Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik Partileri (CSU) Berlin'de seçim programlarını tanıttılar. Toplantıda Hristiyan Demokrat Birlik Genel Başkanı Angela Merkel ile Hristiyan Sosyal Birlik Partisi Genel Başkanı Horst Seehofer, birlik, beraberlik mesajı verdi. 76 sayfalık, "İyi ve yaşamayı istediğimiz bir Almanya için" başlıklı program, her iki partinin yönetimleri tarafından onaylandı.
Toplantıda konuşan Seehofer, mülteci krizi sırasında sert eleştiriler yönelttiği Merkel'e "gözü kapalı güvendiğini" vurgularken, hiçbir konuda görüş ayrılığı içinde olmadıklarını belirtti.
Merkel ise konuşmasında programı, "Ülkeyi bölmek yerine birleştirecek bir seçim programı" diye tanımladı.
Programın içeriğinde neler var?
Hristiyan Birlik Partileri'nin seçim programı ailelere daha fazla kolaylık sunulması, gelir vergisinde yılda 15 milyar euro düşüş, yatırım harcamaları, emniyet, itfaiye ve kalkınma yardımlarına ayrılan miktarın ise artırılmasını öngörüyor. Hristiyan Birlik Partileri ayrıca seçim programlarında 2025 yılına dek 2 milyon 500 bin olan işsizlerin sayısını yarı yarıya azaltmayı da planlıyor.
İç güvenlik konusunda eyaletlere desteğin artırılması ve emniyete ek kadro açılması da planda yer alan noktalardan biri. Hristiyan Birlik Almanya genelinde 15 bin polis kadrosunun daha açılmasından yana. Eyalet emniyet teşkilatları arasındaki bilgi bankaları arasındaki ağın daha da güçlendirilmesi de programda yer alıyor.
'Sığınmacılara üst sınır getirilmesi' yer almadı
Seçim programında Birlik partileri arasında daha önce tartışmalara neden olan sığınmacılara üst sınır getirilmesi konusu yer almadı. Hristiyan Sosyal Birlik sığınmacı sayısının yılda 200 bin ile sınırlı tutulmasını istiyor. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi 23 Temmuz'da Bavyera'da açıklayacağı "Bayvera planı"nda seçime dair talepler ve olası koalisyon beklertilerine dair bilgi verecek. Bu planda CSU'nun sığınmacı üst sınırı konusuna yer vermesi beklenior. Ayrıca Almanya'ya uyum sağlamayı reddeden ve yasaları kötüye kullanan sığınmacıların oturma izinlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalması gibi önlemlerin de bu planda yer alabileceği belirtiliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Afp/Reuters, HT/BD