Gündem

Hükümet Sözcüsü: Taksim'de 1 Mayıs kutlamasının olması mümkün değil

"Ermeni Soykırımı'ndan bahseden bir AB raporunu kabul etmiyoruz"

18 Nisan 2016 19:23

Başbakan Yardımcısı ve Hükümeti Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 1 Mayıs'ta Taksim' Meydanı'nda kutlamalara izin verilip verilmeyeceğine ilişkin olarak, "Karar verecek olan İstanbul Valiliği'dir. Öyle görünüyor ki bu 1 Mayıs’ta mümkün olmayacak. Valilik, İstanbul’un miting alanları olan Yenikapı veya Maltepe’yi yer olarak gösterecektir" dedi. DİSK, 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını açıklamıştı.

Numan Kurtulmuş, yeniden çözüm masasına dönüleceği iddiaları için "Bu iddia hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, tartışma yaratan 1932’den bu yana protokol cenazelerinde resmi marş olarak çalınan Frederic Chopin’in ‘Cenaze Marşı’na karşı Itri’nin Tekbir’inin çalınmasını teklifine ilişkin olarak, "Cenaze törenlerinde Chopin’in marşının çalınması yönetmelik gereğidir. Değiştirilebilir. Henüz böyle bir çalışmanın olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu törenlerde cenaze sahipleri nasıl isterse, fiilen tekbir getirerek yönlendiriyorlar. Cenaze sahiplerinin karar vereceği bir kısımdır. Bu aşamada yönetmeliğin değiştirilmesi gibi bir konusu yoktur" diye konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik ağır eleştiren Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporuna ilişkin olarak, "Biliyorsunuz AB raporları çerçevesinde üç kırmızı çizgimiz var. Üç kırmızı çizgimizle ilgili bir durum ortaya çıkarsa kabul etmeyiz. 1915’e herhangi bir atıfla Ermeni Soykırımı’ndan bahseden herhangi bir raporu kabul etmemiz mümkün değil. PKK’yı terör örgütü listesinden çıkaran bir raporu kabul etmemiz mümkün değil. Üçüncüsü, müzakerelerin durdurulmasına yönelik bir raporu kabul etmeyiz" dedi.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nun ardından açıklamalarda bulunuyor.

Kurtulmuş'un açıklamasından satır başları şöyle:

İslam ülkeleri arasında düzenlenen toplantının detayları paylaşıldı. Bir takım eylem planları İİT ve bu zirveler açısından bir ilk olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca özellikle İslam coğrafyasının büyük ayrılıklar yaşadığı bir dönemde, bu zirvede mezhep kavgalarının ortadan kaldırılması yönünde Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar, bu zirveye damgasını vurmuştur. 

İslam coğrafyası mezhebi ayrılıkların siyasi ayrılıklarla birleşmesi sonucu yaşadığı çatışmalar İslam dünyasını bozuyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımızın 'Benim dinim ne Sünni ne de Şii'dir' çıkışı toplantılara büyük bir damga vurdu. Bu çerçevede Türkiye üzerine düşenleri yapacaktır. Ayrıca Türkiye çok sık olarak büyük zirvelere ev sahipliği yapıyor. Şimdi önümüzde 2 tane önemli zirve var. Birisi Antalya'da açılışını yapacağımız EXPO'dur. Bu fuar sayesinde Türkiye'ye çok sayıda üst düzey isim gelecek ve Türkiye'nin tanıtımı açısından çok faydalı olacaktır. Önümüzdeki ayda dünyada ilk defa düzenlenecek Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yapılacak. 

Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantıda uzun görüşmeler oldu. 3 tane temel gereksinim vardı ve siyasetin finansmanının yasaya kavuşmasıydı. Bir başka husus ise uluslararası yükümlülüklerimizdi. Bundan dolayı uzun süredir Adalet Bakanlığı'mız bazı çalışmalar yapıp Bakanlar Kurulu'na sundu. Bu tip meseleler sadece AK Parti'yi değil tüm partileri ilgilendirdiği için tüm partilerden ilgi bekleyeceğiz. Partili arkadaşlarımız önümüzdeki günlerde diğer parti yetkilileri ile görüşecek. Yüzde 3 civarında dahi oy alan partilerin belli oranda yararlanması için bir takım ana noktalar teslim edilecek. İkinci önemli alan ise seçim dönemlerinde şeffaflık ilkesinde partiler, bu yardımdan yararlanabilecek.

Üçüncü olarak ise parti harcamalarının internet üzerinden paylaşılabilecek olması fikrimiz var. Tüm bunların haricinde Sağlık Bakanlığı'nın ihtiyacına çözüm olabilecek herşeyin röntgeni çekilmiştir.

 

"Ermeni Soykırımı'ndan bahseden
bir AB raporunu kabul etmiyoruz"

 

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu üçlü bir yapı içinde yeniden gözden geçirilmiş, ilave görüş ve perspektifler tartışılmıştır. İkinci önemli olarak AB, her hafta konuştuğumuz bir konu. 14 Nisan 2016’da AB, Türkiye ile ilgili ilerleme raporunu açıkladı. En son yayımladığı rapor 15 Nisan 2015’teydi. Bu dokuzuncu rapor. Bu rapor bizim için kabul edilebilir değildir. Biliyorsunuz AB raporları çerçevesinde üç kırmızı çizgimiz var. Üç kırmızı çizgimizle ilgili bir durum ortaya çıkarsa kabul etmeyiz. 1915’e herhangi bir atıfla Ermeni Soykırımı’ndan bahseden herhangi bir raporu kabul etmemiz mümkün değil. PKK’yı terör örgütü listesinden çıkaran bir raporu kabul etmemiz mümkün değil. Üçüncüsü, müzakerelerin durdurulmasına yönelik bir raporu kabul etmeyiz. 

Bu bir iddia gerçekliği yansıtmıyor. Siyasi olarak bakarsanız Türkiye 22 Temmuz 2015’ten beri bir mücadele veriyor. Sahada güvenlik güçlerimizin kararıyla sürdürülüyor. Durduk yerde Türkiye, teröristlerle mücadele edelim, baskı altına alalım diye olay başlatmadılar. Eş zamanlı olarak birileri düğmeye bastı, bunların eline daha çok imkan vererek Türkiye’nin başına, maalesef en ağır şekilde Türkiye’nin başına musallat etti. Verilen mücadele 3-5 tane terör örgütü mensubuyla verilen bir mücadele değil. Onlara destek verenlerle bir mücadeledir. Sonuna kadar devam edecektir bu mücadele. Milletimizin gayretiyle, güvenlik kuvvetlerinin gayretiyle bu mücadele başarıyla sonuçlanacaktır. 

 

"Referanduma gerek kalmadan
halledilecek umuyorum"

 

Arkadaşlarım, biz yıllardır Türkiye’de dokunulmazlıkların kaldırılmasını konuşmuyor muyuz? Bu dokunulmazlık zırhının arkasına saklanmayın demiyor mu CHP? Şu anda dosyaların hepsiyle ilgili dokunulmazlıkları kaldıralım, mahkeme kararlarına uyalım. Siyaseten bu sorumluluğun altına girmek, ama kararı da siyaseten bizim vermemiz değil, mahkemeler versin. Hiçbir ayrım göz etmeden kimin dosyası varsa kaldırılsın. Bu samimi bir talep. Bu reste karşı rest çekmek değil. Bu siyaseti rahatlatan bir adım. Bu adımı umut ediyorum ki 367’nin üstünde milletvekilleri destekleyecek. Referanduma gerek kalmadan halledilecek umuyorum ki. Ciddiyetimizi göstermek bakımından Ak Parti olarak Başbakanımız attı, sonra milletvekillerimiz attı. 316 vekil imzalarını atarak samimiyetlerini ve ciddiyetlerini göstermiştir. 

 

"Taksim'de 1 Mayıs kutlamasının
olması mümkün değil"

 

1 Mayıs’la ilgili karar verecek olan İstanbul Valiliğidir. Öyle görünüyor ki 1 Mayıs’ta mümkün olmayacak Taksim’de kutlama. İstanbul’un miting alanları olan Yenikapı veya Maltepe’yi yer olarak gösterecek valilik.

Cenaze törenlerinde Chopin’in marşının çalınması yönetmelik gereğidir. Değiştirilebilir. Henüz böyle bir çalışmanın olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu törenlerde cenaze sahipleri nasıl isterse, fiilen tekbir getirerek yönlendiriyorlar. Cenaze sahiplerinin karar vereceği bir kısımdır. Bu aşamada yönetmeliğin değiştirilmesi gibi bir konusu yoktur.

Vize konusunda biz de gazetelerden gördük. Türkiye’ye bu anlamda ulaşmış resmi bir teklif veya tepki yoktur. Yurt dışında yer alan bazı haberlerden ibarettir. Resmiliği doğrulanmamıştır. 

Biz ciddiyetle taşeron meselesinin halledilmesinin adımlarını atıyoruz. Çalışma Bakanlığımız ilgili sendikalarla görüşme içerisinde. Ortaya çıkabilecek herhangi bir teklif varsa değerlendirebilir. Şu aşamada Çalışma Bakanlığımızın aldığını ana bir karar var, yolumuza devam edeceğiz.

Herhangi bir seçim kampanyası ile ilgili toplanan paralar, herhangi bir şekilde partilerin aidatları vs. kontrolü içinde bir denetim mekanizması kurulmasıdır. Herhangi bir şekilde anlaşmazlık olursa AYM’dir gidilecek yer.