Helin Alp/ ANKARA
Barış ve çözüm süreci, PKK’nın silahlı güçlerinin sınır dışına çekilmesi, demokratikleşme ile birlikte yeni anayasa ve silahların bırakılması / normalleşme süreci olarak üç aşamadan oluşuyor. Abdullah Öcalan’ın 21 Mart’ta okunan mektubunda "Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Siyasi, sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor; demokratik hakları, özgürlükleri, eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor" sözleri ise Abdullah Öcalan ile MİT arasında görüşmelere ilişkin sinyalleri de veriyordu.
Öcalan’ın çağrısıyla 8 Mayıs’ta sınır dışına çıkmaya başlama kararı alan PKK, Türkiye içindeki ilk grubun 14 Mayıs’ta Irak Kürdistan Federe Bölgesi’ne geçtiğini duyurdu. PKK, tüm güçlerinin sınır dışına çıkabilmesinin yaklaşık üç ay sürebileceğini açıklarken gözler hükümete çevrildi.
Peki ,hükümetin çözüm sürecinin ikinci aşamasındaki yol haritası ne?
İlk aşama İnsan Hakları Eylem Planı
PKK’nın sınır dışına çekilmesi devam ederken, kulislerde hükümetin atacağı demokratikleşme adımlarından ilkini Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan İnsan Hakları Eylem Planı’nın oluşturduğu konuşuluyor. 4’ncü yargı paketinin tamamlayıcısı olarak düşünülen İnsan Hakları Eylem Planı’nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika dönüşüyle birlikte yapılacak ilk Bakanlar Kurulu toplantısına sunulması bekleniyor. Eylem planı, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Türkiye’de sorunlu görülen alanlara ilişkin olarak yapılacakları içeriyor. 14 başlık altında toplanan eylem planında bu amaçların gerçekleştirilmesi için 53 hedef belirlendiği öğrenildi. Eylem planın çerçevesi şöyle oluşuyor:
- Yaşama hakkı ihlallerinin önlenmesi
- İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi
- Yaşama hakkı ile işkence ve kötü muamele ihlallerine yönelik etkin soruşturma yapılması
- Özgürlük ve güvenlik hakkı ihlallerinin önlenmesi
- Makul sürede yargılanmanın sağlanması
- Mahkemeye erişim hakkının etkin bir şekilde sağlanması
- Savunmanın etkinliğinin arttırılması
- Yargı kararlarının etkin şekilde icrasının sağlanması
- Özel hayatın ve aile hayatının korunması
- Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü önündeki engellerin ortadan kaldırılması
- İfade ve medya hürriyetinin genişletilmesi
- Toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin ortadan kaldırılması
- Mülkiyet hakkı ihlallerinin önlenmesi
- Eğitim, araştırma ve farkındalık artırıcı faaliyetlere devam edilmesi
İkinci aşama anayasa
Ankara kulislerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasayı çıkarmakta kararlı olduğu konuşuluyor. Haziran ayının sonuna kadar çalışmaları uzatılan Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki 4 partinin anayasa değişikliği konusunda uzlaşmasının kolay görünmediği ve Başbakan Erdoğan’ın ikili, üçlü işbirliğini denemeyi düşündüğü öğrenildi. Kulislerde, AK Parti içinde bazı milletvekillerinin BDP ile birlikte girilecek olası bir referandumun seçimlerde parti için sıkıntı yaratabileceği konusunda Başbakan Erdoğan’ı etkilemeye çalıştığı, ancak Erdoğan’ın anayasa konusunda kararlı olduğu konuşuluyor.
BDP ile referandum
Başbakan’ın, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda mutabakat sağlanamaması durumunda diğer partilerle işbirliği yaparak yeni anayasayı referanduma götürmeyi planladığı konuşuluyor. Ancak, kulislerde barış ve çözüm sürecine karşı oldukları için MHP ve CHP ile birlikte hareket etmesi zor görünen AK Parti’nin, uzlaşma sağlanırsa BDP ile referanduma gideceği belirtiliyor.
Nötr vatandaşlık tanımı ve anadilde eğitim olabilir
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri anayasa taslağında “nötr” bir vatandaşlık önerisi getiren AK Parti’nin bu önerisinin BDP tarafından da benimsendiği öğrenildi. BDP kulislerinde, taslağın başlangıç bölümünde “Türk Milleti” ifadesini kullanan AK Parti’nin bu vurguda ısrar etmesi durumunda uzlaşma için ‘Türk Milleti’ tanımının yanında “Bu ülkede yaşayan Türkler, Kürtler, Ermeniler, Lazlar,Gürcüler, Rumlar, ve diğer etnik kimliklerin de bu ülkenin vatandaşıdır” ibaresinin yer alacağı konuşuluyor. İki partinin ana dilde eğitim ile ilgili olarak da uzlaşma sağlayabileceği öğrenildi. Anayasa taslağına, ana dildeki mevcut eğitim yasağının kaldırılmasını öneren AK Parti’nin anadilde eğitime de sıcak baktığı belirtiliyor.
Suça karışmayanlar Türkiye'ye dönecek
PKK’nın tam olarak sınır dışına çekilmesinin ağustos ayını bulması bekleniyor. Bu süre içinde suça karışmamış veya suça karıştığı tespit edilememiş PKK’lıların da belirlenmesi ve Türkiye’ye dönmesi için birtakım yasal düzenlenmelerin yapılması da gündemde. Suça karışmamış PKK’lıların “eğitim, vatandaşIık, askerIik, iş ve mesIek edinme” gibi konuIarda toplumsal hayata karışması için yapılacak bu düzenlemelerin önümüzdeki yasama yılında, yani ekim ayında Meclis’e gelmesi planlanıyor.
'Pişmanlık' adını taşımayan bir düzenleme ve TMK
Yeni yasama yılında hükümetin gündemine alacağı bir başka düzenlemenin de geçmişte çıkarılan pişmanlık yasalarına benzeyen, ancak daha köklü adımlar içeren, adı da "pişmanlık" olmayan bir yasa olacağı belirtiliyor. Terörle Mücadele Kanunu’nda da değişiklikler yapılması, hatta şiddetin tamamen sona ermesi durumunda bütünüyle yürürlükten kaldırılması bekleniyor.