Ortadoğu uzmanı ödüllü İrlandalı gazeteci Patrick Cockburn, Independent’daki köşe yazısında Hule’deki katliamın ardından taraflar arasında uzlaşma şansının giderek azaldığını ve yaşananın “uzun bir iç savaşın başlangıcı olmasından endişe duyduğunu” belirtti.
Taraf gazetesinde yer alan habere göre, Suriyeli muhaliflerin eline özellikle Suudi Arabistan tarafından gönderilen yeni silahların geçtiğini vurgulayan Cockburn, yaptırımların yarattığı tepkinin ise hükümetin gücünü beslediğini savundu. Cockburn şöyle yazdı: “Daha iyi silahlanmış bir muhalefet hükümet tarafından yenilgiye uğratılmak için fazla güçlü olacaktır. Bunun en muhtemel sonucu herhangi bir tarafın açık bir zaferinden ziyade, uzayan bir iç savaş çıkması. Yaptırımlar Suriye banka sektörüne zarar verdi ama ekonomiyi çökertmiyor. Gıda krizi yok çünkü tarımda iki yıldır süren yoğun yağışlardan faydalanıyorlar. (...) Hükümet de, muhalefet de son altı ayda güçlendi ve uzlaşmak için bir neden görmüyor. Sanki uzun bir savaşın başlangıcıymışız gibi”
Kim yaptıysa hesap versin
Suriye’nin Humus kentine bağlı Hule kasabasında haftasonu gerçekleştirilen katliam sonrası dün BM Güvenlik Konseyi olağanüstü bir toplantı düzenledi. Toplantıya Suriye üzerinden telekonferansla bağlanan BM gözlemci heyetinin Başkanı General Robert Mood’un, katlimda ölü sayısının en az 116 olduğunu, 300 kişinin de yaralandığını aktardığı belirtildi. Toplantıdan önce ise Hule’de gördüklerini Al Jazeera’ya değerlendiren Mood, saldırıda hafif silahların yanı sıra makineli tüfekler, toplar ve tankların kullanıldığını tesbit ettiklerini söyledi. Mood “Kim başlattıysa, kim karşılık verdiyse ve bu üzücü şiddet eylemini kim gerçekleştirdiyse hesap vermeli. Sorumluluk tetiğe basanlarındır” dedi. Hule’de katledilenlerin top mermisi ve yakın mesafeden ateş açılarak öldürüldüğünün kesin olduğunu aktaran Mood, hâlâ katliamın gerçekleştiği köyde bilgi toplamaya çalıştıklarını belirtti. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Yardımcısı Aleksander Pankin ise Moskova’nın saldırının arkasında Suriye ordusunun olduğu iddiasına şüpheyle baktığını söyledi.
'BM Srebrenitsa’daki gibi aciz'
Katliam sırasında bazı kurbanların bombardımanda, bazılarının da Şebiha milisleri tarafından katledildiğini savunan muhalifler Hule’deki saldırıyı Srebrenitsa’da yaşananlara benzetti. Humus Devrim Konseyi yayınladığı bildiride, BM gözlemci heyetini “Tıpkı BM’nin Saraybosna’da ve Srebrenitsa’da yaptığı gibi inisyatif kullanmadılar ve sadece ölüleri saymakla yetindiler” diye suçladı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cihad Makdisi ise, basın toplantısı düzenleyerek “halkı hedef alan bu terörist katliamda, hükümetin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını” söyledi. “Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar öldürüldü. Bu, kahraman Suriye ordusunun işi değildir” diyen Makdisi, Hule’deki katliamı soruşturmak için, komisyon kurduklarını açıkladı. Makdisi ayrıca, Arap Birliği ve BM’nin özel Suriye temsilcisi Kofi Annan’ın bugün Suriye’ye geleceğini duyurdu.
Dünyadan tepki yağıyor
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun nisanda uzlaşılan ateşkesin başlamasından beri yaşanan bu en kanlı olayın uluslararası hukukun “acımasız ve dehşet verici” ihlali olduğunu vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı Clinton da, katliamdan büyük öfke duyduğunu, Esed’in “cinayet ve korkuya dayalı rejiminin sona ermesi” gerektiğini söyledi. Britanya ve Fransa da, Suriye’nin Dostları Grubu’nun düzenleyeceği acil bir toplantıya ev sahipliği yapmak için gönüllü oldu.
Davutoğlu muhaliflerle görüştü
Suriyeli muhalifler dün Hama’yı hedef alan operasyonda en az 30 kişinin öldüğünü duyurdu. İnternette kentin bir camisinde aralarında iki bebeğin de olduğu cesetlerin görüntüsü yayınlandı. Öte yandan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Ulusal Konseyi heyetini kabul etti. Bakan Davutoğlu toplantı öncesi sivillere yönelik son saldırıları kınadı.