İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partili cumhurbaşkanlığı sistemini öngören ve “tek adam” yaratacağı gerekçesiyle eleştirilen anaya değişikliği için "16 Nisan tam bağımsızlık senedimizin en önemli icra edileceği gündür. Biz 1699 yılından itibaren şu anda en güçlü olduğumuz konumdayız. Bu fırsatı kaçırmayalım, hep birlikte geleceğe taşıyalım." dedi. Soylu, önerilen anayasa teklifinde gensoru ile denetim sisteminin kaldırılması ile ilgili olarak "Gerçi gensoru benim işime geliyor. Milletvekillerimiz biliyor. Bize gensoru verdiler. Allah razı olsun parti olarak bizler hep beraber haddini bildirdik” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, Milas Ticaret ve Sanayi Odasında iş adamları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile bir araya geldi. Konuşmasında, Cumhuriyetin iki temel ilke ile kurulduğunu belirten Soylu, birinin tam bağımsızlık diğerinin ise egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olması olduğunu anımsattı.
“21. asrın 17. yılında bu iki temel ilkeye en yakın oldukları zaman dilimi içerisinde olduklarını” iddia eden Soylu, "16 Nisan tam bağımsızlık senedimizin en önemli icra edileceği gündür. Biz 1699 yılından itibaren şu anda en güçlü olduğumuz konumdayız. Bu fırsatı hep birlikte kaçırmayalım, bu fırsatı hep birlikte geleceğe taşıyalım" dedi.
Soylu, “artık ülkenin 15 Temmuz'a, 15 Temmuz gibi müdahalelere en iyi cevabı verecek istikrarlı bir yönetim ortaya koyması gerektiğini” savunarak bir daha yürütmenin, millet iradesinin verdiği emanetin kimse tarafından tartışılmayacağı bir sistemin ortaya konulması gerektiğini ifade etti.
Ticaret yapanın işinin daha iyi üretmek ve daha iyi ürün hazırlayabilmek olduğunu söyleyen Soylu, "Ticaret erbabının işi, siyasi dengenin üzerinde orada kaynak sağlayamaya çalışan bir anlayışın adı değildir ama Türkiye'de bu da yapıldı. Bunu hepimiz biliyoruz. 28 Şubat sürecinde nelerin ortaya konulduğunu hep birlikte, hem de en güzel şekilde biliyoruz. Artık arkamıza dönüp bakmak zorunda olmayalım. Artık bu sistemin açıklarından istifade etmeye çalışanlara fırsat vermeyelim" dedi.
“Türkiye artık arkadan kurşun yemekten bıkmıştır”
Soylu, “Türkiye'nin artık geleceğini şekillendirmek istediğini” söyledi ve şöyle devam etti:
"Ticaretin en önemli meselelerinden biri öngörülebilirliktir. Neye yaptırım yapacağız? Uluslararası doğrudan yatırım bu ülkede 20, 22, 23 milyar dolarlara kadar çıktı. Ne zaman Gezi başladı, ne zaman 17-25 Aralık darbesi başladı, ne zaman 6-7 Ekim olayları oldu ve ne zaman 15 Temmuz oldu, uluslararası doğrudan yatırımcı hemen bir durun dedi."
"Gerçi gensoru benim işime geliyor. Milletvekillerimiz biliyor. Bize gensoru verdiler. Allah razı olsun parti olarak bizler hep beraber haddini bildirdik. Veren parti de HDP'ydi. Aman Allah'ım, ya Rabb'im. 'Niçin belediyeleri görevden aldık?' Niçin almayacakmışız? Orada ne yapıyorlar? Bu milletin kardeşliğine sıkılan bütün kurşunun mühimmatını onlar sağlıyorlar. Belediyenin kepçeleri ile çukur kazıyorlar. Arabaları ile cephane taşıyorlar. Her belediyede çalışanından 200 lirayı, bir dernek üzerinden terör örgütüne aktarmaya bugüne kadar ses çıkarmadılar. Kusura bakmasınlar. Vatandaş çalışacak, asgari ücret alacak veya biraz onun üzerinde alacak ama hiç kendisine sormadan 200 lirasını terör örgütüne kesecekler, Kandil'e, PKK'ya dağa bunu gönderecekler. Bazen doğruları görmemek için hep farklı yönlere bakıyorlar. Bugün bunun hesabının sorulduğu gündür. Ve bu millet rahattır. Geldiğimiz gün o derneğin faaliyetine hemen son verildi. Sivil toplum örgütü filan değil bunlar. Avrupa'ya böyle anlatmaya çalışıyorlar."
Ticaretin gelişmesini istediklerini ve bunun için bütün imkanı ortaya koymaya çalıştıklarını aktaran Soylu, özel sektör gelişirse özel teşebbüsün gelişeceğini ve Türkiye'nin yarınlarına ait ayakta durma kabiliyetinin çok daha güçlü olacağını bildirdi.
Terörle mücadele kararlılığının ortaya konulduğunu vurgulayan Soylu, ülkenin terörle mücadele edebilecek kudreti ve iradesinin bulunduğuna işaret etti.
Soylu, Türk milletinin yüce bir millet olduğunu, 3 milyon Suriyeliye sahip çıktığını hatırlatarak şöyle konuştu:
"Tarihe altın harflerle işlenecek bu kadirşinaslığı yapmamış olsaydık acaba 15 Temmuz'da bu kadar büyük bir destek görebilir miydik Cenab-ı Allah'tan? Çok net söylüyorum o tecavüz edilen kadınlara el uzatmasaydık, o çocuklara sadece insanlık için sahip çıkmasaydık olmazdı. Biz onlarla 400 yıl birlikte yaşadık. Biliniz ki biz insanlık sınavdan iyi geçtik. Dünya hala hesabını yapıyor. Üç kişi mi alsam, beş kişi mi alsam, 6 lira mı harcasam 10 lira mı harcasam? Bu millet 26 milyar dolar harcadı."
Türkiye enerjisini boşa akıtmamalıdır
Bu sistemde artık esnaf, muhtar, üniversite öğrencisinin bir karar vermek durumunda olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
"Yürütme yürütmesini, yasama yasamayı gerçekleştirmesi gerekiyor. Yargı tam anlamıyla tarafsız ve bağımsız bir şekilde yargıyı gerçekleştirmesi gerekir. Bu ülkede bugün cumhurbaşkanımızın seçime girmesini engelleyen bir yargı sistemi ile karşı karşıya kaldığınızı hiç kimse unutmasın. Bunun yeniden tekrarlanmayacağını bize kimse tarif edemez. Bu ülke kalkınmasın, gelişmesin diye devam ettiği bir sistemle Türkiye'yi 2023'e, 2053'e ve 2071'e taşıyamayız. Türkiye enerjisini boşa akıtmamalıdır. Oysa dünya bize yeni fırsatlar sunmaktadır. Dünyanın küresel ekonomik merkezi Batı'dan Uzak Doğu'ya doğru kaymaktadır. Bu yaklaşık 400 yıllık Batı hakimiyetinin Uzak Doğu'ya kayması ve kendi hakimiyetini kaptırması anlamına gelmektedir. Avrupa Birliği ciddi bir moral bozukluğu ve başıbozukluk içerisindedir. Ciddi bir lider sıkıntısı yaşamaktadır. Ortak anayasa ve ortak bir para birimi hayalleri tamamen suya düşmüş durumdadır."
Programa Muğla Valisi Amir Çiçek, AK Parti Muğla milletvekilleri Nihat Öztürk ve Hasan Özyer, AK Parti İl Başkanı Kadem Mete ile iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.