Dünya

İdlib, Trump'ın Suriye stratejisini nasıl değiştirir?

"Geri çekilme konusunda acele etmeyeceğiz"

10 Eylül 2018 17:33

ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta Suriye konusunda bir kez daha vites değiştirdi ve rejimi İdlib vilayetine yönelik olası bir askeri operasyonu konusunda uyardı. Twitter'dan yaptığı açıklamada Trump, Suriye rejiminin Rusya ve İran'ın desteğiyle ülkenin kuzeybatısındaki İdlib'e "pervasızca" saldırmasının yüz binlerce insanın ölümüyle sonuçlanacağını, bunun "büyük bir insani hata" olacağını belirtti.

Trump, böyle bir operasyonun dünyayı "çok ama çok " öfkelendireceğini de ekledi. ABD Başkanı, birkaç ay önceden ülkesinin Suriye'de sahaya daha fazla müdahil olmasını istemediği izlenimi vermeye başlamıştı.

Nisan ayında ABD askerlerini bölgeden geri çekeceğini söyleyen Trump, savaşın yol açtığı hasarı gidermek için verilecek 230 milyon dolarlık yardımı da iptal etti.

Peki Trump'ın İdlib konusundaki tweet'i fevri bir çıkıştan mı ibaretti, yoksa Suriye stratejisindeki bir değişime mi işaretti?

Trump'ın İdlib konusundaki yaklaşımı, Suriye ordusunun Doğu Guta bölgesinde kimyasal silahla saldırı gerçekleştirdiğine yönelik iddialarına olan tepkisini anımsatıyor.

Saldırılardan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı sorumlu tutan Trump, rejim hedeflerine sınırlı hava operasyonları düzenlemişti.

Trump zehirli gaza maruz kalmış çocukların rahatsız edici görüntülerini içeren paylaşımlarıyla duygusal bir tepki ortaya koymuştu.

Böylece Suriye'de kimyasal silah kullanımının "kırmızı çizgisi" olduğunu söylemesine rağmen duruşunu koruyamadığı yönünde eleştirilen eski Başkan Barack Obama'dan da daha iyi bir politika yürüttüğü izlenimini verecekti.

"Stratejik bir oyun"

Trump yönetimi, kimyasal silahlara karşı "çok güçlü" bir karşılık vermekle tehdit eden söylemlerine bağlı kaldı.

Ancak bazı Suriye uzmanları, tüm bunları daha çok stratejik bir oyun olarak yorumluyor.

Yeni Amerikan Güvenlik Merkezi'nin Orta Doğu Uzmanı Nicholas Heras, Trump yönetimi açısından İdlib'deki krizi "şeytanın ikilemi" olarak niteliyor.

Bu ikilem, İdlib'deki yaşayan 3 milyona yakın insanın durumuyla ilgili. Bu nüfusun üçte birden fazlası Suriye'de çatışmanın sarstığı diğer bölgelerden kaçıp sığınanlar.

İdlib silahlı muhalifler ve El Kaide ile bağlantılı en güçlü İslamcı grupların yuvası niteliğinde.

Rusya bölgedeki "teröristleri" temizlemek için yakınlardaki hava sahasından drone saldırıları düzenliyor. Aynı şekilde ABD de…

İdlib'deki bazı isyancı gruplara destek veren Türkiye ise İdlib'e olası bir topyekün askeri operasyonun , göç akınının Türkiye sınırına dayanmasıyla sonuçlanacağından endişeli. Göçmenlerin güzergahında olan ABD ve AB'de de benzer bir korku var.

Bu yüzden ABD Dışleri Bakanı Mike Pompeo ve ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford gibi isimler, Türkiye ve Rusya'ya bölgedeki terörle mücadele operasyonlarını kısıtlayacak şekilde aralarında bir orta yol bulmaları çağrısı yapıyor.

Heras'a göre Trump'ın bu uyarıları, Türkiye'nin elini güçlendirme çabalarının bir parçası.

Beyaz Saray yeniden Suriye'de süresi belirsiz askeri birlikler bulundurmaktan bahsediyor. Böylece sadece IŞİD'in yenilgisini garantilemeyecek, aynı zamanda hem İran'ın bölgedeki etkinliğini azaltacak, hem de Suriye'de siyasi istikrarın şekillendiği süreçte de rol oynayabilecekler.

Bu strateji yeni değil. Eski Dışişleri Bakanı Rex Tilerson ocak ayında bu düzenlemeyi gündeme getirmiş, ancak Trump'ın bölgeden hızla çekilme çağrısı üzerine bu strateji tersine dönmüştü.

Bazı uzmanlara göre Başkan Trump halen Suriye'ye salt IŞİD'in yenilgisi üzerinden bakıyor.

Orta Doğu Enstitüsü'nden Randa Slim, Trump'ın daha sonra çevresi tarafından, bölgede IŞİD'le mücadelenin tam olarak bitmediği konusunda ikna edildiğini söylüyor.

"Duyduğuma göre Trump'ın ABD askerlerini geri çekme planı rafa kalktı" diyen Slim, "Suriye'nin Obama'sı olmak istemezsiniz" söylemiyle çevresindekilerin Trump'ın fikir değiştirmesini engellemeye çalıştığını belirtiyor.

Obama, Irak'taki İslamcı gruplar tam olarak temizlenmeden bölgeden askerlerini çekerek hata yapmış olmakla eleştiriliyordu.

Pompeo son olarak Suriye Özel Temsilciliği'ne Büyükelçi James Jeffery'nin başkanlığında bir ekip atadı. Bu, ABD'nin bölgeden el etek çekmeyeceğinin bir başka sinyaliydi.

Jeffrey geçitiğimiz hafta bölgeye düzenlediği ziyarette "Geri çekilme konusunda acele etmeyeceğiz" dedi.

Bu adımların yapılan hesapları nasıl değiştireceği halen soru işareti. Özellikle de Rusya ve Esad rejiminin zafere ne kadar olduğu düşünülürse.

Ancak, Trump'ın da altığı çizdiği gibi, yüz binlerce insanın hayatı, tehlike altında.