Galatasaray'ın eski teknik direktörü Igor Tudor, "Hiç bilmeyen birini, Ay'dan birini getirin sorun; 'Bu hocanın takımı 14 hafta lider, 2 hafta az farkla geride, başarılı mı' deyin. 'Başarılı' diyecektir. Ben başarılıydım. Benim savaşım başarısızmışım gibi yansıtılmasına karşı" dedi.
Florya'daki protestoyu da anlatan Tudor, "Başakşehir maçından sonra protesto edilmem benim için ilginçti. Florya'ya otobüsle dönüyoruz ve her şey organize edilmiş. Kameralar da öyle. Cenk'e ne söylediklerini sordum. Bana karşı bir şey söyledikleri ve Terim lehine bir şey söylediklerini bana iletti. Beni en çok şaşırtan mesele, ertesi gün her yerde Terim'in fotoğrafını gördüm" diye konuştu.
Igor Tudor, TRT Spor'da katıldığı bir televizyon programında gündeme ve ayrılığına dair açıklamalarda bulundu.
Tudor, Medipol Başakşehir – Beşiktaş ve Fenerbahçe – Galatasaray derbilerini değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:
“Buraya gelmemin en büyük sebebi arkadaşları görmem ve baklava, kebap yemem. Çok özlemişim. Ve ayrıca iki büyük maçı da izlemek istedim. Tipik bir derbi oldu. Savaşın, mücadelenin olduğu enerjinin sarf edildiği bir maç oldu. Galatasaray açısından deplasmanda alınan 1 puan önemliydi. Başakşehir iyiydi ve iki maçı kıyaslarsam, Başakşehir – Beşiktaş maçını futbol anlamında daha iyi buldum. Beşiktaş’ı yorgun gördüm biraz.”
“Kovulduğumu söyledim, bana inanmadılar”
Galatasaray’dan ayrılık süreci hakkında da konuşan Tudor, “Galatasaray’ın maçlarını gittikten sonra fazla takip etmedim, biraz olayın dışında kaldım, kendime zaman ayırdım. Ben bu takımı kendi takımım gibi hissediyorum. Sene sonunda da şampiyon olmasını içten diliyorum. 16 haftanın 14’ünde liderdik. İtalya’dan, İngiltere’den arkadaşlarıma bu bilgileri verip, buna rağmen kovulduğumu söylediğim zaman bana inanmadılar. Kızgın olduğumu düşünmeyin, futbolda işler böyledir. Burada geçirdiğim her saniye, benim için mükemmel bir tecrübe oldu, her anın tadını çıkardım. Geriye baktığım zaman, başarılı olduğumu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Galatasaray’a imza atma sürecinde uyarılar aldığına da değinen Hırvat teknik adam, “Galatasaray’a gelme durumu olduğunda herkes gitmememi söyledi. Çok sıkıntılı olduğunu ve gitmenin yanlış olduğu söylediler. Herkes soyunma odasındaki durumu, kötü durumu biliyordu. Ben biraz aslında temizleme görevine geldim” diye konuştu.
“Her şey organize edilmişti…”
Tudor, görevden ayrılma süreciyle ilgili de konuşurken o günlerde taraftarın tepki gösterme şeklini ilginç bulduğunu ve protestonun organize olduğunu şöyle ifade etti:
“Başakşehir maçından sonra protesto edilmem benim için ilginçti. Florya’ya otobüsle dönüyoruz ve her şey organize edilmiş. Kameralar da öyle. Cenk’e ne söylediklerini sordum. Bana karşı bir şey söyledikleri ve Terim lehine bir şey söylediklerini bana iletti. Beni en çok şaşırtan mesele, ertesi gün her yerde Terim’in fotoğrafını gördüm. Yıllarca futbol oynadım, kötü zamanları biliyorum. Juve’de sıkıntılı süreç yaşayınca taraftar bir anlamda ‘herkesi öldürür’. Başkana, kulübün sahibine, oyuncuya da tepki vardır. Hiç bilmeyen birini, Ay’dan birini getirin sorun; ‘Bu hocanın takımı 14 hafta lider, 2 hafta az farkla geride, başarılı mı’ deyin. ‘Başarılı’ diyecektir. Ben başarılıydım. Benim savaşım başarısızmışım gibi yansıtılmasına karşı.”
Hırvat çalıştırıcı sezon başında Östersunds’a elenmeleri hakkında ise, “Östersunds’a elenmek kötüydü. Kura çekildiğinde de söylemiştim. O dönem için çekilebilecek en zor takımı çekmiştik. Lig geç bitti ve erken başlamak zorunda kaldık. Yeni oyuncular aldık ve bazılarının adaptasyon süreci uzun sürdü” dedi.