İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Adil Serdar Saçan, ''Tuncay Güney'e 2001 yılında işkence yaptığım iddiasıyla hakkımda soruşturma açılmış. 8 yıl geçmiş, günaydın'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanık ve avukatlarının talepleri alındı.
Tutuklu sanık Saçan, savunması alınacak sanıklar arasında 5. sırada olduğunu belirterek, savunma vermesi için 1 ay daha beklemesi gerektiğini söyledi.
Tuncay Güney ve arkadaşlarına 8 yıl önce yaptığı operasyon nedeniyle bu davada sanık olarak yer aldığını ifade eden Saçan, ''Darbeyi yapabilme kabiliyetine sahip insanlar serbest, ama emlakçı, muslukçu içeride. Savcıların ithamına göre tutukluyuz. Savunmamı almadan bırakmıyorsunuz. Niye hukuk okuduğuma şaşırdım sayenizde. Böyle bir hukuk yok başkanım. Burada kesintisiz duruşma yapılıyor, ama 2 tane sanığın sorgusu tamamlanamadı'' diye konuştu.
Albay Dursun Çiçek'i serbest bırakan yargıç hakkında yayınlar yapıldığını ifade eden Saçan, şöyle devam etti:
''Bizi bıraktığınızda da sizinle ilgili kaset koyacaklar ortaya. Bu bir şantajdır. Ben suçsuz olduğumu kanıtlayacak belgelere sahibim. Ben, devir değişip Fethullahçılar içeri girseydi, onlarla da içeri girecektim. Çünkü soruşturma izni aldım, Fethullahçı oldum. Savcılık soruşturmayı kapattı, ben Ergenekoncu oldum. Aynı durum sizin başınıza da gelecek. Devlet memurluğu görevini nasıl yaptığınızın acısını yaşayacaksınız. Ben bunu yaşıyorum.''
''Ergenekon iddianamelerini yazanların savcılar olmadığını'' öne süren Saçan, ''bu iddianameyi kendisinin yanında çalışan 3-5 tane polisin yazdığını, onların kullandığı yöntemi bildiğini'' savundu.
''Tuncay Güney'e 2001 yılında işkence yaptığım iddiasıyla hakkımda soruşturma açılmış. 8 yıl geçmiş, günaydın'' diyen Saçan, Güney'in beyanlarına ilişkin soruşturmayı kapattığının ileri sürüldüğünü anlattı. Saçan, ''Ne yapsaydım, Hüseyin Kıvrıkoğlu'nu mu alsaydım, Genelkurmay Başkanı'nı mı alsaydım'' dedi. Görevi nedeniyle yaptığı çalışmalarından dolayı yargılandığını savunan Saçan, ''Biz size hizmet ettik yıllarca'' diye konuştu. Başkan Köksal Şengün'ün ''Bana değil, devlete hizmet ettiniz'' demesi üzerine de Saçan, mahkemeyi kastettiğini bildirdi.
-''2 MUSTAFA HAKKIMDAN GELECEK''-
Tutuklu sanık Mustafa Levent Göktaş da hakkındaki tek kanıtın 51 numaralı DVD olduğunu ifade ederek, bu DVD'nin de çatlak olduğunu, üzerinde hiçbir parmak izi bulunmadığını, DVD'nin dökümlerinin yeniden alınarak karşılaştırılmasını istedi.
Tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan ise sözlerine 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başladı.
Özkan, Mustafa Balbay ile birbirlerini sonuna dek eleştirdiklerini ifade ederek, Mustafa Özbek ile de 2 dakikalık bile görüşmesi olmadığını ve hiç biraraya gelmediklerini söyledi.
İddianamenin 4'te 3'ünün, Kanaltürk'ü satmasından sonra kendisiyle ilgili telefon görüşmeleri olduğunu belirten Özkan, ''2 Mustafa, beni köşe başında yakalayıp hakkımdan gelecek'' diye düşündüğünü anlattı.
''Aramızda bu kadar çelişki varsa, aynı örgüte nasıl getirip koydunuz bizi?'' diyen Özkan, Balbay'a darbe çalışmalarında bulunup bulunmadığının sorulduğunu ifade ederek, ''Kim yapmış bu darbeyi, hangi zümre yapmış? Sayın savcılar açıklasın'' dedi.
-''DARBE TEŞEBBÜSÜ VARSA ONLAR YARGILANSIN''-
Tutuklu sanık Birol Başaran da, ''Ön tarafta Özden Örnek, Aytaç Yalman ve İbrahim Fırtına otursaydı, ben de 'hakikaten 2003-2004 yıllarındaki darbe teşebbüsü yargılanıyor' derdim. Bu insanların hiçbiri yok. Gazeteci, emlakçı yargılanıyor. Niye Özden Örnek'in ifadesi alınmadı. Ortada bir tuhaflık var. Darbe teşebbüsü varsa onlar yargılansın. Biri, 'Örnek'i, Yalman'ı şundan dolayı getiremiyoruz' desin'' diye konuştu.
Albay Mustafa Koç da kendisinden ele geçirilen hiçbir şey olmadığını ifade ederek, başkalarından ele geçirenlerle yargılandığını ileri sürdü.
Koç, ''Darbe teşebbüsünden yargılanacaksam yargılanayım, ama terör örgütü üyesi suçlamasıyla beni yargılamayın. Savunmayı almadan tahliye etmeyi bir kez daha gözden geçirmenizi talep ediyorum. Tutukluluğumun kaldırılmasını talep ediyorum. Akşam eve gittiğinizde çocuklarınızı gördüğünüzde bizi hatırlayın sayın başkanım'' dedi.
-SAÇAN HAKKINDAKİ SORUŞTURMA-
Bu arada, birinci ''Ergenekon'' davası kapsamında MİT'ten gönderilen CD'ler arasında Tuncay Güney ile 2001 yılında dolandırıcılık iddiasıyla gözaltına alındığında yapılan mülakatın yanında ayrı bir ses kaydı ortaya çıkmıştı.
Bu kayıtlarda Güney'e işkence yapıldığına ilişkin seslerin duyulması üzerine mahkeme heyeti, o dönemdeki görevliler hakkında soruşturma başlatılması için Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Yapılan inceleme sonucu, ifadeyi alan Adil Serdar Saçan hakkında, Güney'e işkence yaptığı iddiasıyla Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda da Saçan'ın ifadeye çağrıldığı öğrenildi.
Duruşma, sanıkların taleplerinin alınmasıyla sürüyor.