T24 - Ilısu Barajı'nın yapımı için başlatılan girişimlerin son 15 yılda 2 kez engellendiğini ve 3'üncü girişimde yabancı bankaların bulunmadığına dikkat çeken Milliyet yazarı Metin Münir, 1.1 milyar euroluk kredinin 3 Türk bankasından sağlandığını belirtiyor. Yabancı bankaların çevrecilerin girişimiyle engellendiğini ancak Türkiye için bu durumun söz konusu olmadığına dikkat çeken Minür, benzer bir girişimin Türkiye'de "hükümet vergi memurlarıyla" karşılaşacağını ifade ediyor. Barajın ihalesiz bir şekilde Cengiz İnşaat ve Nurol ortaklığına verildiğini vurgulayan Minür, "Hükümet hangi yasaya dayanarak Ilısu'yu ihalesiz verdi? Bu işi için Hazine'yi 1.1 milyar euro borca soktu?" sorularına yanıt arıyor.
Milliyet gazetesi yazarlarından Metin Minür'ün "Ilısu’da cevapsız sorular" başlığıyla kaleme aldığı 17 Mart 2010 tarihli yazısı şöyle:
Ilısu’da cevapsız sorular
Batılı çevre kuruluşları bağır çağır son 15 yılda Ilısu Barajı’nın yapımını iki defa engellediler.
Şimdi barajın yapımı için üçüncü girişim yapılıyor ve çevre kuruluşları gene protestoya başladı. Ama bu defa sonuç alabilecekler mi, o kadar emin değilim.
Bundan önce başarılı oldular çünkü karşılarında Avrupa devletlerin ihracat garanti kurumları ile Batılı bankalar vardı. Halkın çevreye karşı duyarlı olduğu Avrupa’da çevrecilerin hükümetleri ve bankaları dize getirmesi zor olmadı.
Bu defa karşılarında sadece Ankara ve Türk bankaları ve müteahhitler var.
İşin ilk ayağı için gerekli 1.1 milyar euro civarındaki krediyi Ak, Garanti ve Halk sağladı. Krediyi Hazine aldı ve iş ilerledikçe inşaatı gerçekleştirecek olan Cengiz İnşaat ve Nurol ortak girişimine verecek.
Batı’da hükümetler halktan korkar, Doğu’da halklar hükümetlerden.
Bu kural, ne yazık ki, ülkemiz için de geçerlidir. Hükümet vergi memurlarını harekete geçirip ona kafa tutan herhangi bir şirketi iflasla yüz yüze bırakmaya muktedirdir.
Bu nedenle Türk bankalarının isteseler de Ilısu için sağladıkları finansmanı geri çekme şansları yoktur.
Zaten Ak ve Garanti Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin başını çektiği ikinci Ilısu girişiminde yer alan bankalar arasındaydılar. Her biri 375 milyon euro civarında kredi taahhüt etti. Her birinin hesabından 90’ar milyon euro çekilip kullanıldı bile.
Halk Bankası Batılı devletler ve bankalar çekildikten sonra hükümetin dürtmesiyle onların boşluğunu doldurmak için devreye girdi. Bankacılık kaynaklarına Halk’ın 350 milyon euro civarında bir kredi tahsis ettiğini söylüyor.
Aslında, hangi bankanın kredi verdiğinden çok daha önemli olan başka bir şey var:
Hükümetin baraj inşaatını bir grup özel şirkete ihalesiz vermesi ve iş için gerekli finansman açığını kapatmak için bir devlet bankasını devreye sokması.
Devletler aradan çekildi
Ilısu Barajı Nurol, Cengiz ortak girişimine ihalesiz olarak verilmişti. O zaman buna bir kılıf uydurulmuş ve devletten devlete krediyle yapılan işlerde ihale zorunluluğu yoktur denmişti.
Ama devletler aradan çekildi. O zaman iş hangi ihalesiz vermenin yasal dayanağı nedir?
Bu sorunun cevabını işin sahibi olan Çevre Bakanlığı’ndan öğrenmeye çalıştığımda bana Hazine’nin adresini verdiler.
Ama işin esas adresi Hazine de değildir. Hükümettir. Hükümet hangi yasaya dayanarak Ilısu’yu ihalesiz verdi? Bu işi için Hazine’yi 1.1 milyar euro borca soktu?