T24- HSYK, 2070 hâkim, yargıç ve savcının yerini değiştirdi. Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu İstanbul’a, Habur’daki PKK soruşturmasıyla gündeme gelen Diyarbakır Başsavcısı Durdu Kavak İzmir’e, İlhan Cihaner soruşturmasını yürüten Erzurum Savcısı Osman Şanal da Antalya’ya atandı. Eminağaoğlu, yer değiştirmeler hakkında "Bu bir kıyım. Atamalar, artık HSYK’nın operasyonel boyut niteliğine büründüğünü gösteriyor. Acaba Başbakan’ın soruşturmalarını yapmış olmasam bunlara muhatap olur muydum? Bedel ödenecekse de ödeyeceğiz ama mücadelemizi vereceğiz." dedi.
Gökçer Tahincioğlu'nun Milliyet'te yayımlanan (20 Haziran 2011) haberi şöyle:
Anayasa değişikliği ile yapısı değiştirilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, göreve başladığı günden bu yana en kapsamlı kararnamesini hazırladı ve 1816 kişilik adli yargıç ve savcı, 254 kişilik idari hakimin görev yerini akşam saatlerinde açıkladığı yaz kararnamesiyle değiştirdi. Kararnameyle, Ak Parti aleyhindeki kapatma davasının iddianamesini önemli ölçüde şekillendiren Yargıtay Savcısı Zekeriya Sevimli Üsküdar’a savcı, bu iddianamenin ilk hazırlanış aşamalarına katkı veren, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde hakkında açılmış bazı davalara bakan, eski YARSAV Başkanı, YARGI-Sen kurucusu Ömer Faruk Eminağaoğlu da Yargıtay Savcılığı’ndan İstanbul’a hâkim olarak atandı. Kararnameyle toplam 16 Yargıtay savcısının ve 18 Yargıtay tetkik hakiminin yeri değiştirilirken, Erzurum’da görev yapan, Erzincan’da İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın yürürlüğe konulduğu iddiasıyla soruşturma yürüten savcıların önemli bir bölümü, daha iyi görevlere tayin edildi. Kararnameyle, Habur’da PKK’lıların karşılanmasına ve serbest bırakılmalarına ilişkin soruşturmayla gündeme gelen Diyarbakır Başsavcısı Durdu Kavak da İzmir Başsavcılığı’na atandı. HSYK’nın açıkladığı yaz kararnamesiyle, kamuoyunun gündemine gelen çarpıcı isimlerin görev yeri değişti. 16 Yargıtay savcısının görev yerini değiştiren HSYK, Ak Parti aleyhindeki eski Başsavcı Nuri Ok’un imzasını taşıyan iddianameyi hazırlayan isim olarak bilinen Sevimli’yi Üsküdar Savcılığı’na, Eminağaoğlu’nu ise İstanbul hakimliğine atadı. Yargıtay Başsavcılığı’ndaki kritik isimlerden Savcı Mahir Kara da İstanbul Savcılığı’na atandı.
Demirci’ye Maraş
Başbakan Erdoğan aleyhinde ağır sözlerin dile getirildiği ses kaydındaki isim olduğu iddiasının ardından Ankara Özel Yetkili Savcılığı’ndan alınarak düz savcı yapılan Salim Demirci de Kahramanmaraş’a savcı olarak atandı.
Eski HSYK tarafından Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner hakkındaki soruşturma nedeniyle yetkileri kaldırılan, yeni HSYK tarafından ise bu yetkileri iade edilen Erzurum Savcısı Osman Şanal, Antalya’ya savcı olarak atanırken, aynı soruşturmada görevli Taner Aksakal Aksaray Başsavcılığı’na, Rasim Karakullukçu ise Erzurum Özel Yetkili Başsavcıvekilliği’ne getirildi. Dönemin Erzurum Başsavcısı, Balıkesir Başsavcısı Sinan Kuş ise Kartal’a düz savcı olarak atandı.
Kavak’a İzmir
Demokratik açılım sürecinde Habur ve Mahmur’dan gelen PKK mensupları ve mültecilerin Habur’da sorgulanarak serbest bırakılması nedeniyle eleştirilen Diyarbakır Başsavcısı Durdu Kavak, İzmir Başsavcılığı’na atanırken, HSYK yedek üyesi Hayrettin Türe, Ankara hakimliğinden, ağır ceza mahkemesi başkanlığına getirildi. Ergenekon savcıların Kasım İlimoğlu ise İstanbul savcılığından Büyükçekmece savcılığına atandı.
Eminağaoğlu: Bedelini öderiz
Yargı-Sen adlı yeni kurulan sendikanın yönetiminde olması nedeniyle görev yeri değişikliği beklemeyen eski YARSAV Başkanı, YARGI-Sen kurucusu Ömer Faruk Eminağaoğlu, atanması konusunda, Milliyet’e şunları söyledi: “Bu bir kıyım. Yeniden inceleme isteyeceğim. Daha yeni sendika genel kurulu yapıldı. Yönetim kuruluna seçilen benim ve bir arkadaşımın bir başka yere atanması, bu çağda sendika kapatan bir anlayışı, ‘helalleşmeden’ söz etmesine rağmen aksi yönde davranan bir başbakan ve başbakanlıkla HSYK’nın çift yumurta ikizi gibi hareket ettiğini gösteriyor. Yargı bu çağda bunlara layık değil. Uluslararası yargı dahil her türlü itiraz yolunu deneyeceğim. Adı ileri denilen ama en geri darbelerin gerisine düşen bir demokrasiye bu yargı layık değildir. Atamalar, artık HSYK’nın operasyonel boyut niteliğine büründüğünü gösteriyor. HSYK’yı hukuk içerisinde hareket etmeye özellikle dikkat çekmiştik. Ne için yapılandırıldığını, ne için anayasanın değiştiğini umarım herkes görüyordur. Acaba Başbakan’ın soruşturmalarını yapmış olmasam bunlara muhatap olur muydum? Helalleşmeden söz eden bir başbakan neden bunlara göz yumuyor, neden bunları yapıyor? Hukuk içerisinde bunların mücadelesini vereceğiz ve atlatacağız. Bedel ödenecekse de ödeyeceğiz ama mücadelemizi vereceğiz. Bir yandan sendikanın kapatılması davası sürüyor, bir yandan ben başka yere atanıyorum.”