Gündem

İlker Başbuğ: Yapılan hiç etik olmadı

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. Başbuğ, Balyoz davasında ifadeye çağrılacağı haberlerini ve...

07 Haziran 2011 03:00

T24 - Eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. Başbuğ, Balyoz davasında ifadeye çağrılacağı haberlerini ve hakkında ortaya atılan iddiaları Milliyet’e değerlendirdi. İddiaların gerçek dışı olduğunu ve birçok kez yalanlandığını söyleyen Başbuğ, bunların bugün gündeme gelmesinin ise hiç etik olmadığını söyledi.

Başbuğ, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'ya konuştu.

Balyoz davası kapsamında Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın tutuklanmasından sonra önümüzdeki günlerde bir dalganın daha yaşanacağına ilişkin haberler büyük merak uyandırdı.

Savcılıkça çağrılacak isimler arasında önceki Genelkurmay Başkanı emekli Org. İlker Başbuğ ile ondan önceki Genelkurmay Başkanı emekli Org. Yaşar Büyükanıt’ın da yer alacağı haberleri bu merakı daha da artırdı. Başbuğ ile ilgili olarak bir süre önce Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında danışmanı Nuran Yıldız aracılığıyla dönemin ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu’ya bir bilgi notu gönderdiği öne sürülmüştü.

Başbuğ’un Mumcu’ya, Yıldız aracılığıyla “Anayasa Mahkemesi ile konuştuk, AKP’yi kapatacaklar. (Recep Tayyip) Erdoğan, (Abdullah) Gül ya da (Bülent) Arınç’tan biri seçilirse TSK müdahale edecek. Size yeni oluşum sözü veriyoruz” mesajını ileterek oylamaya katılmaması yönünde baskı kurduğu iddiasına yer verilmişti.


'Düşündürücü'

Bir önceki Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile dün bu konuyu konuştum. İlker Paşa her zaman olduğu gibi demeç vermeye istekli değildi. Önemli bir iddianın gündeme getirildiğini vurgulayarak ısrar etmem üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“3 Haziran 2011 günü bir gazetede Genelkurmay karargahında 2007 yılında hazırlandığı iddia edilen bir bilgi notuna ilişkin bir haber yer aldı.

İddia edilen bu bilgi notu 2009’da ele geçirilen 51 nolu DVD’de yer almaktadır.

2 yıl sonra iddia edilen bu bilgi notunun bugün gündeme getirilmesi düşündürücüdür.”


Bütün taraflar yalanladı

Başbuğ Paşa haberin gazetede yer aldığı gün Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya dikkati çekti. İlker Paşa açıklamadan şu alıntıyı yaparak devam etti: “Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında şöyle deniliyor: Yapılan inceleme sonucunda iddia edilen bilgi notuna ilişkin herhangi bir bilgi, belge veya kayda rastlanmamıştır.”

Başbuğ, aynı gün iddianın yer aldığı gazetedeki haberin son cümlesini de anımsamak gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi:

“3 Haziran günü aynı gazetede haberin son cümlesine de bakmak gerekir. Haberin sonunda Sayın Erkan Mumcu’nun demeci de yer alıyor. Sayın Erkan Mumcu, Sayın Nuran Yıldız ile böyle bir konuşmanın kesinlikle geçmediğini savunuyor. Keza 4 Haziran günü Sayın Nuran Yıldız’ın açıklaması da Milliyet’te yer aldı.

Sayın Yıldız da bu açıklamasında sözkonusu haber ve sözkonusu haber kaynaklarındaki bilgilerin gerçek olmadığını belirtiyor.

Haberde konu edilen kişi ve kurumlar bu açıklamaları yaptıktan sonra aslında benim söyleyeceğim fazla bir şey kalmıyor. Genelkurmay Başkanlığı da, Erkan Mumcu da, Nuran Yıldız da gerçek olmadığını ifade ediyorlar.”


‘Gerçek dışı’

İlker Paşa şöyle devam etti:

“Ben şunu ilave edebilirim: Bütün açıklamalara rağmen değişik ifadelerle bu olayın gündemde tutulmaya çalışılması her şeyden önce etik bir davranış değil. İddia edilen bilgi notunda yer alan hususlar asılsızdır, gerçek dışıdır.”


Nuran Yıldız:  Mumcu’ya mesaj götürmedim

İletişim bilimci Nuran Yıldız, 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’dan ANAP lideri Erkan Mumcu’ya Meclis’teki oylamaya katılmaması konusunda bir mesaj göndermediğini yineledi. Yıldız, Türktime internet sitesindeki ilk köşe yazısında, hakkında yapılan haberlerle ilgili sitemde bulunarak, şu ifadelere yer verdi: “Bir sabah kalkıyorum. Gazetenin birinde bir haber. A askerden B siyasetçiye ‘cısss’ içerikli bir mesaj götürmüşüm. Ben götürmedim diyorum. Siyasetçi ‘Böyle bir mesaj almadım’ diyor. Gazeteci, ‘Sizi sizi! Yapmışsınız işte’ diyor. Bir iletişim hocası olarak, aylardır bildiğim tüm iletişimsel yollarla hakkımdaki dezenformasyonu yalanlamakla uğraşıyorum. Olmuyor. Bende sözcük bitti. Neler oluyor? Adım neden böylesi abuk haberlerin içinde geçiyor?”