T24- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Mersin'in Gülnar ilçesinin Büyükeceli beldesi sınırları içinde kurulacak nükleer santralin, Türkiye'nin en önemli projelerinden birisi olduğunu, belirterek, ''Bizler bu konuda kararlılığımızı her platformda her vesile ile belirtiyoruz. Bu konuda çok geç bile kalındı'' dedi.
Bakan Yıldız, bazı açılış ve temel atma törenlerine katılmak üzere geldiği Hatay'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çok uzun zamandır gündeminde olan nükleer güç santrallerinin önemini anlattıkça, halkın bakış açısının da değiştiğini, ön yargılardan arındığını, daha önce karşı çıkanların bugün destekleyici konuma geldiklerini bildirdi.
Sağduyuları ve anlayışlarından dolayı nükleer santral yapımının gündemde olduğu yörelerdeki halka teşekkür ettiklerini vurgulayan Bakan Yıldız, şunları söyledi:
''İlk nükleer santral Akkuyu olacak. Bu konuda bilinen çevrelerin dışında halk da bizi destekliyor. Biz herkesin düşüncesine saygılıyız ama bu ülkenin sorumluluğunu da omuzlarımızda hisseden kişileriz. Bu nedenle, nükleer santraller konusunda, dışardan gelen bir takım manipülasyonları doğru karşılamıyoruz. Geçen zaman içinde vatandaşlarımızın bugünden daha fazla bize destek vereceklerine de inanıyoruz.''
Bakan Yıldız, Mersin'in Gülnar ilçesinin Büyükeceli (Ovacık) beldesi sınırlarında kurulacak nükleer santralin, Türkiye'nin en önemli projelerinden birisi olduğunu belirterek, ''Bizler bu konuda kararlılığımızı her platformda her vesile ile belirtiyoruz. Bu konuda çok geç bile kalındı. Bu nedenle Türkiye ile Rusya hükümetleri arasında imzalanan Akkuyu sahasında nükleer santralin tesisine ve işletimine dair işbirliği anlaşması kapsamında, çalışmalara bir an önce başlayacağız.''
Bakan Yıldız, nükleer santrallerin enerjide dışa bağımlılığa karşı yapılan çalışmalarda önemli bir unsur olduğuna dikkati çekerek, ''Şu anda Türkiye'nin enerji açığı, bir darboğaz bulunmuyor. Hatta enerji arzında yüzde 20-21 fazlamız var. Dışa bağımlılık yüzde 72-73 seviyesinde. Bütün çabamız bu oranı düşürmek'' dedi.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarından istifade etmesinin de yollarını açma çabasında olduklarını vurgulayan Bakan Yıldız, bu kapsamda hazırlanan, ''Yenilenebilir Enerji Kanunu''nun bu hafta meclise geleceğini belirterek, ''Kanun tasarısının, TBMM tatile girmeden, 16 Temmuz'dan önce yasalaşmasını umut ediyoruz. Bu kanun, başta su, rüzgar, güneş, jeotermal gibi enerji kaynaklarından elektrik üretimini önemli ölçüde teşvik ediyor'' dedi.
AKKUYU SERÜVENİ
Türkiye'nin ilk nükleer santralinin ''Akkuyu'' adıyla Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesi sınırlarında kurulması planlanıyor. Nükleer santral kurulma çalışmaları 1976 yılından beri gündemde olduğu bu belde, Mersin'in Silifke ilçesinin 45 kilometre batısında, bağlı olduğu Gülnar ilçesine ise 38 kilometre mesafede yer alıyor.
Yöre halkının ''34 yıldır bitmeyen serüven'' olarak değerlendirdiği nükleer santralin Türkiye'nin bugün ürettiği enerjinin yüzde 14'ünü karşılayacağı belirtiliyor. Etrafı tel örgülerle çevrili olan 14 bin hektarlık santral alanında iki büyük koy, lojman ve sosyal tesisler bulunuyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer ve yenilenebilir enerji kaynaklarının temiz ve birbirini tamamlayıcı unsurlar olduğunu belirtirken, ''O yüzden nükleeri destekleyen yenilenebilir enerjiyi, yenilenebilir enerji destekleyen de nükleeri destekler'' dedi.
Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi tarafından düzenlenen, Uluslararası Nükleer ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Konferansı Gölbaşı Yerleşkesi Konferans Salonunda yapıldı.
Konferansın açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, konferansın başlığını çok beğendiğini belirtirken, nükleer ve yenilenebilir enerji kaynakları konusunda birçok konferans düzenlendiğini, fakat ikisinin aynı başlıkla ele alındığı konferansın pek olmadığını söyledi.
Türkiye'de 40 yıldan beri gerçekleştirilemeyen nükleer güç santralinin yapılması için bir irade koyduklarını ifade eden Yıldız, nükleer güç santrallerine sadece enerji üretimi açısından bakılmaması gerektiğini, bunun aynı zamanda sanayileşmenin de önemli bir göstergesi olduğunu kaydetti.
Yaklaşık 515 bin tane parçayla beraber aslında yan sanayinin, ana sanayi olarak gelişmesinin de sağlanacağını dile getiren Enerji Bakanı, ''Şu anda işletmede bulunan dünyadaki 439 santrale baktığınızda, çok az istisnası dışında gelişmiş ülkelerde bunlar yapılmıştır. Yaklaşık 69 tane inşası süren santralin de yine benzer ülkelerde yapıldığını görürsünüz'' dedi.
Temel yük açısından da nükleer santralin önem taşıdığını anlatan Taner Yıldız, şunları söyledi:
''Enerji dağılımlarında asıl temele oturttuğunuz bir yük vardır. O da ancak uzun süreli, 8 bin 640 saat içerisinde ne kadar uzun süre çalışıyorsa santral, o kadar temel yüke oturtursunuz. Aslında sürekli bulduğu kaynak itibariyle rüzgar, güneş gibi enerji kaynakları bir yıl içerisinde ülkesine göre 800 saatten başlayan, 2 bin 500 saatlere varan, ama nihayetinde toplam yılın üçte biri, dörtte biri nispetinde üretilen kaynaklardan bahsediyoruz. Yenilenebilir kaynaklar mutlaka harekete geçirilmelidir, politikayı bunun üzerine oturmak lazım, bunlarda mutabıkız. Yenilenebilir enerji kaynakları yapılmalıdır, ama bunun da mutlaka temel bir yükün üzerine oturmak zorundasınız.
Ancak atlanan ve bugünkü konferansın başlığında gizli olan, nükleer santral ve yenilenebilir enerji, her ikisi de temiz enerjidir. Nükleer enerji ve yenilenebilir enerji kaynakları, her ikisi de birbirinin tamamlayıcı unsurlarıdır. O yüzden yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyenler, bir nevi aynı zamanda nükleeri güç santrallerini de destekler. Nükleeri destekleyenler de yenilenebilir enerji kaynaklarını destekler.''
Konferansta konuşan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da iki dünya savaşının yaşandığı 20. yüzyılın hatası ve sevabıyla bittiğini, şimdi 21. yüzyılda bulunulduğunun idraki içinde bulunmak gerektiğini söyledi.
Ayhan, 20. yüzyılın refah seviyesinin gerisinde kalınmak istenmiyorsa ve gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakmak isteniyorsa 21. yüzyılın şartlarının iyi değerlendirilmesi ve kaynakların en verimli şekilde kullanılması gerektiğini kaydetti.
Yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yanında insan kaynağının da çok önem taşıdığını dile getiren Ayhan, ''İnsan kaynaklarından yeterince istifade edemezse 21. yüzyıl belki savaş yüzyılı olmayacak ama hüsran yüzyılı olacaktır'' diye konuştu.
KERKÜK-YUMURTALIK BORU HATTI ONARILIYOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, patlamayla zarar gören Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol boru hattının ekiplerin tamir için konu üzerinde çalıştığını, 1-2 gün içerisinde sorunun giderilip sevkıyatın devam edeceğini bildirdi.
Bakan Yıldız, Rixos Otelinde yapılan Akbank ile Türkerler Holding arasında Yenilenebilir Enerji Proje Finansmanı Kredisi İmza töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin Kerkük-Yumurtalık boru hattındaki patlamayı hatırlatarak sevkiyatın ne zaman normale döneceğini sorması üzerine Bakan Yıldız, Midyat İdil civarında Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru hattında bir patlama olduğunu, bu patlamayla yaklaşık 5-6 bin varil civarında bir petrol sevkiyatının yapılamadığını söyledi.
Önceki gece saat 20.15 civarında olan bu patlamadan sonra çıkan yangının dün sabaha karşı söndürüldüğünü belirten Yıldız, güvenlik güçlerinin de yardımıyla bölgede soğutma çalışmalarının yapıldığını ifade etti.
Yıldız, ''Ekipler orada çalışıp bunun tamir edilmesi için çalışıyorlar. Zannediyorum 1-2 gün içerisinde onu toparlamış olacağız. Ondan sonra da sevkıyat devam etmiş olacak'' dedi.
Kerkük-Yumurtalık boru hattının 70 milyon tonluk kapasitesi olduğunu hatırlatan Yıldız, bunun Türkiye'nin en önemli boru hatlarından biri olduğunu ifade etti.
Nükleer santral projesine ilişkin Mecliste takvimin nasıl olacağının sorulması üzerine de Bakan Yıldız, şunları kaydetti:
''Zannediyorum bu haftanın sonunda ya da önümüzdeki haftanın başında nükleer güç santrallerinin yapımıyla alakalı hükümetler arası anlaşma TBMM Genel Kuruluna da gelir. Orada da zannediyorum bütün partilerimizin desteğiyle bunu çıkarmış olacağız. Çünkü bu artık bir milli meseledir. Nükleer santrali mutlaka Türkiye'ye kazandırmamız lazım. Bu süreçler ileride tarihe önemli dipnotlarla birlikte geçecek konulardır. O açıdan ben hem sivil toplum örgütlerinin hem bütün partilerin destek vereceğine inanıyorum''
Hillary Clinton'un Azerbaycan temasları ve bölgedeki hareketliliği enerji boyutuyla değerlendirdiren Yıldız, enerjinin başlığının özellikle Kafkaslar bölgesinde diğer bütün siyasi olaylarını da olumlu etkileyebilecek bir unsur olduğunu söyledi.
Yıldız, Türkiye'nin Azerbaycanla yaptığı en son Şahdeniz-2 anlaşmasının da siyasi olumsuzlukları giderecek bir katalizör görevi gördüğünü savundu.