Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 124. duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’n bugün görüldü. Duruşmada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları sürdü. Duruşmada savunmasını yapan dönemin Trabzon Emniyet Müdürü sanık Reşat Altay, olay öncesinde sonrasında kendisine bilgi verilmediğini söyleyerek "Bu davada yargılanmaktan müteessirim." dedi.
Mahkeme, ara kararını açıklayarak duruşmayı 22 Ocak’a erteledi.
TIKLAYIN - 50 soruda Hrant Dink cinayeti dosyası: 14 yıllık adalet mücadelesi hâlâ sonuç vermedi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, mütalaada "Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 23 yıl aydan 35 yıl 6 aya kadar hapsi istenen dönemin Trabzon Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Reşat Altay savunmasında, yaklaşık 42 yıl emniyette çalıştıktan sonra 2015'te yaş haddinden emekli olduğunu belirtti. Altay, "42 yıllık çalışmam boyunca soruşturma geçirmedim, ceza almadım. Hizmet hayatım boyunca çalışmalarım nedeniyle ödüllendirildim. Meslek hayatımın tümü terörle mücadeleyle geçti. Hizmet hayatım boyunca kanunlara uygun, objektif, devletimin ve milletimin ilkelerine saygılı bir çalışma içinde oldum. Bu davada yargılanmaktan müteessirim" dedi.
Sanık Altay, "Bir gün sonra olayın failinin babasının ihbarda bulunması sonrasında lazım gelen çalışmaları yaptırdım. Bunlar sonucunda aynı gün fail, azmettirici, işbirlikçilerin yakalanmasını sağladım. Erhan Tuncel'in yakalanarak İstanbul'a gönderilmesini sağladım. Ankara'ya gittim il emniyet müdürleri toplantısına katılmak için, orada görevden alındım. Sonrasında Trabzon'dan hemen ayrıldım. Olay günü ve öncesi istihbarat daire başkanlığı ve istihbarat şube müdürlüğü tarafından bana bilgi verilmedi. Dink'in öldürülmesi olayının aydınlatılması için yürütülen soruşturmalarda her zaman doğruyu söyledim. Bu konuda benim tarafımdan sahte bir evrak veya gizlenmiş bir evrak yoktur. Dink'in öldürüleceği bilgisine önceden sahip olsaydım olayın engellenmesini sağlardım. Yaptığım çalışmalar bu sözlerimin en büyük teminatıdır. Yargılama sonucunda adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Beraatimi istiyorum" diye konuştu.
Mütalaada, "Anayasayı ihlal", "Kasten öldürme" ve "Örgüte üye olma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve 15 yıla kadar hapsi eski Adana Jandarma Bölge Komutanı sanık Hamza Celepoğlu ise savunmasında, "2006-2007'de İtalya'da dil eğitimindeydim. Olay öncesinde, sonrasında hiçbir yerde bulunmuyorum. Bu davaya dahil edilecek bir suçum ve bir delil de yoktur. Bırakın sanık olarak, tanık olarak bile bu davanın hiçbir yerinde yokum" dedi.
Duruşma ertelendi
Sanıklar Veysal Şahin, Volkan Şahin ve Okan Şimşek'in tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Muharrem Demirkale ve Ercan Gün'ün de tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma ertelendi. (DHA)