17 Ekim 2012 16:00
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 13 bakanlık, STK ve TÜİK’i görev ve sorumluluk anlamında içine alan ‘Çocuğa Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’ hazırladı. Çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla hazırlanan Ulusal Eylem Planı, ulusal bir seferberlik niteliği taşıyor.
Aile, eğitim, yatılı kuruluşlar, tedavi ve rehabilitasyon merkezleri ve çocuk işçiliği başlıklı ana alanlarda iyileştirmeleri esas alıyor. Çocuklara yönelik şiddetin müfredat içinde zorunlu ders olması, asker ocaklarında, Kuran kursu hocaları, yargı, emniyet mensuplarına kadar geniş bir kitlede eğitim verilmesi öngörülüyor. Evlilik öncesi çiftlerin çocuğa karşı şiddet konusunda bilinçlendirilmeleri planda yer aldı. Şiddet uygulayan da rehabilitasyondan geçecek.
Yatılı okullar, cezaevlerinde çocuk ihmali ve istismarına karşı risk haritası oluşturulacak. Bakanlık, geleneksel yapı içerisinde boğulup kalan tecavüz ve ensest vakalarının tabu sayılmasına karşı mücadeleyi de eylem planı içine yerleştirdi.
Bakanlık, ulusal eylem planını ilgili tüm kuruluşlarla paylaştı. Ulusal Eylem Planı’nın uygulama dönemi 2013-2016 olarak belirlendi. 2013-2014 kısa, 2013-2015 orta, 2013-2016 arası ise uzun dönem olarak belirtildi.
Adalet, Aile ve Sosyal Politikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Çevre ve Şehircilik, Gençlik ve Spor, İçişleri, Kalkınma, Kültür ve Turizm, Maliye, Milli Eğitim, Milli Savunma, Sağlık, Sanayi ve Ticaret, Sivil Toplum Kuruluşları, Türkiye İstatistik Kurumu, bir çok görevüstlenecek.
Bakanlığın, altı noktada belirlediği hedeflerle ilgili eylem planındaki değerlendirmeleri ve hedefleri şöyle:
AİLE: Aile içi şiddeti doğuran ve pekiştiren olumsuz tutum ve davranışların ortadan kaldırılması amacıyla toplumsal cinsiyet eşitliği ve çocuğa yönelik aile içi şiddet konularında toplumsal farkındalık yaratmak ve zihinsel dönüşüm sağlamak. Toplum ve aileyi hedef alan, şiddetin anlaşılması, azaltılması ve bu konuda farkındalık oluşturulması için eğitimler düzenlenecek. ASPB, MEB, Yerel Yönetimler, Medya, Diyanet İşleri Başkanlığı, Üniversiteler, SB (Sağlık Bakanlığı) ve STK’larla bu düzenlemek.
Çocuğa yönelik şiddetin ortaya çıkmadan risklerin tespit edilmesi, risk faktörlerinin ortadan kaldırılması, zamanında müdahaleye yönelik “ erken uyarı sisteminin” oluşturulması.
Özel durumu olan çocuklara yönelik uygun yaşam koşullarının oluşturulması, ailelerinin desteklenmesine yönelik mekanizmalar kurulacak.
Çalışan anne-babaların çocuk bakımı konusunda mümkün olduğunca az sorun yaşamaları sağlanması amacıyla erken çocukluk bakım ve eğitimi veren kurumların sayısının arttırılması, bu konudaki mevcut mevzuatın uygulanması denetlenecek.
EĞİTİM: Çocuklarla ve çocuklar için çalışanların, çocuğa yönelik şiddet ile şiddetin belirtilerini tanımaları tanımlayabilmeleri; bu konuda var olan mekanizmaları tanımaları ve etkin kullanabilmeleri, mağdur çocuklara yönelik müdahale yöntemleri gibi konularda eğitimler verilecek.
Ülke genelinde tüm çocukların zorunlu eğitimden yararlanması için gerekli tüm tedbirler alınarak, bu konuda denetimlerin yapılması.
Zorunlu eğitimine devam edilmemesi durumunda ilgililer hakkında yasal prosedürün titizlikle işletilmesi
Çocukların örgün eğitime devam etmelerini sağlayıcı ve erken yaşta çalışma hayatına atılmalarını engelleyici tedbirler alınması.
Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranlarının artırılmasına yönelik olarak yapılan kampanyaların sürekliliğinin sağlanarak, sonuçlarının izlenmesine önem verilmeli ve kızların zorunlu öğrenimlerine devam etmelerini sağlayıcı önlemler alınmalısı.
Geçici tarım işçisi olan ailelerin çocuklarının zorunlu eğitimi tamamlamalarının sağlanması için buna yönelik projeler geliştirilmesi.
Eğitim materyallerinde kadın ve erkek eşitliğini yok sayan, görmezden gelen, zedeleyen anlayışları ortadan kaldıran öğelerinden ayıklanması, kız ve erkek çocuklarına her alanda eşit fırsatlar sunacak ortamlar oluşturulması.
İlköğretimden başlayarak eğitimin her aşamasında (örgün ve yaygın eğitim de dahil olmak üzere) şiddet ve toplumsal cinsiyet duyarlılığı konularını içeren ve çocuklara kendi bedenlerini tanımayı öğreten eğitim programlar hazırlanarak uygulamaya konulması.
Şiddet uygulayanların ve mağdurların eğitilmesi ve rehabilitasyonu sağlanmalıdır.
Adalet Bakanlığı Personeline yönelik (hakimler, savcılar, çocuk ve aile mahkemelerinde görev yapan uzmanlarla, ilgili diğer personele), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı personeline, Gençlik ve Spor Bakanlığı Personeli, Diyanet İşleri Başkanlığı personeline yönelik (din görevlileri, müftülük çalışanları ve ilgili diğer personele, Kuran kursuna devam edenlere ve kurs sorumlularına çocuğa yönelik şiddet konusunda eğitim düzenlenecek.
Eğitim ve öğretim kurumlarının programlarına şiddetin önlenmesine yönelik duyarlılık arttırıcı ve medya okur-yazarlığını geliştirici yönde zorunlu derslerin konulması ve bu alandaki etkinliklerin hayata geçirilerek, aile-okul işbirliğinin daha etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi.
Ülkemizde tecavüz ve ensest vakalarının tabu sayılmasıyla mücadele edilerek, cinsel şiddet türleri, nedenleri, önleme yolları konusunda halkın bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması.
Üniversitelerde ders programlarına şiddet konusunun dahil edilmesi, programlar hazırlanırken şiddeti önleyici yaklaşımlara öncelik verilmesi.
Çocuğa yönelik şiddetle ilgili yasaların ve Çocuk Hakları Sözleşmesinin okullarda öğretilmesi ve okullardaki şiddeti ortadan kaldırmak için çok yönlü bir kampanya başlatılması ve bu kampanyanın toplumsal seferberliğe dönüştürülmesi.
Çocuğa şiddet konusuna ilişkin toplantılar, konferanslar, küçük grup çalışmaları ve ana baba okulları şeklindeki etkinlikler aracılığıyla bilgilendirici, yönlendirici, duyarlılık artırıcı, farkındalık kazandırıcı kitlesel eğitim verilmesi.
Çocuğa yönelik şiddet konusunda; toplumu bilinçlendirmek üzere hutbe ve vaazlar verilmesi, yazılı ve görsel yayınlar yapılması ve çeşitli etkinlikler düzenlenmesi,
Türk Silahlı Kuvvetleri askerlik görevini yapan er ve erbaşlar ile hizmet veren personele şiddet konusunda kitlesel eğitim verilmesi.
Konuya ilişkin eğitimlerin, uzmanlık alanı şiddete yönelik araştırmalar ve bilimsel çalışmalar, uygulama ve deneyim yönünden şiddet içeren konularda yeterliliği olan uzmanlar yetiştirilmesi ve bu uzmanların yetişmesi için destek verilmesi.
YATILI KURULUŞLAR: Bakanlık, toplu bakım modelini çocuğun sağlıklı gelişimi için uygun olmadığına ve ‘ev tipi’ birimlerde bakıma geçilmesinin şiddeti önleme de önemli bir adım olduğunu hatırlatıyor. ‘Yatılı Kuruluşlar’ başlıklı hedefte, “Toplu bakım kuruluşlarında verilen hizmetlerin yeniden gözden geçirilmesi ve çocuklar için sunulan toplu bakım modeli yerine alternatif bakım modellerinin geliştirilmesi ve aile yanında bakıma öncelik verilmesi” deniyor.
Yatılı hizmet verilen tüm kurumlarda(sosyal hizmet, ceza infaz kurumları, yatılı okullar) çocuğun ihmal ve istismara uğrama riskini önlemeye yönelik “risk haritası” oluşturulması ve buna yönelik ilgili personellerin eğitilmeli.
Çocuklara yönelik müdahale programlarının etkin uygulanabilmesi için kurumların birbirlerinin görev ve sorumluluklarından haberdar olduğu vaka havale sisteminin hızlı işlediği hizmet tekrarlarına ve kaynak israfına yer vermeyen etkili bir koordinasyon mekanizmasının oluşturulması.
Tarama sonuçlarının sağlıklı olabilmesi için toplanmak istenen istatistiğe yönelik soru setleri hazırlanması ve sonuçların tek elden (TUİK) toplanarak değerlendirilmesi.
183 Aile, Çocuk, Kadın ve Sosyal Hizmet ve Özürlü Çağrı Merkezi” daha işlevsel hale getirilecek ve bunun için gerekli tedbirler alınacaktır.
Ülke genelinde 24 saat hizmet verecek olan ücretsiz “ALO ŞİDDET HATTI” temasının televizyonların yüksek izlenme saatlerinde yayınlanması;
TEDAVİ VE REHABİLİTASYON HİZMETLERİNİN SUNUMU: Aile içinde şiddet gören çocuğa ve şiddet failine yönelik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini düzenlemek ve uygulanması sağlanacak. Sağlık hizmetlerinin sunumunda çocuğa yönelik şiddet dikkate alınacak. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların ev ziyaretleri ve rutin çalışmaları içine çocuğa karşı şiddet konusu eklenecek.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ: Zorunlu eğitim süresince, bu zorunluluğun ihlali durumunda ilgililer hakkında yasal prosedür titizlikle işletilmelidir. Gerek bu konuda gerekse ekonomik yönden istismar edilen çocukların takibi ve gerekli önlemlerin alınması konusunda ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile yerel yönetimler koordineli olarak çalışmalıdır.
Çalışan çocukların asgari yaş sınırı ile ilgili BM (ILO 138 sayılı sözleşme) ve AB mevzuatının ivedilikle hayata geçirilmesi, Sokakta yaşayan ve çalıştırılan çocuklara ilişkin rehabilitasyon merkezlerinin yaygınlaştırılması, Çalışma ortamlarında şiddetin önlenmesi ile çocukların korunma ve desteklenmesini sağlayan eğitim, denetim, gözetim, destekleme, izleme ve değerlendirme mekanizmalarının geliştirilmesi, Çalışma ortamlarında şiddete maruz kalan çocuklar konusunda toplumsal duyarlılığı artırıcı çalışmalar yapılması, Çalışma hayatı içerisinde, çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi ve var olan şiddetin tespit edilmesine yönelik uygulama prosedürleri oluşturulması.
MEDYA: Medya söylemi ve temsil pratiklerinde şiddet dili hakimdir. Medyanın yayıncılık politikasının kar ve reytinge dayalı olması; yayınların yetişkinlere yönelik olması ve çocuk dostu yayın eksikliği, yayıncıların ve habercilerin çocuk hakları konusunda farkındalık ve eğitim eksikliği medyada çocuğa yönelik şiddetle ilgili temel problemlerdendir. Bununla birlikte medya izleme ve uyarı mekanizmalarının yokluğu (Çocuk haklarına yönelik sivil ve özerk ombudsman), ayrıca yetişkinlerin ve çocukların medya kullanım pratiklerindeki bilinçsizliği ve duyarsızlığı; medyanın, video oyunlarının, internet ve bilgi hizmetlerinin çocuk tarafından kontrolsüz kullanımı da çocukları medyanın olumsuz etkilerine daha açık hale getirmektedir.
Basın yayın organlarında yer alan haberlerin Uluslararası insan hakları belgeleri, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi Yayıncılık Direktifleri doğrultusunda takibi ve uygun olmayan haberlere ilişkin yasal mevzuatın işletilmesi.
İletişim Fakültelerinde çocuk hakları ve çocuğa yönelik şiddet konularının yer aldığı müfredat programlarının yaygınlaştırılması.
Çocuk hakları temelli yayın sınıflandırma ile zamanlama kurallarını belirleyecek mekanizmaların oluşturulması ve yasal düzenlemelerin yapılması.
Çocuğa yönelik şiddet konusunda yetişkinlere ve çocuklara yönelik ayrı ayrı bilgilendirici, farkındalık artırıcı programlar, spot filmler hazırlanması ve bunların medyada yer alması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması.
Çocuklara yönelik, yaş ve gelişim dönemlerine uygun, olumlu mesajlar ve tutumlar içeren programlar (yarışmalar, belgeseller, filmler, öğretici oyunlar çizgi filmler) hazırlanarak medyada yer bulmasının sağlanması.
Çocuk dostu internet uygulamasının yaygınlaştırılması, internetin çocuklar için erişilebilir olduğu kamu ve özel alanlarda denetim mekanizmalarının oluşturulması."
© Tüm hakları saklıdır.