Gündem

İhsan Doğramacı için anma töreni

Bilkent Üniversitesinin ismine önceki gün vefat eden üniversitenin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı'nın adı eklenecek.

27 Şubat 2010 02:00

T24 - Ankara'da önceki gün vefat eden YÖK'ün Kurucu Başkanı, Bilkent Üniversitesinin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı için, kuruculuğunu ve bir dönem rektörlüğünü yürüttüğü Hacettepe Üniversitesinde anma töreni düzenlendi. 
    

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ:


Hacettepe Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen anma törenine, İhsan Doğramacı'nın eşi Ayser Doğramacı, kızı Şermin Savaşçı, oğulları Ali Doğramacı ve Osman Doğramacı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Hacettepe Ünivresitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, Ankara Ünivresitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan ve çok sayıda öğretim üyesi katıldı. 
    

İhsan Doğramacı'nın Türk bayrağına sarılı naaşı, Hacettepe Üniversite Tıp Fakültesinden anma töreninin yapılacağı kongre merkezine getirilerek, ''Kurucumuz, onursal rektörümüz ve hocamız Prof. Dr. İhsan Doğramacı'nın önünde minnetle ve saygıyla eğiliyoruz'' yazısının yer aldığı sahneye konuldu. İhsan Doğramacı'nın naaşının önü çiçeklerle donatıldı, profesörlük cübbesi konuldu. 
    

İhsan Doğramacı için saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan anma töreninde, Doğramacı'nın öz geçmişi resimleriyle birlikte sunuldu. Ardından İhsan Doğramacı'nın vasiyeti üzerine Vivaldi'nin ''Dört Mevsim'' adlı eserinden ''Yaz'' bölümü Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrasınca çalındı.
    
  


İhsan Doğramacı'nın oğlu ve Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, anma töreninde yaptığı konuşmasına, ''Babam, Şermin, kardeşim Osman ve ben Hacettepe ruhuyla büyüdük'' diyerek başladı. Babası ve annesinin kendilerini böyle yetiştirdiğini ifade eden Doğramacı, ''Nedir bu? Tarifi zor.



Birkaç örnekle belki anlatmaya çalışabilirim. 1950'li yıllarda Bahçelievler'de otururduk. O zamanlarda sokaklarda güzelce oynarız. Yaz gelir herkes tatile giderdi, ablam ve ben sokakta yalnız kalırdık. Babamın İstanbul'da bir evi vardı, bizim gitmemiz söz konusu değildi çünkü babam burada bu kurumun tohumlarını atıyordu. Gece gündüz çalışırdı. Bu uzun saatlerde annem otomobilde beklerdi. 1950'li yıllarda bir tek Ankara Radyosu'nu dinlerdik. Sabahın erken saatlerinde radyo açılırdı. Ondan sonra İstiklal Marşı, biz üç kardeş ayakta. Babam bizi çok severdi, çok da disiplinli bir insandı. Hacettepe ruhu deyince, bu çalışma yapma ve kimlik özelliklerinden bazıları''dedi. 
    

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener ise İhsan Doğramacı hakkında pek çok şeyin söylenebileceğini ancak bu kürsüden nasıl bir konuşma yapılırsa yapılsın kelimelerin yetersiz kalacağını söyledi. 
    

İhsan Doğramacı'nın en ileri bilimsel yaklaşım ve yöntemleri esas alarak Hacettepe Üniversitesini çağdaş bir kurum olarak kurduğunu ve sahip olduğu geniş ufkuyla yöneterek örnek bir üniversite haline getirdiğini ifade eden Erdener, ''Bir insanın, bir akademisyenin, bir yöneticinin ve en önemlisi bir vatanseverin nasıl olması gerektiğini bizlere gösterip, yaşamının son anına kadar çalışarak aramızdan ayrılıyor. Bugün sözün bittiği ve yüce bir insanın eserleriyle anıldığı gün'' dedi. 
    

Konuşmaların ardından, törene katılanlar, Chopin'in ''Polonez As-Dur op.53'' adlı eseri eşliğinde Doğramacı'nın naaşının önünden saygı geçişi yaptı.



Bilkent Üniversitesinde tören


Ankara'da önceki gün vefat eden YÖK'ün Kurucu Başkanı, Bilkent Üniversitesinin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı için Bilkent Üniversitesi'nde tören düzenlendi. 
    

İhsan Doğramacı'nın Türk bayrağına sarılı naaşı, konser salonundaki sahneye konuldu. İhsan Doğramacı'nın naaşı başında ikişerli gruplar halinde öğrenciler bekledi. Anma törenine yoğun katılımdan dolayı, tören birçok kişi tarafından ayakta izlendi. Törende İhsan Doğramacı'nın özgeçmişi okunurken fotoğrafları da sahnedeki perdeye yansıtıldı. 
    

Oğlu ve Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, törende yaptığı konuşmada, her neslin bir sonraki neslin daha iyi yaşaması için çalıştığını ve eserler meydana getirdiğini söyledi. 
     

Doğramacı, şöyle devam etti: 
    

"Bizden önceki devlerin omuzlarında yükselen bizler daha iyiyi de aramaya devam edeceğiz. Onları örnek alarak, genç nesillerimizi kendimizinkilerden daha yükseğe çıkarmak için çalışacağız. Bu, içinde bulunduğumuz bilim ve sanat dünyasının kurucusunu, örneğini bu şekilde bizler izlerken, ister istemez onun da aramızdan ayrılmadığını, hala bizlerle birlikte olduğunu hissedeceğiz. Onun şarkısı bitmedi, bizler o şarkıyı söylemeye devam edeceğiz. Ne mutlu bizlere.'' 
    

Ali Doğramacı, gözyaşlarına engel olamayarak, konuşmasını bitirdi. 
    

Bilkent Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talat Halman ise törende yaptığı konuşmada, Doğramacı'nın kaybının 10 dahinin birden sonsuzluğa göç etmesi anlamına geldiğini ifade etti. 
    

Halman, Doğramacı'nın ''pediatri biliminin piri'' olduğunu belirterek, bu alanın Doğramacı adıyla eş anlama geldiğini söyledi. 
    

''İhsan Doğramacı dillere destan bir çocuk doktoruydu'' diyen Halman, çocuk sağlığına büyük hizmetler verdiğini, Türkiye'de ''çocuk cumhuriyeti'' yarattığını söyledi. 
    

Doğramacı'nın ''tıp eğitiminde devrimci'' bir kişiliği olduğunu anlatan Halman, onun Türkiye'nin tıbbi imkanlarına yenilikler getirdiğini, tıbbı modernleştirerek geleceğe taşıdığını ve dünya için bir model yarattığını belirtti. 
    

Doğramacı'nın ''üniversite yaratıcısı'' olduğunu dile getiren Halman, Hacettepe ve Bilkent Üniversitelerinin kurulmasına, Anadolu'da da pek çok üniversitenin ve tıp fakültesinin kurulmasına öncülük ettiğini anımsattı. 
    

Doğramacı'nın 60'dan fazla şirket kurarak iş alanları yarattığını anlatan Halman, onun aynı zamanda ''bir hayırseverlik abidesi'' olduğunu belirtti. 
    

Erbil'de ilkokul yıllarında paltosu olmayan ve çok üşüyen bir arkadaşına kendi paltosunu veren Doğramacı'nın cömertliğini henüz çocukluk yıllarında göstermeye başladığını ifade eden Halman, bu yönünü ömrünün sonuna kadar devam ettirdiğini dile getirdi. 
    

Konuşmaların ardından Doğramacı'nın vasiyeti üzerine piyanist Gülsin Onay, Chopin'in ''Polonez Op.53'' adlı eserini seslendirdi. Eserin seslendirilmesi sırasında Doğramacı ailesi ile törene katılanların bazılarının gözyaşlarına engel olamadığı görüldü. 
    

Törene katılanlar, Doğramacı'nın naaşının önünden saygı geçişi yaptı.



Bilkent'e Prof. Dr. Doğramacı'nın adı verilecek 
 

Bilkent Üniversitesi Senatosu, Bilkent Üniversitesinin ismine önceki gün vefat eden üniversitenin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı'nın adının da eklenmesi için karar aldı.
 

Konuya ilişkin açıklama yapan Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Atalar, İhsan Doğramacı'nın isminin Bilkent Üniversitesi isminin önüne bir ön ek olarak gelmesi için üniversite senatosunun bir karar aldığını bildirdi.



Üniversite isminin değiştirilmesinin kanun değişikliği ile mümkün olduğunu belirten Atalar, “İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi olsun diye üniversite senatosunun kararı var. Onun ardından mütevelli heyeti karar verecek” dedi.



Bilkent Üniversitesinin “İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi” olarak değiştirilmesine yönelik teklif, mütevelli heyetin de karar vermesinin ardından YÖK'e bildirilecek.