ASUMAN ARANCA
T24-Ankara
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi Ali Suat Ertosun, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in “Yargıtay tutukluluk süresi dolan sanıklar hakkında bir şey yapmamakta direniyor” iddiasına yanıt verdi: “Tutuklu dosyaları zaten önceliklidir, istinaf mahkemelerini kursunlar, açıklamaları esefle kınıyorum.”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) tutukluluk sürelerini sınırlayan 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından başlayan tartışmalar üzerine, Yargıtay'a ilişkin yaptığı açıklamaya bir cevap da HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’dan geldi. Yargıda ısrarlı direniş olduğunu iddia eden Ergin’e, istinafı kurdurtmayan Yargıtay mı? diye soran Ertosun, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun HSYK’ya yönelik sözlerine ise destek verdi. Ertosun şunları söyledi:
Tutuklu dosyaları zaten önceliklidir
"Yargıtay’da tutuklu dosyaları zaten önceliklidir. Tutuklu dosyaları, zaman aşımı yakın olan dosyalar öncelikle incelenir. Her daire bunu yapar. Hiçbir daire bunun dışına çıkmaz, hatta adli tatil sırasında nöbetçi kalan daire de tutuklu dosyalarını inceler. Keza aynı şekilde, tahliyesi yakın olan kişilerle ilgili dosyalar da incelenir. Zaman aşımına yakın olan dosyalar incelenir. Bunda “ısrarla incelenmedi” diye bir şey söz konusu olamaz. Hatta tebliğnameler üzerinde “tutuklu iş”, “zaman aşımı yakın iş” diye yazar. Ve böyle dosyalar öncelikle incelenir. Ayrıca bilgisayar programlarımızda da bunlar vardır. Oradan da dosyalar getirilir. Zaten ilgili başkan, tutuklu dosyalar önüne geldiği an hemen tevzi eder, zaman aşımı dosyası geldiği an hemen tevzi eder. Bir Yargıtay üyesi olarak böyle bir düşünceyi kabul etmem mümkün değil. Bu şekildeki açıklamaları bir Yargıtay üyesi olarak kabul etmiyor ve esefle kınıyorum.
Bu malzemeden ancak bu olur
Yargı neden dirensin? Bakın şu var; siz malzemeyi hazırlıyorsunuz, yargının önüne koyuyorsunuz. Diyelim ki taze fasulye ve domates verip yemek yap diyorsunuz. Ben bundan ancak fasulye yemeği yapabilirim, kalkıp da patates yemeği yapamam. Bu malzemeden ancak bu olur. Olay bu.
Kanunu daha açık yazsınlar
Yasama organı meclis kanun çıkardı mı? Çıkardı. 102.maddede asliye cezalar yönünden yazılanlarla ağır cezalar yönünden yazılanlar birbirinden farklı cümleler mi? Farklı cümleler. Şimdi asliye ceza yönünden ne oluyor? Bir buçuk yılı aşamaz diyor. Orda bir itilaf çıkıyor mu? Çıkmıyor. Ama diğerinde itilaf çıkıyor. Bu itilafı önleyecek mekanizmalar kimin elinde? Daha açık yazsınlar kanunu. Kimsenin itirazına mahal vermeyecek şekilde yazsınlar. Mesela insan hakları mahkemesi tutukluluk sürelerini kısaltın diyor Türkiye’ye. Bu kanun maddeleri niye getirildi? Adil yargılama sağlansın, tutukluluk süreleri kısalsın, yargılama çabuk bitirilsin diye getirildi. Ama ne oldu? Gene olmadı.
İstinaf Mahkemelerini kurdurtmayan Yargıtay mı?
İstinaf mahkemelerini kursunlar. İstinafı niye kurmuyorlar? Avrupa Birliği yazı yazıyor, istinafı kurun diyor. İstinafı kurmayan, kurdurtmayan Yargıtay mı? HSYK’nın kararı yok mu? HSYK 9 yerde istinafı kurun demedi mi? Kursunlar, ben bunu yıllardan beri söylüyorum. İstinaf kurulduğu zaman Yargıtay’a gelen dava akışı azalacaktır. Ve göreceksiniz yargıtaya yöneltilen bu eleştiriler de gitgide azalarak sıfırlanacaktır. Gerçek işlevi içtihat mahkemeleri düzeyine inecektir.
80 bin çek davası var
Türkiye’de öyle bir dava akışı var ki... Düşünün, rakamlarda yanılabilirim ama 80 bin tane çek davası var şu anda. Yüz binlerce hırsızlık, gasp davasından bahsediliyor. Elektrik hırsızlığı davalarını düşünün Türkiye’de. Bunlar nasıl bitecek? Dava akıyor önünüze. Bunları kim önleyecek Türkiye’de? Yani şimdi bu elektrik hırsızlığı için istinaf kurulsa bunlar gelmeyecek Yargıtay’ın önüne. Çeklerle ilgili istinaf kurulsa bunlar da gelmeyecek. 80 bin rakamı en az 4 tane (Yargıtay) daire demektir.
Avrupalı Yargıçlar bize gülüyor
Ayrıca siz ceza kanununu 2005’ten beri sürekli değiştirirseniz, uzlaşma mekanizmasını getirirseniz, hükmün açıklanmasını geriye bırakılması mekanizmasını getirirseniz, bunlarla ilgili süreleri değiştirirseniz Yargıtay ne yapsın? Acaba Türkiye Cumhuriyeti’nde 2005’ten beri kaç defa değişti ceza kanunu? İşte bunları düşünsünler. İşte mesela çek kanununu en son geçen sene kim değiştirdi? Hangi Avrupa ülkesinde bizdeki kadar çek davası var? Bir tane örnek göstersinler bana. Biz Avrupalı yargıçlarla görüştüğümüz zaman adamlar gülüyor bize böyle dava mı olur diye?"
Kılıçdaroğlu ile aynı fikirdeyim
Ertosun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, HSYK’ya yönelik, “sorumluluğunuzu, görevinizi bilin, gereğini yapın” sözlerine ise destek verdi. Ertosun Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ilgili şunları söyledi: “Ben Kılıçdaroğlu’nun demecinden şunu anladım; Yargıtay 4. hukuk dairesinin tazminat kararı verdiği hakimler vardı. O hakimler yönünden malum, reddi hakim talebinde bulunuldu. Sayın Kılıçdaroğlu o hakimlerle ilgili olarak HSYK’yı göreve çağırdı. O hakimler, o olaydan dolayı mahkum olduğundan HSYK bunlar hakkında gereğini yapsın dedi. Bana göre de HSYK, ilgili hakimler hakkında verilen bu kararı dikkate almalı. Ben de aynı fikirdeyim. Ortada bir karar var. Bu kararda, “ilgili hakimler bu nedenle tazminata mahkum edilmiştir” deniliyor. HSYK idari bir makam olarak, ben bunu dikkate almıyorum diyemez."