Dünya
Deutsche Welle

Hükümet krizi: Almanya'yı şimdi neler bekliyor?

Almanya'da yeni bir büyük koalisyonun kurulması SPD üyelerine bağlı. Cuma günü sona eren parti içi oylamanın sonuçları Pazar günü açıklanacak. "Evet" ve "Hayır" durumlarında Almanya'yı nelerin beklediğine bir bakış.

03 Mart 2018 15:24

Almanya yakında hükümetsiz mi kalacak?

Hayır. Partiler bir mutabakata varamasa dahi, öyle ya da böyle bir hükümet mevcut olacak. Çünkü "eski" hükümet, yani şu an yeni bir hükümet kurulmadığı için 4 buçuk yıl önce göreve gelen hükümet, Federal Alman Meclisi yeni bir başbakan seçene kadar bu görevini sürdürecek. Bu açıdan bakıldığında Almanya "gerçek" bir siyasi krizin içinde bulunmuyor, yalnızca alışılmışın dışında bir dönem yaşıyor.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Hristiyan Birlik partileriyle (CDU/CSU) büyük koalisyona "Evet" derse, koalisyon ne zaman kurulacak?

Eğer SPD üyeleri büyük koalisyona yeşil ışık yakarsa, başbakan seçimi ve hükümet kurulması muhtemelen Mart ayı ortasında gerçekleşecek. Bunun öncesinde SPD ve yalnızca Bavyera eyaletinde faaliyet gösteren Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) bakan olacak isimleri belirlemesi gerekiyor. Angela Merkel'in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ise bunu çoktan yapmış bulunuyor. Aktörlerin hedefi, yeni hükümetin Nisan ayı başındaki Paskalya'dan önce kurulmuş olması.

Eğer SPD "Hayır" derse, Merkel ya da meclis erken seçimlere gidilmesi kararı alabilir mi?

Birçok ülkede parlamentonun kendini feshetme hakkı bulunurken Almanya'da böyle bir hak mevcut değil. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de, örneğin İngiliz mevkidaşı Theresa May'in aksine, erken seçim ilan etme gibi bir hakkı bulunmuyor. Almanya'da bunu yalnızca Cumhurbaşkanı yapabiliyor ve bu koltukta şu anda eski SPD milletvekili ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier oturuyor. Bu çerçevede Steinmeier'in Federal Alman Meclisi'ni feshetmesi gerekiyor, ki bu da bir "kararname" imzalamak suretiyle yapılamıyor.

Erken seçimlere gidilmesi nasıl mümkün oluyor?

Üç ihtimal var: Bir, Başbakan'ın güven oylaması yapıp kaybetmesi. İki, Başbakan'ın istifa etmesi. Ve üç, eğer yeni başbakan mutlak değil, yalnızca nisbi çoğunlukla seçilmiş olursa, o zaman Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'ı bizzat atama ya da meclisi feshetme imkanı bulunuyor. Mevcut durumda Merkel için güvenoyunun gündeme gelmesi sözkonusu değil çünkü kendisi seçilmiş yeni mecliste henüz bir güvenoyu almış değil.

Koalisyon anlaşması olmaksızın başbakanlık seçimi nasıl gerçekleşir?

Başbakan Merkel koalisyon ortağı bulamamış olsa dahi, Cumhurbaşkanı Steinmeier, meclise başbakanlık seçimi yapılması talimatı verebilir. Bu noktada azami üç kez seçim yapılması sözkonusu. Eğer Steinmeier tarafından önerilen aday olan Merkel, ilk turda mutlak çoğunluğu elde edemezse, 14 günlük bir "düşünme molası" gündeme gelebiliyor. İkinci turda ise yarışa başka adayların da katılması mümkün oluyor. Eğer bu turda da milletvekillerin çoğunluğu bir kişiyi seçmeyi başaramazsa, üçüncü tura geçiliyor. Bu turda en çok oyu alan kişi, oyların yüzde 50'sinden azını almış olsa dahi başbakan seçiliyor. Bu noktada da Cumhurbaşkanı'nın şu kararı vermesi gerekiyor: Ya azınlık hükümetine onay ya da erken seçim. Bu karara varması için Alman anayasası, Cumhurbaşkanı'na yedi gün boyunca düşünme hakkı tanıyor.

Cumhurbaşkanı azınlık hükümetine "Hayır" derse?

Bu şartlarda Almanya'nın "görevi sürdüren" bir hükümeti oluyor. Ancak Cumhurbaşkanı meclisi feshettiği takdirde, bu hükümet bir meclis olmaksızın mevcut oluyor. Bu durumda da 60 gün içerisinde erken seçimlere gidiliyor.

Almanya'da daha önce erken seçime gidilmiş miydi?

Hayır. Federal Almanya Cumhuriyeti 1949 yılında kurulduğundan bu yana erken seçim üç kez gündeme geldi ve güven oylaması başarısızlıkla sonuçlandı. Başbakanlık seçiminin başarısız olup erken seçimlere gidilmesi senaryosuysa hiç yaşanmadı.

Merkel erken seçimlerde yeniden aday olur mu?

Evet, Başbakan erken seçimlere gidildiği takdirde de başbakan adayı olmak niyetinde olduğunu açıklamış bulunuyor.

Erken seçimler Merkel'in lehine mi?

Pek değil. Bugün güncel anketlere bakıldığında da büyük koalisyonun artık Almanların çoğunluğu tarafından desteklenmediği görülüyor. Başka bir ikili ittifak ihtimali sözkonusu değil. CDU, Hür Demokratlar (FDP) ve Yeşiller arasında kurulabilecek bir "Jamaika koalisyonu" dışında bir üçlü ittifaksa ihtimaller dahilinde değil.

Büyük koalisyon da Jamaika da olmuyorsa, CDU neden Sol Parti ya da Almanya İçin Alternatif (AfD) partisiyle masaya oturmuyor?

Hristiyan Birlik partileri CDU ve CSU, ittifak bir yana, Sol Parti ve AfD'yle herhangi bir düzlemde işbirliği yapılmasını ihtimalini peşinen reddetmiş bulunuyor. AfD de aynı şekilde Merkel'le işbirliğini reddetmiş bulunuyor. Tabii matematiksel olarak bakıldığında, erken seçim durumunda CDU/CSU ile AfD arasında koalisyon kurulması pekala mümkün olabilir.

Jamaika koalisyonu yeniden gündeme gelebilir mi?

Teorik olarak evet. Ancak bu ihtimal düşük çünkü FDP bunu istemiyor.

Azınlık hükümeti, CDU ve CSU'nun ortaksız kalması anlamına mı geliyor?

Tam olarak öyle değil. Örneğin FDP, kurulacak bir azınlık hükümetini destekleyeceklerini açıkladı. Yeşiller partisi de böylesi bir ittifaka sıcak bakıyor. Bu senaryodaki risk ise şu: Eğer bu gerçekleşirse, Merkel'in her bir oylamada diğer partilerden oy desteği istemesi gerekecek.

Merkel azınlık hükümetinin taraftarı mı?

Hayır. Merkel daha önce birkaç kez, bu tür bir hükümetin Almanya için iyi olmayacağının ve erken seçimlere giden yolda bir geçiş dönemi olması gerektiğinin altını çizdi. CSU da bunu aynen böyle görüyor. Almanya'da federal düzlemde şu ana kadar azınlık hükümeti kurulmadı ancak eyalet düzleminde kuruldu. Bu açıdan bir azınlık hükümeti, Almanya için bir ilk olur.

Kay-Alexander Scholz

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle