği için imza topladı. Toplanan imzaları dört milletvekili olarak bizzat Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü'ne götürdük. Ve buna rağmen okulu imam hatibe çevirdiler. Hani talep esas alınıyordu?"