Türkiye’de 'adaletin bugün değil dün de hata yaptığını’ ifade eden Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, 2016 sonrası süreçte en büyük sorunun ‘bilgi seviyesi açısından noksan tecrübesiz hakim ve savcılar’ olduğunu söyledi.
Millyet’teki habere göre, Bolu’daki Abant Tabiat Parkı’nda düzenlenen 'Orman Ceza Hukuk Sempozyumu’nda konuşan HSK Başkan Vekili Yılmaz, “Türkiye’de adaletin 2016’dan sonraki sürecini düşünürsek en büyük sorunumuz bilgi seviyesi açısından noksan tecrübesiz hakim ve savcılar. Bunları biz de biliyoruz ama diğer yandan bizim alt yapı eksikliklerimiz. Adalet sadece bugün değil dün de hata yapıyordu. Birkaç dava üzerinden Türkiye’de adalet yoktur demek ve bu inancı yaygınlaştırmak hiç kimseye yarar sağlamaz” dedi.
"Biz eksikliklerimizi herkesten iyi biliyoruz"
15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra hakim ve savcıların gösterdiği fedakarlığın görmezden gelinemeyeceğini kaydeden Yılmaz, “2016 yılı rakamlarına göre hakimlerimiz 2,5 milyon ceza davası, 3,5 milyon hukuk davasını gördü. Bir gün içinde Ankara adliyesine belki 80-100 bin kişi, İstanbul adliyesine 100-150 bin kişi adalet arayışı için gidiyor. Bu davaların içinde sadece belli davalar yok, gasp, ırza geçme, adam öldürme, ticari ve boşanma davaları var. Biz hain darbe teşebbüsünden sonra bile pazartesi günü adliyeleri açık tuttuk, tek hakimsiz mahkeme olmadı. Hakim yokluğundan ertelenen tek duruşma olmadı. Hiçbir devlet bunu başaramaz. Eğer bu kadar iş yükü altında çaba gösteren hakimlerin bu fedakalarlığını görmez ve Türkiye’de adalet yok denirse evvela o hakim ve savcılara büyük haksızlık yapmış oluruz. Biz eksikliklerimizi herkesten iyi biliyoruz, eğitim yoluyla bu eksiklerimizi hızla gidereceğiz. Yeni alımlarla birlikte, Pazartesi günü bin 300 hakim ve savcı kura çekerek görev yerlerine gidecek. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde adliyenin bu sorunların bir çoğunu konuşmayacak hale geleceğiz” diye konuştu.
"Eğer adalet çökerse devlet çöker; iktidar, muhalefet herkes duyarlı olmalı"
İktidara ve muhalefete, adalet konusunda ‘duyarlı’ olmaları çağrısı yapan HSK Başkan Vekili, adaletin eskiden de tartışıldığını ama şimdi daha geniş kesimler tarafından tartışılır hale geldiğini belirterek şöyle devam etti:
"Bunun hem iyi hem de kötü tarafı var. İyi yönü, üzüm yemeye yönelik her eleştiri baş tacıdır. Ama eleştiri bağcı dövmeye dönüşürse işte o çok büyük bir haksızlık oluyor. Hem bize hem adalete hem de ülkeye büyük haksızlık. Şunu hiç kimse unutmasın, eğer adalet çökerse devlet çöker. Adalet mülkün temelidir sözü adliye binalarında ve duruşma salonlarına asılmış süsten ibaret değildir. Hakikaten adalet mülkün temelidir, yani devletin. Onu yok ettiğiniz anda devletin çökmesi mukadder değil muhakkaktır. Buna emin olun. O yüzden sorumlu olan herkes, özellikle siyasetçilere rica ediyorum, iktidar, muhalefet herkes adalet konusunda çok duyarlı olmalı.
"Adalet eleştirileri son derece sağlam bilgilere dayanmalı ve yapıcı olmalı. Adalet sadece hükumetlerin meselesi değildir. Hükumeti eleştirirken kullanılacak herhangi bir argüman da değil. Çünkü adaletsizlik inancının yayılması ve devletin zaafa düşer hale gelmesi sadece hükumetlere değil topumuza zarar verecek.”