Gülen cemaatinin lideri ve 15 Temmuz darbe girşiminin 1 numaralı sanığı firari Fethullah Gülen'in uzun yıllar en yakındaki kişilerden biri olan Hüseyin Gülerce, "Gülen’in iadesini, Rusya da isteyecek" iddiasında bulundu.
Star'da Gülerce'nin "Gülen’in iadesini, Rusya da isteyecek" başlığıyla (21 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, geçen yıl 19 Aralık’ta Ankara’da katıldığı bir sergide uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Suikastın faili çevik kuvvet görevlisi Mevlüt Mert Altıntaş, polisin açtığı ateş sonucu öldürülmüştü.
Altıntaş’ın bağlantıları araştırılınca tek şüpheli FETÖ oldu.
Rus uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye ile Rusya arasında kopma noktasına gelen ve yeniden düzelmeye başlayan ilişkiler yeni bir kriz ile karşı karşıyaydı.
Uçağın düşürülmesinde rolü olan pilotlar FETÖ’den tutuklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Ağustos 2016’da Putin’in de katıldığı Türk-Rus iş dünyası toplantısında, Rus uçağının düşürülmesi konusunda FETÖ'yü adres gösterdi: “FETÖ ve arkasındaki güçlerin, ülkelerimiz arasındaki ilişkilere de kastettikleri bugün çok daha iyi anlaşılıyor…"
Türkiye, güven konusunda isabetli olarak soruşturmaya Rusya tarafını dâhil etti. Ortak soruşturma kapsamında elde edilen yeni bilgiler, cinayetin Fetullah Gülen’in talimatı ile işlendiği kanaatini güçlendirdi.
Tetikçinin FETÖ’deki abisinin ByLock kullandığı belirlendi.
Birkaç gün önce Türkiye'ye gelen Rusya heyetindeki savcı, güvenlik ataşesi, acil durum bakanlığı ve adli tıp yetkilileri, Ankara Başsavcılığı yetkilileriyle toplantı yaparak soruşturma hakkında ayrıntılı bilgi aldılar. Soruşturmanın Türkiye ayağını sürdüren Ankara Cumhuriyet Savcısı Adem Akıncı, “abi”sinden sonra Altıntaş’ın bağlı bulunduğu ‘Zümre Başkanı’nın kim olduğunu da belirledi. Eğitimci ve ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen şüphelinin, halen başka bir FETÖ davası kapsamında Ankara’da tutuklu yargılandığı tespit edildi.
Hatırlanacağı gibi suikastçı, cinayeti işledikten sonra Arapça slogan atmış, dikkatleri FETÖ üzerinden çekmeye çalışmıştı. Sonra görülmüştü ki yaptığı FETÖ’nün en sık başvurduğu algı operasyonunun bir parçasıydı.
Saldırgan olaydan 2 ay önce El Nusra terör örgütü ile iltisakı olan kişilerle de görüşmüş, tam olarak atamadığı slogan üzerinden El Kaide algısı oluşturulmaya çalışılmıştı.
Eldeki son bilgiler şunlar: Savcılık, suikastçı polis Mevlüt Mert Altıntaş’ın e-mail ve sosyal medya mesajlarının, numarası sanal ortamda oluşturulmuş fiziken olmayan bir bilgisayar aracılığıyla silindiğini belirledi.
Rus heyet, Altıntaş'ın bilgisayarındaki silinen dosyaları buldu. Buna göre, Mert Altıntaş'ın bilgisayarında Fetullah Gülen ibareli 2 dosya, Hizmet ibareli 690 dosya, Nur Cemaati ibareli 1 dosyanın silindiği tespit edildi.
Rus heyeti ile varılan karara göre, Altıntaş’ın halen kırılamayan telefon şifresini kırabilecek teknolojinin sahibi Hindistan merkezli bir firma ile temasa geçilecek.
Suikastın nasıl profesyonelce işlendiği, gelinen nokta itibariyle gayet iyi anlaşılıyor. 15 Temmuz darbe girişimindeki gibi ABD istihbarat birimleri Karlov suikastında da zan altındadır. Çünkü Adil Öksüz, Metin Topuz isimlerinin ABD temsilcilikleri ile irtibatları, Rıza Sarraf’ın FBI tarafından ABD’ye götürülmesi, kendisine 50 bin dolar verildiği ortadadır.
Rus heyeti de bugün bizim gibi düşünüyor. Cinayetin arkasında FETÖ’nün bulunduğu kanaatini taşıyorlar.
Karlov suikastının FETÖ tarafından yapıldığının bütün delilleri ile ortaya konulması, Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi konusunda ikinci bir cephe açacaktır.
Türkiye’den sonra Rusya da Gülen’in iadesi için resmi başvuruda bulanacaktır.
F. Gülen, bütün inkâr ve yalanlarına rağmen, kendisine Avrupa Birliği ve ABD’nin desteğine rağmen giderek köşeye sıkışıyor.
İhanetin cezasız kalmayacağını bütün FETÖ’cüler görecek…