Gündem

İhsan Eliaçık: Allah, topluma göre daha özgürlükçü

"İki din var; bir zenginlerin bir de yoksulların dini var"

24 Mayıs 2017 23:20

İlahiyatçı, müfessir, Anti-Kapitalist Müslüman yazar İhsan Eliaçık, din, İslamiyet’in gerçek anlamda yorumu, özellikle siyaset-din ilişkisine dair soruları yanıtladı. “Mülk Allah’ındır” sözünü dilinden düşürmeyen İhsan Eliaçık, “Allah, topluma göre daha özgürlükçüdür” dedi.

Bas gazetesinden Rabia Çetin’e konuşan İhsan Eliaçık’ın açıklamalarından bir kısım şöyle:

Çok sık kullanılan bir cümle ‘Huzur İslam’da’… Şu an yaşananlara bakılırsa gerçekten de öyle mi?

Bu huzurdan ne kastedildiğine bağlı. İnsanın zihnindeki ‘Ben kimim, nereden geldik, nereye gidiyoruz’ gibi varoluşla ilgili sorulara ‘yüce bir yaratıcı’ cevabı ile teskin olma, zihinsel güvenliğini sağlama ise evet dini inanç huzur verilebilir.

Yani salt ‘İslam’ meselesi değil öyle değil mi?

İslam ile olacak diye bir şey yok tabi. Dinlerin insan zihnindeki karmaşık sorulara net cevap vermek gibi bir özelliği var. Net cevaplar karmaşıklığı giderince bu hızır gibi algılanabilir.  Ama kişinin dünyada imtihan edilmesi, belalardan geçilmesi ise kastedilen bu dünyada yaşamanın kendisi zaten insana huzur veren bir şey değil. Çünkü zaten dünyaya bir atılmışlık söz konusu. Dini metinler şöyle der; ‘Siz iman ettik demekle bırakılacağınızı mı zannediyorsunuz?’ Belalardan, imtihanlardan geçmek huzur değil acı verir. Gerçeğin kendisi de, bilgi de acı verir. Dolayısıyla ‘Huzur İslam’da’ sözü uyuşturucu bir söz. Bunun yerine adalet, eşitlik, hakkaniyet İslam’da dense daha doğru olur.

Marx’ın ‘Din afyondur’ düşüncesi peki?

İki din var; bir zenginlerin bir de yoksulların dini var. Bunlardan birinin afyon olması gayet normaldir. Tarihe de bakıldığında dinle – dinsizin mücadelesini değil, Ali Şeriati’nin tabiriyle dine karşı dinin mücadelesini görüyoruz. Kuran inene kadar yeryüzünde kendisine ‘Tanrının oğlu’ demeyen imparator yoktu. Bu işte ezenlerin dini oluyor. Bunlara karşı bir de peygamberlerin dini var. Yani bu imparatorlara karşı çıkan İbrahim, Musa, İsa, Muhammed gibi… Bu da mazlumların dini oluyor. ‘Din afyondur’ sözü aslında tam anlamıyla yorumlanıyor. Bu sözün geçtiği paragrafta, ‘Din var olan durumlara protesto, kalpsiz dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhu, mazlum insanların içli çığlığıdır ve halkların afyonudur. ‘ denir. Peygamberlerin dini de var olan durumlara karşı bir protesto olarak ortaya çıkıyor. Egemenlerin dini ise halkları uyuşturma ve bastırma rolü üstleniyor. Kuran-ı Kerim’e baktığında da böyle. Bir kralın dini var, bir de halkın dini var. Üstelik aslında İslamiyet bir din değil var olan dinleri dönüştürme yoludur. Bu nedenle hak yol deniyor. Yol din demektir zaten.

‘İslamcı kesim’ dendi mi özellikle Türkiye’de zengin kesim akla geliyor. Öyle ki gökdelenlerin boyu minareleri geçmişken Türkiye’deki din algısı tam olarak nasıl sizce?

Türkiye’de bir zenginlerin bir de fakirlerin dini var. Yani ‘Zenginlerin Allah’ı’ ile ‘Fakirlerin Allah’ı’ ayrı.. Zenginlerin Allah’ı onlara zenginliklerini yağdırarak imtihan ediyor. Türkiye’deki ateist çevreler de bunlara bakarak ‘Biz böyle dini de Allah’ı da kabul etmiyoruz’ diyor. Yani aslında Türkiye’de ateistlerin reddettiği Allah gerçek Allah değil. Üretilmiş, kurgulanmış, sahte bir Allah algısını reddediyorlar. Ben bir ateistin gerçek Allah’ı reddedeceğini zannetmiyorum. Çünkü gerçek Allah, o ateistin aradığı şey aslında.

Vicdan ve adalet duygusu mu gerçek olan?

Tabi.  Vicdanın, adalet duygusunun, yeryüzündeki çaresizlerin, ezilenlerin durumunu düzeltmek onların aradığı. Dinlerin evrensel amacı da yeryüzünde devletleri, ulusları, sınıfları, sınırları, sömürü ve savaşı kaldırmaktır. Ayrıca İslamiyet ateizme karşı değil; şirke karşı doğmuş. İslamiyet, bir barış teklifi olarak doğmuş aslında. İslam, ‘Yeryüzünde kan, savaş dursun, insanlar barış içerisinde yaşasın’ diyor. Bundan nasıl bir savaşçılık çıkartabilirsin ki. Ayrıca her din ilk doğduğunda böyle. Yani her dinin bir gerici bir de ilerici yorumu var. İdeolojilerde de öyle. Stalin’e bakarak Marksizmi değerlendiremeyeceğimiz gibi Muaviye’ye bakarak da İslamiyet’i eleştiremeyiz. Şu anda Türkiye’de İslam’ın en gerici, en pespaye yorumu Türkiye’de iktidar olmuş durumda. Geniş bir kitle de buna bakarak ateist olmuş vaziyette. Ateizmin en hızlı yayıldığı 3 ülkeden biri Türkiye. Gerçek İslam’ın kaynaklarını görmeseydim ben de bu dini terk ederdim. 10 yıl aralıksız Kuran-ı Kerim üzerinde çalıştım. Kitapta bir yanlışlık yok, peygamberin hayatında da bir yanlışlık yok. Peygamberin vefatıyla İslam bitiyor aslında. Kearebela’da da doğduğu topraklara gömülüyor. Ondan sonrası cihangirlik, imparatorluk, taht kavgası, İslam’ı yayılma ve işgal aracı olarak kullanmadan ibaret.  

Söyleşinin devamını okumak için tıklayın.