Gündem

Hizbullah’tan Gülen’e 2. Güneydoğu uyarısı

Hizbullah ile Güneydoğu'da çekişen Gülen cemaatine örgütten ikinci uyarı geldi: Kısa sürede etkisiz hale getiririz!

21 Nisan 2009 03:00

Hizbullah ile Güneydoğu'da çekişme yaşayan Gülen cemaatine örgütten ikinci uyarı geldi: Kısa sürede etkisiz hale getiririz!

Tempo24

Hizbullah ile Gülen cemaati arasındaki gerilim tırmanıyor. Örgüt, 2008 yılında yaptığı uyarının ardından cemaate bir ihtar daha gönderdi.

Hizbullah'ın 20 nisan 2009 tarihli açıklamasında Gülen cemaati için "Hizbullah tarafından kısa süre içerisinde etkisiz hale getirilebilecek bir pozisyondadırlar" ifadesi kullanıldı.

Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır da, Hizbullah ile cemaat arasındaki gerilimi köşesine (21 Nisan 2009) şöyle taşıdı:
"Zaten öteden beri birbirlerinden hazzetmeyen bu iki grup arasında son günlerde anlaşılmaz bir gerginlik var. Hizbullahçılar ne zamandır Gülen hareketinin medyasının bazı yayınlarından şikâyetçiydi. Son olarak Gülen’in bizzat yaptığı ve Hizbullah’ı da hedef aldığı açıklama üzerine tam anlamıyla alarma geçmiş durumdalar. Dün (20 Nisan 2009) ‘Hizbullah Basın Bürosu’ adına kaleme alınan bir basın bildirisinde bu konu ele alınıyor ve bir çatışma ihtimaline dikkat çekiliyor.”

‘Şiddet uygulamayacağız, ama...'

Hizbullah’ın Gülen cemaatine gönderdiği bildirideki bazı bölümler şöyle:

“Bu sefer de Fethullah Gülen grubu üzerinden, çatışma ortamı oluşturarak bir fitne ateşinin fitilinin tutuşturulmak istendiği müşahade edilmektedir (...) Gülen ve grubu kendi iradesi ve öz gücüyle böyle tehlikeli bir işe kalkışabilecek bir konumda değildir. Yine herkes çok iyi biliyor ki böyle bir çatışma durumunda, Hizbullah tarafından kısa süre içerisinde etkisiz hale getirilebilecek bir pozisyondadırlar. (...) Hiçbir şekilde bunlara şiddet uygulamayacağız. Oynanmak istenen oyunu bozmak için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz (...) Buna rağmen birileri Hizbullah ismini kullanarak bazı tepkiler gösterebilir. Ancak halkımız şunu iyi bilsin ki; bizim cemaat olarak tavrımız, dile getirdiğimiz şekilde olacaktır. Bunun dışında gelişecek hiçbir tavır ve eylem Hizbullah’a ait olmayacaktır...”

Hizbullah, 2008'de de uyarmıştı

Hizbullah ile Fethullah Gülen cemaati arasındaki gerginliğe, 2008 yılında yazdığı bir haberle Cumhuriyet gazetesinden Mehmet Faraç da dikkat çekmişti.

Faraç, Gülen cemaatinin yayın organlarında Ergenekon – Hizbullah ilişkisi iddialarına vurgu yapan haberlerin Hizbullah’ı rahatsız ettiğini ve iki grup arasında Güneydoğu’da ciddi bir çekişme yaşandığını yazmıştı. Cemaate yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesinde yayımlanan “Hizbulvahşet’in büyük hamisi Ergenekon” başlıklı habere dikkat çeken Faraç, bu haberin Hizbullah yöneticilerini kızdırdığını ve örgütün bazı gazetecilere bir açıklama gönderdiğini yazmıştı.

'Bağlı bulunduğunuz derin devlet'

Hizbullah’ın gönderdiği açıklamada şöyle deniyordu: “Son günlerde özellikle Fethullah Hoca grubuna bağlı basın yayın organlarında Hizbullah cemaatini Ergenekon yapılanmasıyla ilişkilendirme çabaları görülmektedir. Her halinden ısmarlama ve hayal ürünü olduğu anlaşılan bu yazı çelişkilerle doludur. Bu grubun, aynı istikamette masa başında ürettikleri hayal ürünü yalan ve iftiralarına geçmişte de şahit olduk. Fethullah Hoca grubuna birkaç hatırlatmalarda bulunmak isteriz. İslama bağlılıkta eğer samimi iseniz, içinde bulunduğunuz bu hal ve eylemlerinizde İslamı ölçü olarak almanız gerekir. Belgesiz iftira ve karalama eylemlerini değil İslami bir cemaate karşı yapma, kâfir bile olsa hiçbir insana karşı böyle bir fiili işlemeye İslam cevap vermemektedir. Bugün atılımlar ve çıkarmalarla yerleşmek istediğiniz Güneydoğu’ya gelip rahat faaliyet yürütme imkânını, bağlı bulunduğunuz derin devlet size sağlamamıştır. Aksine Hizbullahçıların Allah yolunda akıttıkları temiz kanlarının bereketiyle oluşan ortam sayesinde olmuştur. Doksanlı yıllarda içinde bulunduğunuz zillet ve alçaltıcı durumu unutmayın.”

‘Bölge halkı sizi tanıyor’


“Hizbullah Basın Bürosu” imzasıyla yapılan açıklamada, Gülen grubunun “Devlet nezdindeki konumunu güçlendirmek, maddi ve teşkilati varlığını korumak uğruna kendi dışındaki İslami gruplara saldırı ve düşmanlık yaptığı” öne sürülerek şu ifadelere yer verilmişti:

“Kürt halkına hakaret içerikli dizileri televizyonunuzda yayınlatmaktasınız. Şoven tavrınızı İslami bir kamuflajla yaptığınız için bu hatalarınızın bedelini Müslümanlar ödemektedir. Her ne kadar bölge halkı sizi iyi tanıyor ve gerçek yüzünüzü biliyorsa da Türkiye genelinde bu yayınlarınızla iğfal ettiğiniz çok sayıda insan vardır. Bunların hesabının, bu dünyada sorulmazsa bile ahirette sorulacağını unutmayın. Hizbullahi Müslümanlara bu şekilde saldırma ve onları karalamanın nedeni, gerçek kimliğinizin ve bağlantılarınızın ortaya çıkacağı telaş ve endişesi içinde olduğunuz gibi bir tedirginlik gözlenmektedir. İçeride derin devlet ve gayrimeşru oluşumlarla, dışarıda ise uluslararası müstekbir güçlerle var olan karanlık ilişkilerin ortaya çıkmasından en çok korkusu olanlar sizler olmalısınız. Ayrıca Ergenekon operasyonunun tek tanığı olan ve Kanada’ya yerleşen şahsın da sizin televizyonun personeli olduğunu herkes bilmektedir. Sözde İslami bir grubun iftiralarını tel’in ediyoruz.”