Gündem

İçişleri’nden Gezi’de gözünü kaybeden işçinin tazminat talebine yanıt: Tedbir alsaydın!

İçişleri Bakanlığı, belediye işçisinin tazminat talebine tartışılacak ifadelerle karşı çıktı

24 Aralık 2014 00:34

İçişleri Bakanlığı, Ankara’daki Gezi Parkı direnişi sırasında polisin attığı gaz bombası nedeniyle bir gözünü kaybeden belediye işçisi Muharrem Dalsüren’in 100 bin liralık tazminat talebini, “Her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine doğru gittiği açıktır” sözleriyle savundu. Dalsüren, davayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacak.

Ankara’da Çankaya Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Muharrem Dalsüren, 3 Haziran 2013’te Çankaya Belediyesi önünde polis aracı Akrep’ten atılan gaz bombası ile gözünden vuruldu ve sağ gözünü kaybetti. Savcılığa suç duyurusunda bulunan Dalsüren, caddeyi süpürüp konteyneri almaya giderken göstericilere polisin müdahale ettiğini, 30 metre uzaklıkta bulunan Akrep’ten hedef gözetilerek gaz bombası atıldığını belirtti.

 

Failler bulunamadı

 

Kemal Göktaş’ın Milliyet’teki haberine göre, Dalsüren, gözünü kaybetmesine neden olan gaz bombasını atan polisten şikâyetçi oldu. Savcılık, Ankara’nın göbeğinde yaşanan olayda failleri aradan geçen 1.5 yıla rağmen bulamadı. Dalsüren, bu süreçte İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bin TL manevi ve bin TL maddi tazminat talebiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, Dalsüren’in işini yaparken 'Akrep' adı verilen polis zırhlı aracından atılan bir gaz bombası nedeniyle gözünü kaybettiği belirtilerek bakanlığın tazminat ödemesi istendi.

 

‘Tedbir almadı’

 

İçişleri Bakanlığı’ndan Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne sunulan savunmada, Gezi eylemlerine müdahale nedeniyle yaşanan olayla ilgili bakanlığın hiçbir kusuru olmadığı savunularak, “İdaremizin olay günü yasaların kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekten öte bir eylemi olmamıştır” denildi. Savunmada “Tazmin sorumluluğun doğması zararın, idarenin ağır hizmet kusuru sonucu yaşanmış olması koşuluna bağlıdır. Davacı güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi, her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine doğru gittiği açıktır” denildi. Bakanlık savunmasında ayrıca 100 bin TL manevi zarar talebinin de çok olduğu ileri sürüldü.

 

Dalsüren: Kameralar bozukmuş

 

Kararla ilgili Agos'a konuşan Muharrem Dalsüren, olay sırasında görev başında olduğunu hatırlatarak; "Orada ne arıyordun? diye soruyorlar. Görev başındaydım, orada bulunmak zorundaydım" dedi.

Dalsüren, polis müdahalesinin olduğu alanda MOBESE kameralarının olduğunu belirtti; "dava sürecinde kamera kayıtlarının bozuk olduğu, benim saldırı anımı görmediği söylendi. Savcılık'tan o gün bölgede görev yapan 50 polisin ifadesinin alınması için dilekçe verdik. Savcılık ifadeleri almadı"

Belediye işçisi, bu kararın ardından Savcılık'a bir kere daha dilekçe vereceklerini, tekrar kabul edilmemesi durumunda Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtiyor.

İlgili Haberler