Gündem

Hükümetten ikinci dalga operasyona ilk yorum

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Algı operasyonlarıyla yargılama faaliyetlerini etkilemek doğru değil

05 Ağustos 2014 13:45

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, emniyette "paralel yapı" ilişkin operasyonunun yargıya sıçrayacağı iddialarıyla ilgili olarak, "Hakim ve savcıların soruşturulması usulü farklı. Onlarla ilgili farklı bir usül var. Bizim bir planlamamız yok. Bizimle bir alakası yok bunların. Soruşturma vesaire varsa yetkili olanlar görevlerini yapar" dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bu sabah başlayan ikinci dalga paralel yapı operasyonu ile ilgili olarak açıklamalar yaptı.

Adalet Bakanı Bozdağ'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Pek çok şey yargısal faaliyet olarak değerlendiriliyor gidiyor ama bazı olaylar olduğunda da başka bir şekilde değerlendirme yapıldığını da görüyoruz. HSYK'nın sigorta görevini ağırlıklı biçimde yapmasıdır. Hukukun sigortasıdır HSYK.

(HSYK 3. Başkanı Ahmet Hamsici'nin, "Hakim ve savcılar korkutulmaya çalışılıyor" açıklamasına ilişkin) Sayın Hamsici'nin korsan bildirisi, her ne kadar erkler ayrılığına atıflar yapsa bile HSYK'nın üçüncü dairesinin nasıl taraf pozisyonunda olduğunu ortaya koyuyor. Benim tam da itiraz ettiğim budur. HSYK kimseye sopa göstermez. Anayasamızın gereği neyse onu yapar. Bizim dileğimiz de odur. HSYK'nın hukumuza sahip çıkmasıdır.

 

İkinci dalga operasyonu

 

Yargı süreçlerine ilişkin değerlendirmeler yapmayı doğru görmüyorum. Süren bir adli süreç var. Eğer süreç usul mevzuatına uygun işliyorsa orada sorun yoktur. Önemli olan sürecin sağlıklı işlemesidir. Ama bu süreçlerle ilgili bazı çevreler bakımından algı operasyonu yapıldığını görüyoruz. Algı operasyonlarıyla yargılama faaliyetlerini etkilemek doğru değil.

Bir sürü hadise oldu, Ergenekon oldu 17-25 Aralık... Soruşturmalarda biz bunu görüyoruz. Diyoruz ki bırakın soruşturma hukuka uygun şekilde ilerlesin. Hepimiz onun sonuçlarını bekleyelim diyorum.

 

Operasyonun yargı ayağı da olabilir mi?

 

Hakim ve savcıların soruşturulması usulü farklı. Onlarla ilgili farklı bir usül var.

Bizim bir planlamamız yok. Bizimle bir alakası yok bunların. Soruşturma vesaire varsa yetkili olanlar görevlerini yapar.

 

HSYK seçimleri

 

Yargı üzerinde HSYK'nın etkisi şüphesiz çok büyük. Ben HSYK Başkanı ve Adalet Bakanı olarak savcılarımızın şucu bucu olarak görülmesini yanlış görüyorum. Bir kısmının şuradan buradan algılanmasından rahatsızım.

Yargının içerisinde 'Gülen'e bağlı' ifadesini duydukça üzülüyorum. Bu yargı sadece milletin yargısıdır. Bunun dışında hiç kimseye bağlı olmamalıdır. Savcılar cumhuriyetin savcısıdır. Bunların başka yerlere bağlılıkla hareket ettiklerini söylemeleri kabul edilebilir değildir.

Maalesef toplumda bu kabul de var. Yargının üzerindeki Gülen gölgesini, kaldıracak olan şey anayasa ve yasalarda yapılacak değişiklikler değildir. Biz ne değişiklik yaparsak yapalım bu değişecek gibi gözükmüyor. Ancak yargılar hakimler kaldırabilir.

Tabii HSYK seçiminde o tür hesap kitap yapanlara sandıkta verecekleri doğru cevapla kaldırabilirler. Noktayı görev yapan hakim ve savcıların koyacağını inanıyorum.

Ben sayın milletvekillerimizin parlamentodaki çalışmalarını iyi bilenlerden birisiyim. Ama ana muhalefet partilerinin hepsi bir araya geldiler, çatı aday gösterdiler. 13 parti beni destekliyor diyor ama hiçbir parti adı vermiyor.

Ama bakıyorsunuz muhalefet vekillerinin parlamentoyu çalıştırmamak için bir ayak diretmeleri var. AK Parti'nin arazide yeteri kadar çalışan insanlar var. Bizim sayımız arazide çalışmaya da elverişli durumda.

Bence muhalefet partilerin vekilleri araziye inmemek için Meclis'i açık tutalım diye düşünüyorlar. Bu kanun komisyonda görüşüldü, her şey söylendi. Artık kanun üzerinde kimse konuşmuyor. Benim yorumum muhalefet partilerinin getirdikleri çatı adaya oy isteme gibi bir durumla karşı karşıya kalmamak için açık tutulmasından yana.