Gündem

İktidarda İsrail ve İran çatlağı

Türkiye'nin dış politikada yürüttüğü siyaset, diğer ülkelerde olduğu gibi aynı zamanda AKP hükümeti içinde de görüş ayrılıkları olduğunu or

17 Şubat 2010 02:00

T24 - Türkiye'nin dış politikada yürüttüğü siyaset, diğer ülkelerde olduğu gibi aynı zamanda AKP hükümeti içinde de görüş ayrılıkları olduğunu ortaya çıkardı.


AKP'nin Dışilişkiler Başkanlığı'nca Türk-İsrail ilişkileri üzerine düzenlenen toplantıya katılan Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğine atanan Namık Tan da davet edildi. Namık Tan toplantıda AKP'li milletvekillerine bir brifing verdi. Brifingte bir yandan İsrail'in Gazze'ye yönelik politikalarındaki hatalara dikkat çekerken, diğer yandan bu ülkenin Türkiye açısından taşıdığı 'önem'i anlattı. Başta ABD olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde Musevi lobilerinin etkinliğini vurgulayan Tan, Türkiye'nin kendi ulusal çıkarları açısından bu gruplar ile ilişkilerini iyi tutmasının önemine dikkat çekti. Ancak Tan'ın bu açıklamalarına en sert tepkiyi AKP Dİyarbakır Milletvekili İhsan Arslan verdi. Arslan, "bir süredir sizi dinliyorum, sanki Tel Aviv'den yayın yapılıyormuş hissine kapıldım" yorumunu yaptı.


Akşam gazetesi yazarı Utku Çakırözer'in "İktidarda İsrail ve İran çatlağı" başlığıyla yayımlanan (17 Şubat 2010) yazısı şöyle:







Adalet ve Kalkınma Partisi'nde, demokratik açılımın ardından bir çatlak da, İsrail ile ilişkiler ve İran'ın nükleer programı konusunda ortaya çıktı. Partinin Dış İlişkiler Başkanlığı'nca Türk-İsrail ilişkileri üzerine düzenlenen toplantıda yaşanan tartışmalar, hükümetin dış politika önceliklerinin parti içinde sebep olduğu kırılmaları su yüzüne çıkardı.
Genel Merkez binasında yapılan toplantıya konuşmacı olarak kısa süre önce Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği görevine atanan Namık Tan da davet edildi. İsrail ilişkileri için Tan'ın tercih edilmesinin temel nedeni kısa süre öncesine kadar, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliği görevini yürütüyor olmasıydı. Hatta Türkiye ile İsrail arasında yaşanan son 'alçak koltuk' krizinin aşılmasında da Tan'ın İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Ayalon ile tanışıklığı etkili rol oynamıştı.  


Musevi lobisinin önemini anlattı
 
Edinilen bilgilere göre, iktidar partisi milletvekillerine Türk-İsrail ilişkilerinin çeşitli yönlerini anlatan Tan, bir yandan İsrail'in Gazze'ye yönelik politikalarındaki hatalara dikkat çekerken, diğer yandan bu ülkenin Türkiye açısından taşıdığı 'önem'i anlattı. Başta ABD olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde Musevi lobilerinin etkinliğini vurgulayan Tan, Türkiye'nin kendi ulusal çıkarları açısından bu gruplar ile ilişkilerini iyi tutmasının önemine dikkat çekti. Tan, bu çerçevede Türk-İsrail ilişkilerinin seyrinin bu lobi üzerinde büyük etkisi olduğunun da altını çizdi milletvekillerine verdiği brifingde.


'Tel Aviv'den yayın' eleştirisine

Tan'ın değerlendirmesine en ağır tepkiyi veren isim ise Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan oldu. Demokratik açılım projesinde Başbakan'a verdiği destekle kamuoyu tarafından tanınır hale gelen Arslan, Tan'a 'Bir süredir burada sizi dinliyorum. Sanki Tel Aviv'den yayın yapılıyormuş hissine kapıldım' değerlendirmesinde bulundu.

Tan'ın bu sözlere, 'Ben siyasetçi değil bürokratım. Açık ve net olarak bildiğim doğruları sizlerle paylaşmak durumundayım' karşılığını verdiği öğrenildi.


Vahit Erdem'in kaygısı 

Toplantıda, İran konusu da tartışıldı. Nükleer programı sayesinde İran'ın 'bölgedeki etkinliğinin oldukça arttığı' yorumunu yapan Büyükelçi Tan, milletvekillerine, Tahran yönetiminin nükleer programını ilerletebilmek için her yolu deneyeceği görüşünü aktardı.

AKP Kırıkkale Milletvekili ve NATO Parlamenter Asamblesi Türkiye Heyeti Başkanı Vahit Erdem, bölge ülkeleriyle yakınlaşma stratejisinin Türkiye'yi diğer önceliklerinden uzaklaştırmaması gerektiğini vurgulayarak, 'Bizim stratejik önceliklerimiz AB ve NATO olmalı. Bu kurumlarla ne kadar ortak olursak dünyadaki etkimiz de o kadar artar. Bölge ülkelerine açılımları faydalı buluyorum ama son dönemde biraz  ölçünün kaçtığı düşüncesindeyim' dedi. Özellikle İran ile yakınlaşma politikalarından kaygı duyduğunu ifade eden Erdem, şunları söyledi:

'İran, NATO'nun tehdit algılamalarında ön planda yer alan bir ülke. İran'a sahip çıkan bir söylem ile biz, üyesi olduğumuz ittifakın temel ilkeleriyle ters düşüyoruz. ABD ve Batı bu konuda çok hassas'


İran'ın da bombası olsa ne olur

Erdem'in bu sözleri üzerine toplantıda, İran tartışması başladı. TBMM Dış İşleri Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Murat Mercan, 'Bu söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum. Hükümetin yürüttüğü politikalar yerindedir' tepkisini gösterirken, aralarında Arslan'ın da bulunduğu bazı milletvekillerinin, 'İsrail'in elinde varsa, bir Müslüman ülke olan İran'da neden atom bombası olmasın?' görüşünü dile getirdiği öğrenildi. Diğer bazı milletvekilleri ise İran'ın nükleer silah sahibi olmasının, Türkiye'nin çıkarları açısından olumsuz bir gelişme olacağını vurguladı.

İktidar partisinde İsrail ve İran konusunda yaşanan bu tartışma, yaklaşan seçimlerde iç politikanın yanı sıra dış politikanın da ne kadar önemli yer tutacağının bir ön işareti sayılmalıdır.