Gündem

Hüseyin Avni Mutlu: Ne İsa'ya yaranabildim, ne Musa'ya

"15 Temmuz darbesi gerçekleşmiş olsaydı, beni Silivri'ye bu yapı kapacaktı"

24 Ağustos 2017 15:57

'FETÖ’nün mülkiye yapılanması'na yönelik soruşturma kapsamında, haklarında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile çeşitli oranlarda hapis cezası istemiyle dava açılan ve aralarında eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da bulunduğu 15 eski vali ve kaymakamın yargılandığı davanın ikinci duruşması başladı.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binada görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Mutlu ile Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 14 sanık ve yakınları katıldı. Duruşmada, eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu savunmasını tamamladı. 

Tüm suçlamaları reddetti

Hakkında, "Anayasayı ihlal", "Hükümeti devirmeye teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile "Silahlı terör örgütü üyeliği" ve "Terörizmin finansmanının önlenmesi kanununa muhalefet" suçlarından da 7,5 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talep edilen Mutlu, "Hayatımın 10 yılını terörle mücadelede geçirmis vali olarak terör örgütü üyeliği basta olmak üzere tüm suçlamaları reddediyorum. 15 Temmuz günü darbeye teşebbüs edenleri, tüm destekçilerini şiddetle lanetliyorum, hayatını keybedenleri rahmetle anıyorum" dedi.

Göz yaşlarına hakim olamadığı anlar

Silopi'de ve Şırnak'taki vali yardımcılıkları döneminde terörle mücadelede geçirdiği günleri anlatan Mutlu, "İl ve ilçelere saldıran 200 kişilik terör grupları ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda kalaşnikof sesleri vızıltı gibi geliyordu. Hasan Tahsin kucağımda, ağladı. Oğuzhan annesinin kucağında patlamanın korkusuyla irkilirdi" diyerek çocuklarının o günlerden kalma rahatsızlıklarının devam ettiğini söyledi. Mutlu, bu anları anlatırken göz yaşlarına hakim olamadı.

"Cezaevinde bir demet nane, bir demet maydanozla baharı yaşadık"

Hep devletin yanında olduğunu dile getiren Mutlu, "13 ay sonra huzurunuzdayım. 13 ay boyunca 4 mevsimi cezaevinde geçirdim. İstanbul'a baharlar gelip lalelerinin her tarafı süslediği Mart ve Nisan aylarında, bir bardak içine bir demet nane, bir demet maydanoz ve bir tane limon koyarak manzaramızı zenginleştirip camın önünde baharı öyle yaşadık" dedi.

"Siyah çorabı göz bandı yaparak uyudum"

Cezaevinde 13 ay boyunca gökyüzünde yıldız görmeden gecelerini geçirdiğini söyleyen Mutlu, koğuşun üstündeki projektörlerin yoğun aydınlatması sonucu gece uyuyamadığını bunun içinde siyah çorapla yaptığı göz bandıyla uyumaya çalıştığını söyledi. Bugün işsiz bırakılmış bir vali olduğunu belirten Mutlu, "Ailem geçen ay maaş alamadı. Meslekten çıkarılmış bir idareciyim" dedi.

"Darbe karşıtı tweetler attım"

Mutlu daha sonra iddialara ilişkin savunmasını yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminde Altınoluk'ta evinde olduğunu ve saat 23.00 sıralarında olayı haberlerden öğrendiğini belirterek, o gece darbe karşıtı attığı tweetleri okudu.

Örgüte ait gazete ve dergi aboneliği olmadığı, 17 yıldır da aynı telefonu kullandığını, ByLock kullanmadığını belirten Mutlu, "Her şeyimiz incelendi. Şeffaf olduğum görüldü. Bu yapıyla bir ilişkim asla olmadı. Hayatım boyunca anayasa ve hukuka bağlı kaldım. İddianamede FETÖ/PDY üyeliğine ilişkin somut bir delil yoktur" dedi.

"Vali olarak herkesle görüşmem normal"

İddianamede kendisine yönelik suçlamaların yarısının İçişleri Bakanlığı'nın 2016 tarihli araştırma raporundan alındığını belirten Mutlu, raporda yer alan ve FETÖ üyeleri olduğu belirtilen kişilerle irtibatına ilişkin ise şunları söyledi:

"Sorumlu düzeyde 5 kişiyle telefon irtibatımdan bahsediliyor. Ancak bu konuda kimlerle olduğu konusunda açıklama yapılmıyor. Çatı davasında adı geçen 5 kişiyle ilgili de Şerif Ali Tekalan, Mustafa Yeşil, Talip Gül, Mustafa Özcan ve hatırlayamadığım bir kişidir. Bu kişiler rektörler ve valilik itibariyle tanışıyorum. Rehberimdeki kişi sayısı 3 bin 200'dür. Diğer kişilerin hiçbirinde örgüt iltisakları yoktur. Vali olarak herkesle görüşmem çok normaldir. Bu şahısların bugün sorunlu insanlar olmasını tahmin etmem mümkün değildir.”

"Akın Öztürk’ü görev gereği tanıyorum"

Ana darbe davası ile Akıncılar Üssü davasının baş sanıklarından olan eski Orgeneral Akın Öztürk'ün rehberinde kayıtlı olduğunu belirten Mutlu, "Diyarbakır Valiliğim döneminde o da hava üst komutanlığında korgeneraldi. İki telefon görüşmesi olmuş, bunlar da bayram ve kandildir. Bekir Kolyoncu ve Salih Zeki ile de mesai yaptık birçok asker kişilerle hala görüşüyorum. Lehe delil olması gerekiyor ancak bunlara yer verilmemiş" diye konuştu.

"ByLock’u sorsalar İngiliz biri filan derdim"

Her gün 1 saat telefon görüşmesi yapan bir kişi olduğunu belirten Mutlu, görüştüğü bazı kişilerde Bylock çıkmasını bimesinin mümkün olamayacağını söyledi. Mutlu, "ByLockun ne olduğunu önceden sorsalar İngiliz biri filan derdim. Bylock'u bu hadiseden sonra öğrendim" dedi.

"Kumpas operasyonlarından bilgim yoktu"

17-25 Aralık operasyonlarını engellediği için dönemin savcılarından Muammer Akkaş'ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Mutlu, dönemin Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı'nın da ifadesinde kendisi için '18 Aralık hukuka darbe örgütünün üyesi' dediğini ileri sürdü. 17-25 Aralık operasyonları ile 7 Şubat MİT krizine ilişkin öncesinden bilgisinin olmadığını savunan Mutlu, bu konuda emniyet müdürü Hüseyin Çapkın'ın gerekenleri anlattığını söyledi. Devlet yönetiminde istihbarat zafiyeti olduğunu ve bu şekilde gitmesi durumunda devletin kumpaslarla ve darbelerle her zaman karşı karşıya kalacağını belirten Mutlu, devletin istihbarat konusunda gerekli tedbirleri almasını gerektiğini söyledi.

Mutlu, "Şayet 15 Temmuz darbesi gerçekleşseydi, bu yapı beni Silivri Cezaevine kapatacaktı. Bundan tereddütüm yok. Bugün bu mahkemede bu iddialarla yargılanacaktım. Ne Musa'ya ne İsa'ya yaranabildim. Bu durumda ne yapmam gerekiyor? Allah'a dua ediyorum ve sizin vicdanınıza teslim olmam gerekiyor. Samimiyetle sizin vicdanınıza teslim oluyorum" dedi. 

"Gezi’de attığım Tweetler barışçıl gösteride bulunanlara yönelikti"

Gezi döneminde attığı tweetlerin iddianamede aleyhine delil olarak gösterildiğini belirten Mutlu, "Attığım tweetler Kamu Denetçiliği tarafından rapor haline getirildi. Raporda benim mesajlarımın barış içinde hareket eden gruplara yönelik olduğu ifade ediliyor. Benim tweetlerim şiddet gösterenlere yönelik atılmış tweetler değildir. Bir gerçeği görmemiz gerekiyor. Barış yanlısı ile teröristleri ve şiddet yanlısını ayırmak zorundasınız. Gezi sürecinde attığım tweetlerin muhatabı galeyana gelenleri bu tuzaktan çekip alabilmektir. 9 Haziran'da attığım tweetlerin hangi kitleyi hedef aldığı iyi değerlendirilmesi gerekir. Ben halkı uyaran valiyim. Tweetlerim ortada, hiçbirini silmedim. Kamu Denetçiliği Ombudsmanı hazırladığı raporunda beni çalışmalarımdan ötürü övüyor" dedi.

"Başbakan da teşekkür etti"

Mutlu, "Gençlerle Dolmabahçe’de görüşürken içişleri bakanını aradım. Gençlerle görüşeceğimi söyledim. O da hay hay iyi olur dedi. Devletten habersiz gençlerle toplantı yapmış değiliz. 11 Haziran'da da Başbakan grup toplantısında gençlere yönelik, ‘Gözlerinizden öperim gençler, artık bu işi bitirin’ dedi. Başbakan orada yaptığı açıklamada çalışmalarımızdan ötürü bize de teşekkür etti" diye konuştu. 

"Gezi’de FETÖ'nün olduğu yönünde istihbarat gelmedi"

Mahkeme başkanının, "Gezi olaylarında FETÖ'nün bir ilgisinin olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Mutlu, "O gün için Gezi olaylarında FETÖ'nün olduğu yönünde herhangi bir bilgi ve bulguya rastlamadık. Bu konuyla ilgili istihbarat bir bilgi de vermedi. Bilseydik böyle bir şeye fırsat verir miydik? Buna fırsat vermemiz mümkün değildir. İstihbarat gelmeden karanlıkta yol bulamam. Teröriste sert vatandaşa ise yumuşak durdum" yanıtını verdi.

"Gülen’le konuşmamız yarım dakika sürmemiştir"

Fethullah Gülen ile 2012 yılında bir kez irtibatının olduğunu kaydeden Mutlu, bir sivil toplum kuruluşunun Amerika'ya gideceğini ve Gülen'in de hasta olduğunu söylemesi üzerine, "Ben de geçmiş olsun dileklerimi iletin dedim. O dönemde Gülen ile ilgili olumsuz bir durum yoktu. Ben de adet ve geleneklerimize göre geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Ekrem Dumanlı (kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) beni Amerika'dan aradı ve telefonu Gülen'e verdi. Gülen ile konuşmamız yarım dakika bile sürmemiştir. Gülen de geçmiş olsun dileklerinin kendisine iletildiğini belirterek, teşekkür etti. Ben Gülen'i aramadım, Dumanlı beni kumpasa getirerek, beni ardı ve bu görüşme gerçekleşti. Ne evvelinde ne de bu söz konusu görüşmenin ardından Gülen ile bir daha görüşmedim" dedi.

Tahliyesini ve beraatini istedi

Kapatılan "Kimse Yok Mu Derneği'ne" yaptığı 20 TL'lik yardımın örgütü yardım olmadığını, o dönem yasal bir dernek olduğunu kaydeden Mutlu, İHH'ya da yetime yardım edilsin diye bağışta bulunduğunu söyledi. Mutlu masumiyetinin de göz önünde bulundurularak beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi.   

İlgili Haberler