Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Marmaris'teki kaçak yapıların mahkeme kararına rağmen yıkılmadığını hatırlatarak, eski Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ve şimdiki Belediye Başkanı Mehmet Oktay’la ilgili soruşturma izni verdiğini yazdı.
Çekirge, kaçak yapıların Kocabahçe Koyu'nda olduğuna dikkat çekerek, buranın birinci derece sit alanı ve koruma bölgesi olduğunu hatırlattı.
Çekirge, yazısında sürece ilişkin olarak ayrıca şu bilgileri paylaştı:
Bu kaçak yapıları yapanlar üç yasağı birden delmişlerdi: 1) Birinci derece sit alanı. 2) Doğal çevre koruma alanı. 3) Kıyıdan 100 metre mesafe içinde. Yani denize sıfır.
Şimdi gelelim asıl soruya: 'Bunca yasağa rağmen bu kaçak yapı nasıl bitirildi? Hatta kaçağı yapan kişiler nasıl içinde oturmaya başladı?'
İmar affı oyunu: 2018 yılında Bodrum’dan Kaş’a kadar kıyılarda bir hareket başlamıştı... Çimentolar, demirler, temeller atıldı. Amaç 31/12/2017’den önce binanın yapıldığını göstermek. Çünkü o tarihten sonraki yapılara imar affı gelmişti. Zaten hikâye de burada başlıyor.
İşte İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün son kararı... Sırasıyla ve başlıklar halinde özetliyorum:
Uydu tespiti: İmar affı oyununa girenlerin unuttukları bir şey vardı. O da uydu fotoğraflarıydı: Kararda şöyle denildi: '21/09/2018 tarihinde yapılan uydu görüntüsü tespitinde ruhsatsız yapının bu tarihten sonra inşa edilmeye başlandığı belirlenmiştir. İmar affı söz konusu değildir.'
Eski Başkan Ali Acar hakkında: 11.03.2019 tarihli CİMER başvurusu üzerine Muğla Büyükşehir Belediyesi Marmaris Belediyesi’ne bir yazı gönderiyor: 'Kaçak yapıyla ilgili yasal işlem yapın...' Kararın sonraki bölümü şöyle: 'Marmaris İlçesi Bozburun mevkii (Kocabahçe) 366 Ada’daki kaçak yapıyla ilgili yasal işlem yapılmadığı anlaşıldığından, eski Marmaris Belediye başkanı Muhammet Ali Acar hakkında soruşturma izini verilmesine...'
Kaçak yapı sahibi direniyor: Yıkım kararı geldikçe, kaçak yapının sahibi idare mahkemesine gidiyor. İdare mahkemesi önce yıkımı durduruyor. Ama itiraz üzerine tekrar yıkım kararı alıyor...
(Mahkeme aynı kaçak yer için 1 ay arayla, nasıl iki farklı karar alıyor? Bunu da ayrıca sormak gerekiyor...)
Yargıyı kullanan inşaata devam ediyor: İdare mahkemelerinde iptal ve itiraz davaları sürerken aylar geçiyor, kaçak yapı sahibi inşaata devam ediyor. Neredeyse bina bitiyor. Dünyanın en güzel koylarından birinde, yasaları delerek denize sıfır bir ev sahibi olarak oturmaya başlıyor. Yetmiyor bir de denize iskele çıkıyor. Sonra etrafını çeviriyor...
İzmir'den kesin karar: Son sözü 3 yıl sonra İzmir’deki İdare Mahkemesi 4’üncü Dava Dairesi söylüyor. Ve yıkım kararını onaylayacak kararı alıyor. Üstelik kaçak yapı sahibi Danıştay’a ya da istinaf mahkemelerine gidemesin diye de bu yolları kapatıyor...
Ve başkan Oktay'a soruşturma izni: İzmir’deki mahkemenin kesin kararı üzerine 2019 tarihinde alınan yıkım kararı kesinleşiyor. Kesinleşen karar 17/03/2021 tarihinde Marmaris Belediyesi’ne tebliğ ediliyor. Belediye Başkanlığı da 20/04/2021 tarihinde yıkım işleminin uygulanmadığı cevabını veriyor. İşte bu cevap üzerine Eski Başkan Acar’a olduğu gibi şimdiki Başkan Oktay için de soruşturma izni veriliyor.
Neden yıkılmadılar: Peki bunca yazışmaya, yasağa ve mahkeme kararına rağmen belediye başkanları bu kaçak yapıyı neden yıkmadılar? Neden bu işgale direnmediler? Kamuoyunu harekete geçirmediler?
Geçen defa sorduğumda bu şekilde 3 bine yakın dava dosyası olduğunu söylemişlerdi. Yani bu durumdan şunu mu anlayacağız:
'Siz kaçak binayı yapın, belediye mühürlesin. Davayı açın, devam edin. Çünkü belediye dosya çok diye peşini bırakıyor.'
Bu bir çaresizlik midir? Böyle olunca birileri beğendiği yere evi yapıp mahkemeye gidince adalet çaresiz mi kalacak?"