T24 - Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, adalet ve hukuk alanında reform için ''kuvvetler ayrılığı ilkesine inanmış, laik, demokratik cumhuriyet ilkelerine bağlı, bu ilkeleri özümsemiş, ilkeleştirmiş'' bir siyasi iktidarın gerekli olduğunu belirterek, ''Eğer bir siyasi iktidar, bu konularda daha önceki uygulamalarıyla her şeyden önce ülkesine, hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne inanmış yurttaşlarına güven vermiyorsa ondan bir adalet ve hukuk reformu beklemek boşuna çabadır'' dedi.
Ankara Barosu'nca düzenlenen Uluslararası Hukuk Kurultayı, beşinci ve son gününde ''Adalet ve Hukuk Reformu'' konulu oturumunun ''Ulusal Mahkemeler: Yargının Örgütlemesi ile İlgili Sorunlar'' başlıklı toplantısı ile devam etti.
Toplantıyı yöneten Kanadoğlu, oturumun açılışında yaptığı konuşmada, ''Adalet ve hukuk reformu Türkiye için gerekli midir?'' diye katılımcılara sordu.
Adalet ve hukuk reformunun Türkiye için gerekli olduğunu ifade eden Kanadoğlu, ''Adalet ve hukuk reformundan bahsedebilmek için bu reformun, mutlaka inançlı, ciddi, samimi ve hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkelerine inanmış bir siyasi iktidar tarafından yapılması gereklidir'' dedi.
Sabih Kanadoğlu, şöyle konuştu:
''Adalet ve hukuk alanındaki reform için kuvvetler ayrılığı ilkesine inanmış, laik, demokratik cumhuriyet ilkelerine bağlı, bu ilkeleri özümsemiş, ilkeleştirmiş siyasi iktidar gereklidir. Eğer bir siyasi iktidar, bu konularda daha önceki uygulamalarıyla her şeyden önce ülkesine, hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne inanmış yurttaşlarına güven vermiyorsa ondan bir adalet ve hukuk reformu beklemek boşuna çabadır. Orada laik demokratik cumhuriyete inanmış, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne bağlı bir siyasi iktidarın girişeceği adalet ve hukuk reformuna bütün ülkenin yurttaşlarıyla birlikte çaba ve destek vereceğine inanıyorum.''
Yargının örgütlenmesinin ötesinde, adaletin ve hukuk reformunun gerçekleşebilmesi için hukuk devletinde, yargı bağımsızlığının mutlaka gerçekleştirilmesinin şart olduğunu ifade eden Kanadoğlu, yargının örgütlenmesinde uluslararası ilkelerin Türkiye'ye yön gösterdiğini söyledi.
Kanadoğlu, 2004'te Dernekler Yasası'nda yapılan değişiklikle yargının örgütlenmesinin önündeki engelin kaldırıldığını ve siyasi iktidarın da bu gelişmeyi Avrupa Birliği'ne ''müjde'' olarak ilettiğini kaydetti.
Kendisinin de kurucuları arasında bulunduğu Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin (YARSAV) 26 Haziran 2006'da kuruluşundan sonra Birliğin başından geçenlerin ''ciddiyet, samimiyet, inanç duygusunun siyasi iktidarda olmaması halinde yargının örgütlenmesinin başına neler geleceğinin açık ve tipik göstergesi'' olduğunu savundu.
Siyasi iktidarın, ''yargının örgütlenmesinin önüne geçebilmek için elinden geleni yaptığını'' öne süren Kanadoğlu, şöyle konuştu:
''Yargı örgütlenemezse o ülkede yargı bağımsızlığı yoktur. Yargı bağımsızlığı yoksa, hukuk devleti yoktur. Hukuk devleti yoksa çağdaş demokrasi yoktur. Ülkede önce çağdaş demokrasinin gerçekleşmesini isteyenler hep birlikte el ele hukuk devletinin ilkelerinin yerleşmesi için çalışmalıyız. Hukuk devleti için yargı bağımsızlığını sağlamalıyız. Yargı bağımsızlığı sağlandığı takdirde yargının örgütlenmesi mümkün olacaktır.''