Ekonomi

Hypo ikinci kez kurtarıldı

Alman hükümeti, iflasın eşiğindeki Hypo Real Estate için 15 milyar euro ek güvence vererek firmayı ikinci kez kurtardı.

06 Ekim 2008 03:00

Alman hükümeti, iflasın eşiğindeki Hypo Real Estate’i ikinci kez batmaktan kurtardı. Ülkenin en büyük üçüncü mortgage kredisi veren bankası Hypo için 15 milyar Euro’luk ek güvence sağlandı. Böylece mali kurtarma operasyonunun maliyeti 50 milyar Euro’ya çıktı.

Küresel finansal krizin etkileri Avrupa’da kendini göstermeye devam ediyor.
Finans piyasalarında depremden endişe eden Almanya hükümeti, pazar günü yaptığı kriz mesaisi sonrasında önemli bir karar aldı. Başbakan Angela Merkel ve Maliye Bakanı Peer Steinbrück’ün başkanlık ettiği görüşmeler sonrasında, emlak kredi kuruluşlarından Hypo Real Estate’i kurtaracak yeni bir paket üzerinde anlaşmaya varıldı.

Alman Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Karşılıklı olarak varılan anlaşmayla, Hypo Real Estate istikrara kavuşacak ve Almanya’da finans piyasası güçlenmiş olacaktır” denildi.

Tüm mevduatlara devlet güvencesi

Başbakan Angela Merkel, mali krize yol açan yöneticilerin hesap vereceğini söylerken, mevduat sahiplerinden paniğe kapılmamalarını istedi ve tüm mevduatların devlet güvencesinde olduğunu vurguladı. Merkel şöyle konuştu:

"Hükümetimiz, bankayı bu ekonomik krize sürükleyenlerden hesap soracaktır. Bunu vatandaşlarımız için yapacağız. Ayrıca bütün vatandaşlarımız, tasarruflarına hiç bir zarar gelmeyeceğini bilmelidirler. Alman hükümeti vatandaşının birikimini koruyacağına söz veriyor."

Konu tüm detaylarıyla araştırılıyor

En fazla tartışılan konuların başında Banka ve Borsa denetleme kurulunun daha önce bu soruna neden el atmadığı; olayın bu düzeye kadar büyümesine herhangi bir yaptırım uygulamadan nasıl izin verildiği geliyor. Bu konuyla ilgili olarak şu saatlerde Banka ve Finans Denetleme Kurulu yönetimi ile hükümet olağanüstü bir kriz toplantısı yapıyor.

Ekonomi bakanından şaşırtıcı açıklama

Ekonomik krizin uzantılarının üretim temelli Alman ekonomisini vurması uzmanları şaşırtırken, Alman Ekonomi Bakanı Peer Steinbrück'den daha da şaşırtıcı bir açıklama geldi. Steinbrück'e göre bu gelişim uluslararası krizin bir sonucu değil. Steinbrück, destek paketinin uygulanamamasını, Alman borsa ve banka sektörünün nakit imkanlarının global krizden ötürü sıkışık olmasına ve bu sebeple yurtiçinde kurulan destekleme fonuna vaad edilen nakit akışının sağlanamamasına bağlıyor.

Hypo Real Estate’in batmasında hatalı yatırımlar ve yönetim kurulunun eksik icraatlarının etken olduğunu iddia eden Steinbrück, genel krizin Almanya'yı vurduğuna dair endişelerin yersiz olduğuna dikkat çekiyor. Steinbrück’ün açıklamalarını uluslararası finans uzmanları "bu zor günlerde borsayı etkilememek ve güven verme amaçlı politik hamle yapmak" şeklinde yorumluyor.

Zamana karşı yarış

ABD kaynaklı krizden en fazla etkilenen emlak kredi kuruluşlarından olan Hypo Real Estate’i kurtarmak için Almanya hükümeti önceki hafta 35 milyar Euro’luk kredi güvencesi açıklamış, ancak bu anlaşma kısa süre sonra bozulmuştu. Hypo Real Estate ile iş yapan banka ve yatırımcılar; finans kuruluşunun içinde bulunduğu durumun çok daha kritik olduğunu görmeleri üzerine, daha önce varılan anlaşmadan çekildiklerini duyurmuşlardı.

Pazar günü ise yatırımcılar, şirket ortakları ve hükümet yetkilileri zamana karşı yarışarak, Pazartesi sabahı borsa açılmadan önce, yeni kurtarma paketi üzerinde anlaşmaya vardılar.

Deutsche Bank tarafından yapılan ve Alman basınında yayımlanan araştırmaya göre, Hypo Real Estate’i kurtarmak için gerekli kaynak 150 milyar Euro’ya ulaşıyor. Araştırmaya göre bankayı kurtarma planı çerçevesinde bu yılsonuna kadar 50, 2009 yılında da, 70 ile 100 milyar Euro arasında kaynağa ihtiyaç bulunuyor. Hükümetin destek verdiği yeni kurtarma paketinde ise 15 milyar Euro’luk ek güvence sağlanıyor.

Almanya’da muhalefet, Hükümetin vergi mükelleflerinden alınan kaynağı Hypo Real Estate için riske atmasını eleştiriyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise, finans kuruluşu Hypo'nun batarak tüm sisteme zarar vermesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, mali operasyonu savunuyor.