HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, "FETÖ'nün 2007 yılına gelindiğinde Türk yargısının büyük çoğunluğunu ele geçirdiğini, bu tarihten itibaren yargıyı silah haline getirdiğini" öne sürdü.
DHA'nın haberine göre Yılmaz, şunları söyledi:
"Yüksek yargıda bugün kurul üyesi olup da kurul üyeliği düşen bir arkadaş beyanında, 'Dairemizdeki dosya Pensilvanya'ya götürüldü. Pensilvanya'da çete lideri Fethullah Gülen'in talimatı gereği sonuçlandırıldı. Bir çok dosya da bu şekilde yapılırdı' diyor. Hani nerede o batının çok önem verdiği, hepimizin baş tacı olan adalet kavramı."
Bolu Abant Tabiat Parkı'nda bulunan Büyük Abant Oteli'nde 3 gün sürecek, 'Yargı Etiğinin Güçlendirilmesi Projesi' toplantısı başladı. Toplantıya HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, HSYK 1'inci Daire Başkanı Halil Koç, HSYK 3'üncü Daire Başkanı Metin Yandırmaz, HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı Michael Ingledow ve akademisyenler katıldı.
"FETÖ yargıyı silah haline getirdi"
Toplantının açılışında konuşan Yılmaz, 93 yıllık Cumhuriyet tarihinde başarı destanı yazan Türk yargısının 2007'den itibaren tartışılır hale geldiğini söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Yargı tarihine baktığımızda 2007’ye kadar Türk yargısı tüm eksikliklere rağmen çok onurlu, güvenilir yargı hizmeti verdi. O tarihe kadar da kamuoyu yoklamalarında güvenilirlik oranımız hiç yüzde 80’in altına düşmedi. Ne olduysa 2007 yılından itibaren başladı. İleride Türk yargısının tarihi yazılırken bu döneme işaret edilecek. Bütün imkansızlıklara rağmen 2007 yılına kadar yüzde 80 güvenirliliği tutturan, Türk toplumunun nezdinde çok saygın yeri olan Türk yargısı, bu tarihten itibaren yavaş yavaş tartışılır hale gelmeye başladı. Hakim ve savcıların arasına 40 yıldır sürdürülen bir sinsi teşkilat, 40 yıldır sıza sıza 2007 yılına ulaşıldığında teşkilatın büyük çoğunluğunu oluşturur hale geldi. Yargıda en kilit noktaları bu grup ele geçirdi. O örgütün çete liderinin direktifleri doğrultusunda gizli gizli örgütlenerek, saklanarak yargıda da personel ve teftiş gibi önemli yerleri elde edip yargıda örgütlendiler. Yargının en kilit makamlarını ele geçirerek 2007 yılından itibaren yargıyı kendi örgütlerinin silahı haline getirdiler."
"Yargıtay üyeleri Pensilvanya'dan seçildi"
Yılmaz, "bu yapının Ergenekon, askeri casusluk, Odatv, şike davası, Selam Tevhid ve 17-25 Aralık soruşturmalarında adalet ülküsünden uzaklaştığını" söyleyerek şöyle devam etti:
"Sadece kendi örgüt menfaatleriyle hareket edip, kendi rakiplerini yargı yöntemiyle tasfiye yöntemini seçtiler. Nereden mi biliyoruz Bugün artık elimize ulaşan bir çok itirafta gerçek bir hukukçunun tüylerini ürpertecek beyanlarının yer almasından biliyoruz. Ben hukukçu olarak çok utanıyorum, utanmayanlar düşünsün. Öyle beyanlar var ki orada, gazeteye yansıdığı için söylüyorum. Benden önceki başkanvekilinin kendi beyanı. Çeteye ne zaman girdiğini, ne zaman örgüt üyesi olduğunu ve örgüt çalışmalarını nasıl yaptıklarını açıkça anlatıyor. Hele öyle bir bölüm var ki Yargıtay'a üye seçimlerinin belirlendiği bölüm. Açıkça o güçlenen ve şımaran örgüt, 'Liderimizden talimat aldık. Pensilvanya'daki liderimiz 140 üyeden aşağı Yargıtay üyeliği kabul etmiyor' diyor. Şuna bakar mısınız. Yargıtay üyeliği liyakat ve ehliyete göre seçilmiyor. Pensilvanya’daki bir liderin dayattığı bir listeye göre Yargıtay üyesi seçiliyor. Bu tüyleri ürpertmiyor mu?"
Yüksek yargıda kurul üyeliği düşen eski bir üyenin ifadesine de dikkat çeken Yılmaz, "Diyor ki 'Dosya Pensilvanya’ya götürüldü. Pensilvanya’da çete lideri Fethullah Gülen’in talimatı gereği sonuçlandırıldı. Birçok dosya da bu şekilde yapılırdı. Önemli dosyaların fotokopisi çekilir, ilgili kişiye iletilir.' Niçin yapıyorsun bunu O ilgili kişiden nemalanmak adına. Hani nerede o adalet kavramı Batının çok önem verdiği, bizim baştacı ettiğimiz adalet kavramı nerede Delillere göre değil, Pensilvanya’daki örgüt liderinin talimatıyla sonuçlandırılan dosya. Bunu duyunca her hakimin tüylerinin diken diken olması lazım" dedi.
"Her türlü çeteden arındıralım yargıyı"
İş başına geldikleri 2014’ten itibaren Türk yargısını tekrar ayağa kaldırma çabası içinde olduklarını belirten Yılmaz, "Türk yargısını, tekrar o tarafsız konumuna, adalet dağıtan, huzur veren, birleştiren o konumuna yükseltmek istiyoruz. O nedenle de her türlü çeteden arındıralım yargıyı ki gerçek hakim ve savcıların görev yaptığı yer haline gelsin. Hiç başka bir kaygımız olmadığını defeaten söyledik. Bu masa etrafında oturan birçok hakim ve savcının farklı yaşam biçimlerine sahip kişilerden oluştuğunu 21 yıllık müfettişlik görevim sebebiyle biliyorum. Yargıdaki bu çeşitlilik sürsün ve yargı sadece ve sadece başlangıçta işaret ettiğimiz Türk halkının mutluluğunu, birliğini, huzurunu ve barışı sağlayan, kollayan, adalet hizmetkarı olsun istiyoruz. Bu şiarla yola çıktık 2014’te hep birlikte" diye konuştu.