İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNNTürk'te yayına katıldı. Hakan Çelik, Şaban Sevinç ve Şebnem Bursalı'nın sorularını yanıtlayan Soylu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, "Türkiye'de mevcut 500-550 arası PKK'lı var" dedi.
Soylu'nun öne çıkan açıklamaları şöyle:
"Türkiye'nin Otomobili"ne yönelik eleştirilere ilişkin görüşü sorulan Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Milletimizin bundan çok mutlu olduğu aşikar. Bundan mutlu olunmaz mı? Bundan mutlu olunur. Tabii CHP'deki arkadaşımızın yaklaşımı, zannediyorum kalıtımsal bir şey. Bu, doğru bir şey değil. Bunu dönüştürmek lazım. Biz, iyide, güzelde, doğruda rekabet etmeliyiz. CHP yöneticilerine bizim tavsiyemiz; 'Biz çok daha iyiyi yapacağızı, biz daha kısa zamanda yapacağızı, daha az maliyetle daha güzelini yapacağızı, daha çok ihraç edeceğizi' önermeleridir. Yeni dünya bu.
"Ben o gün otomobile gitmeye karar vermiştim ama Elazığ'da deprem olunca Cumhurbaşkanımız da oraya gitmenin daha doğru olacağını söyleyince biz Elazığ'a doğru yola çıktık. Çok uzun zamandır Türkiye'nin ertelemek zorunda kaldığı bir hayal. Bizim için de önemli biz İçişleri Bakanlığı olarak, polis, jandarma olarak bu konularda en çok alıcılardan bir tanesiyiz. Biz almak için sabırsızlanıyoruz. Her yıl 5-6 bin civarında bir talebimiz olacak."
Sezai Temelli'ye söyleyeceğim bir tek şey var. O, 'pil' deyince, el yapımı patlayıcı, C4 ile ilgili yapılan patlayıcıdan anlar. Bu, elektrikli, pilli arabalardan anlamaz. Onun alanı da değil. Onun için onlarla öyle bir tartışmayı yapmanın çok büyük bir anlamı yoktur. Onların hangi alanlarda ihtisas gösterdiği apaçık ortada."
"(Terörle mücadele) 33 bin saat insansız hava aracımız uçmuş. Bu sadece içişlerine bağlı olan 49 ve İHA'mız ve SİHA'mız. Teröre karşı mukayeseli üstünlük sağlıyoruz.
"Yurt içi terörist mevcudu 500-550 aralığında. 8-9 binin üzerinde 15 binin üzerinde olduğu zaman dilimleri var. Tunceli'de Aliboğazında bin 500 ie 2 bin arasında teröristi eğitiyorlardı. Bu tabi katılımları da ciddi şekilde etkiliyor. Çözüm sürecini istismar edip tüm dünyaya Türkiye'ye bir teminat verdikten sonra arkadan dolanıp terör örgütünü kuvvetlendirmeye çalışan bir anlayış ortaya koyuyorlar. Hem 15 Temmuz hem de çukur barikat olaylarından sonra Türkiye yepyeni bir güvenlik konseptine döndü. Sürekli operasyon yapıyoruz. Kendimize ait Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu yeni bir mantık gelişti. Şuanda bizim büyün İHA'larımızda bütün uçaklarımızda terör örgütünün son 40 yıldır adım attığı kırsaldaki bütün yerler kayıt altındadır. Bu yıl Türkiye içine gelen terörist sayısı toplam 260 civarı.
"Zeytindalı Harekatı'na gittik mühimmatımız bitmesin diye dua ettik. Kanada bize gece görüşlü kamera vermedi. Zeytindalı Harekatı bitmeden mühendislerimiz kameralarımız ve akıllı mühimmatlarımızı üretti.
"Son iki yılda 600 barınak ve sığınaklarını yok ettik. Sadece bu yıl 70 tonun üzerinde gıda malzemesi ele geçirdik. Narko terör kapsamında bu yıl 43 milyon kök kenevir yakaladık. Bunun piyasa değeri 15 milyar liradır."
PKK'ya yönelik, "Bu yıl, açlıktan heder olacaklar. Çünkü hem barınak ve sığınaklarda çok iyi gıda malzemeleri ele geçirdik hem de şehir ve köylerle irtibatlarını kesebilmek için çok ciddi tedbirler aldık." diye konuşan Soylu, çözüm sürecine ilişkin soru üzerine, sözlerine şöyle devam etti:
"Devletin iki eli vardır. Bu ellerden biri demir yumruktur, diğeri de kadifedir. Devlet bu ikisini de bütün dünyada kullanır. Biz, son 25 yılda iki önemli iş yaptık. Bunlardan biri Kıbrıs'ta Annan Planı'dır. Türkiye ikinci önemli adımını da çözüm sürecinde atmıştır. Madem siz, silah bırakmayı kabul ediyorsunuz, evet biz sizin silah bırakmanızı gözetelim. Şimdi, bu süreç içinde devlet sabretmiştir hem de büyük ölçüde sabretmiştir."
"(Diyarbakır Anneleri) Bu yıl ailelerle birlikte ikna yöntemleriyle 268 kişiyi getirdik. Dağlara mektuplar atıyoruz. Büyüdükleri memleketlerde bayramların nasıl geçtiğini anlatıyoruz. Annelerinin kendileri için yaptığı yemekleri anlatıyoruz. Devlet o özlemi ve o hayatı anlatmaya çalışıyor. Bu topyekün bir mücadeledir. Diyarbakır Anneleri'nden İkram anne vardı. Evladını orada otururken kaybetti ama her yeri Türk bayraklarıyla süsledi. Bu geldiğimiz noktanın en önemli fotoğrafıdır. Ailelerin örgütteki çocuklarla teması olabiliyor. Çocuklar dönem dönem aileleri arıyorlar. Özellikle kızlar. Bunları kandırıyorlar kaçırıyorlar ve orada başka bir şey öneriyorlar. Bu çocuklar yaklaşık 1 ay sonra dönmek istiyor. Çünkü terör örgütü maalesef aynı zamanda sapkın bir örgüt. Orada Duran Kalkan diye biri var. Hedefi genç kızlardır. Şimdi bütün bu yapıların içerisinde bu çocuklar 1 aydan sonra kaçma girişiminde bulundukları zamanda nelerle karşılaştıklarını ifade ediyorlar.
İçişleri Bakanı Soylu, yılbaşından itibaren 778 yabancı terörist savaşçıyı memleketlerine gönderdiklerini ifade etti.
"(Ankara'daki rüşvet tartışması) Rüşvet tartışmasına ilgisiz kalamazdık. Yılbaşından bugüne kadar 150 belediyede özel teftiş yaptırıyorum. Bunun yüzde 40'ı AK Partili belediyesidir. Bu ne demek bütün alanlarda, personelinden gelirine kadar, ihalesinden yapımına kadar bütün alanlarda teftiş yaptırıyorum. Burada 25 milyonluk rüşvet gibi birçok iddia var. Orada deniyor ki; Bir okul karşılığı bu yapılıyor. Şimdi bizim müfettişlerimiz Ankara Valisi'ne gidecekler. "Sizin zamanınızda böyle bir okul istendi mi?" diye soracaklar. Devlet burada töhmet altında kalıyor. Devlet bu konuda bir okul yapma talebi olmuş mudur? Yeni bir talep meydana gelmiş midir? Bir okul 25 milyona yapılabilir mi?"
"Kadına şiddette ciddi düşüş var" diyen Bakan Soylu, "Kadın cinayetlerini önlemek hepimizin görevidir" diye konuştu.
"(Osman Kavala) AİHM kararını Adalet Bakanlığımız ilgili mahkemeye gönderdi. Bir süreç işliyor.
"'Kanal İstanbul demek insanı sevmemek demek' diyorlar, buna İBB TV mi karar verecek?" diyen Soylu, Kanal İstanbul'a yönelik itirazların bilimsel olmadığını iddia etti.