-İDO yeni projelerle yol alıyor İSTANBUL (A.A) - 19.10.2011 - 2009 yılında ''Dünyanın en büyük yolcu ve araç taşımacılık şirketi'' unvanını alan İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş'nin (İDO) haziran ayında özelleştirilmesinin ardından göreve gelen yeni ve dinamik kadrosu, 2012 yılında ''Ro-Ro'' ve ''İDOBÜS'' adlı 2 önemli projeye imza atacak. Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu'nun 16 Haziran'da düzenlenen ihaleyle 861 milyon dolara sahip olduğu, bugün yıllık 50 milyon yolcu ve 7 milyon araç taşıyan İDO'nun, 2013 yılında halka arza hazır hale getirilmesi planlanıyor. İDO Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Üye Önder Sezgi, The Marmara Oteli'nde şirketin yeni yönetim kadrosunu tanıttığı ve yeni projelere ilişkin bilgi verdiği basın toplantısının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı. İDO'nun dünyanın en büyük deniz yoluyla araç ve yolcu taşımacılık şirketi olduğunu, hem filosu, hem de taşıdığı araç ve yolcu sayısı itibariyle her zaman ilk 3'e giren bir şirket olduğunu belirten Sezgi, ''Biz de servis sektöründe önemli tecrübeleri olan gruplardan biriyiz. Akfen ve Sera ile birlikte TAV'daki başarımız çok iyi biliniyor. Bir yabancı ortağı da bünyemize katarak bu iddialı şirketi satın almak istedik. Satın alma nedenimiz, havacılık sektöründeki tecrübelerimizi deniz tarafına da taşıyabileceğimizi düşünmemizdi. Deniz tarafında da TAV'ın 12-13 yılda yaşadığına benzer bir ivmeyi yakalayabileceğimizi gördük'' dedi. İDO'nun hem marka olması, hem sektördeki yeri, hem de günlük devamlı nakit yaratan bir iş modelinin kendilerine cazip geldiğini, bu nedenle İDO'ya talip olduklarını anlatan Sezgi, 16 Haziran'da şirketi devraldıklarını, ilk 3 aylık neticelere baktıklarında ''İyi ki bu işi yapmışız'' dediklerini ifade etti. İDO'nun filodaki gemi sayısı itibariyle dünyanın en büyüğü olduğunu, yolcu sayısında ikinci, hasılatta bazen birinci, bazen ikinci sırada yer aldığını belirten Sezgi, ''Bütün branşlarda açık ara birinci olmasını temin etmek istiyoruz. TAV nasıl 1998 yılında sıfırdan başlayarak, dünyanın en büyük havayoluyla ilgili terminal işletme şirketlerinden biri olduysa İDO da bu anlamda en yukarılara taşınacak'' dedi. TAV'da sıfırdan terminal yapılarak yola çıkıldığını ifade eden Sezgi, ''İDO'da şansımız şu; devlet şirketi olmasına rağmen başta Ahmet Paksoy ve bütün ekibin performansıyla önemli bir başarı elde edilmişti. Bizim bunu daha da yukarı taşımamız ve mevcut operasyonlara yenilerini ekleyerek daha da büyütmemiz söz konusu olacak'' diye konuştu. -Birinci öncelik- Mevcut filonun, mevcut operasyonları yürütmek için yeterli olduğunu, ancak buna rağmen özellikle arabalı vapur taşımacılığındaki Sirkeci-Harem ve Eskihisar-Topçular hatlarındaki talepleri gözönüne alarak ikinci el gemi satın aldıklarını, filodaki gemi sayısının 52'den 53'e çıktığını anlatan Sezgi, şunları kaydetti: ''İDO'nun gemilerini ve iskelelerini kullanarak yolculuk eden, araçlarını taşıtan 50 milyon insanın aldığı hizmetin kalitesini yukarıya çekmek bizim birinci önceliğimiz. Bunun için de öncelikle yiyecek, içecek hizmetlerinden başladık. Yolcunun İDO'yu kullanırken karşılaştığı en önemli hizmetlerden bir tanesi bu. İskelelerde belediyeye ait bir yiyecek, içecek firması bu hizmetleri veriyordu. Kontrat süresi sona erdi. İskeleleri TAV'ın altındaki yiyecek içecek firması olan BTA ile İDO'nun yeni kurduğu BTA-İDO dediğimiz şirketimize devrettik. Onlar iskeleleri teslim aldılar, yılbaşına kadar 10 milyon avro ilave yatırım yapacaklar ve bütün büfeleri, restoranları, yiyecek-içecek mahallerini yenileyecekler. Buralarda dünyanın en önde gelen yiyecek ve içecek markaları olacak. Havalimanlarında olduğu gibi yolcularımız çok kaliteli, üst seviyede hizmetleri bulabilecek. Arabalı vapurları devraldı BTA... Ancak feribotları 1 Ocak'ta devralacak. Feribotların içindeki yatırımlar ve yenilemeler de gelecek yılın ortasına kadar sürecek. Yolcularımız İDO'yu gelecek yılın başındaki sezonda, yazdan önce tamamı değiştirilmiş, bütün yatırımları yapılmış olarak bulacak.'' -İstanbul trafiğini hafifletecek proje- İstanbul trafiğini önemli ölçüde hafifletecek Ro-Ro Projesi'ne de değinen Sezgi, şunları kaydetti: ''Mevcut filomuzda arabalı vapurlar, deniz otobüsleri ve hızlı feribotlar var. Bunlar yolcu ve kısa mesafeli araç taşımacılığı hizmeti verecek şekilde dizayn edilmiş gemiler. Ro-Ro faaliyeti için uzun ve ağır yük taşıyan otobüslerin, tırların, kamyonların taşınabileceği gemilerin filoya dahil edilmesi lazım. İstanbul trafiğine bu proje olumlu bir katkı sağlayacak. Hafif araçlarla ilgili yoğunluk var. Avrupa'dan Anadolu'ya transit taşımacılıkla ilgili tır ve otobüslerin de ilave edildiği düşünüldüğünde çok büyük bir yük söz konusu. Bu nedenle hükümetimiz 3. Köprü'yü planlıyor. Trafiğin bu ağır yükünün çözümüne katkıda bulunacak birçok alternatif gündeme getirilmek zorunda... Aksi halde ileride çok daha sıkıntılı bir hal alabilir. Bu maksatla Ro-Ro Projesi'ni gündeme getireceğiz. Gelecek yılın sonuna kadar projeyi tamamlayıp, hayata geçirebileceğimizi ümit ediyoruz.'' Ro-Ro Projesi ile Marmara'nın kuzeybatısında Ambarlı veya Tekirdağ civarındaki iskelelerden tırları, kamyonları, otobüsleri alarak Marmara'nın güneyindeki ve doğusundaki iskelelere taşıyacaklarını anlatan Sezgi, İDO'nun bu Ro-Ro faaliyetlerine çok iddialı gireceğini, 1-2 küçük gemiyle, vakti belli olmayan sıradan taşımalar değil, diğer hatlarda olduğu gibi tarifesi, yolcu ve araç kapasitesi belli hizmetler vereceklerini söyledi. Ambarlı'da 30 yıllığına kiralanan çok büyük bir araziye sahip olduklarını, bu araziyi de kullanmak istedikleri belirten Sezgi, proje yürürlüğe girdiğinde 7-8 saatlik yolun 2 saate ineceğini, şoförlerin daha az yorulacağını, hava kirliliğinin azalacağını, araçların birçok giderinde tasarruf sağlanacağını kaydetti. Sezgi, Marmara'daki bu operasyonu düzenledikten sonraki öncelikli hedeflerinin Karadeniz, Ege ve Akdeniz'den başlayarak bütün dünyadaki destinasyonların olacağını vurguladı. -İDOBÜS ile Ege'ye ulaşmak kolaylaşacak- İDOBÜS Projesi'ni yılın başından itibaren hayata geçirmeyi planladıklarını belirten Sezgi, Kabataş'tan deniz otobüsleriyle yolcuları Bursa'ya taşıyacaklarını, Bursa'dan da 2 katlı yüksek kalitede servis sunabilen otobüslerle ilk etapta Bursa ve İzmir'e, daha sonra da başka şehirlere yolcu taşımacılığı yapacaklarını söyledi. İstanbul'daki yolcunun internetten veya cep telefonuyla elektronik biletini aldıktan sonra bagajını Kabataş'ta deniz otobüsüne teslim edeceğini, seyahat bitene kadar bagajıyla ilgilenmeyeceğini dile getiren Sezgi, ''Deniz yoluyla daha konforlu bir seyahat sağlayacak bu proje... Ancak en büyük avantajı zaman açısından büyük tasarruf sağlaması. Tasarruf zamanla da sınırlı değil. Parasal olarak da çok rekabetçi, çok iddialı, yolcuların lehine olan düşük fiyatlarla bu projeyi uygulayacağız'' dedi. -''2013'te halka arza hazır olmak istiyoruz''- Sezgi, İDO'nun halka arzına ilişkin ''İDO'nun mevcut organizasyon yapısını ve kurumsal altyapısını halka arza hazır hale getirmemiz lazım. Hizmet kalitesini arttırarak büyüme trendini oturtmamız lazım ve yeni projelerimizle daha hızlı büyümesini temin etmek üzere altyapıyı kurmamız lazım. Bunları yaptıktan sonra İDO halka arz edilebilir bir şirket haline gelecek. Kişisel olarak benim hedefim ve ekibime verdiğim hedef, 2013 yılının ilk ayından itibaren halka arza hazır hale gelelim, ortakların kararı ne zaman olursa o zaman da halka arz olabilir yönünde'' dedi.