T24 - Yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar’ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından yargılanan Hizbullahçı Cemal Tutar, örgütün ikinci adamı Edip Gümüş ile örgüt üyeleri Mahmut Varol, Abdulkerim Kaya, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Sinan Yakut, Şeymus Kınay, Kemal Gülsen ve Fuat Balca önceki gece saat 03.00’te serbest bırakıldı. Karşılayan binlerce kişi, halaylar çekip tekbir getirdi.
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ
Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahke-mesi’nde görülen Hizbullah ana davasında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 10 Hizbullahçı, davanın Yargıtay’daki temyiz aşaması 10 yıldır sonuçlanmadığı için yeni yasa gereği önceki gece Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden tahliye edildi. Hürriyet gazetesinde yayımlana haber şöyle:
Yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar’ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından yargılanan örgütün askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar, örgütün ikinci adamı Edip Gümüş ile örgüt üyeleri Mahmut Varol, Abdulkerim Kaya, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Sinan Yakut, Şeymus Kınay, Kemal Gülsen ve Fuat Balca’yı sabaha karşı 03.00’te karşılayan binlerce kişi, halaylar çekip tekbir getirdi.
Hizbullah’ın askeri kanat sorumlusu olduğu öne sürülen Hacı İnan ve İstanbul sorumlusu İlyas Kutulman’ın da aralarında bulunduğu 8 kişi tahliye oldu. İnan ve Kutulman, askerlik işlemleri için Bolu Askerlik Şubesi’ne götürüldü.
Cennette de beraberiz
Kamyonet kasasına çıkarak kendisini bekleyenlere seslenen Edip Gümüş, “Yüce Allah’a selam, Peygambere selam. Hepiniz çok hoşgeldiniz. Mevlam hepinizden razı olsun. Cenab-ı Allah sizin sevginizi öbür dünyada da karşılıksız bırakmayacak. Ahirette de karşılıksız bırakmayacak. Allah-u Teala cennete de bizleri karşı karşıya getirecek. Sizi meşgul etmeyeyim. Bütün kardeşlerle buluşma şansımız olacak” dedi. Cemal Tutar, Abdülkerim Kaya, Mahmut Demir Kemal Gülşen ve Fuat Balca, askerlik işlemleri için polis tarafından Askerlik Şubesi’ne götürüldü.
Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü 17 Ocak 2000 İstanbul Kavacık operasyonunda silahları ile polise teslim olan Edip Gümüş 29, Cemal Tutar tam 101 silahlı eyleme iştirakten yargılanıyor. PKK’ya ve liderliğini Fidan Güngör’ün yaptığı Hizbullah’ın Menzil kanadına yönelik eylemlerin de planlayıcısı Gümüş, toplam 32 kişinin domuz bağı ile işkence edilerek öldürülmesi emrini verdi. Kurbanlardan bir çoğu gömüldükleri mezar evlerde bulunurken Fidan Güngör ise hala kayıp. Gümüş’le birlikte tahliye olan, cemaatin arşivcisi olarak kabul edilen ve uzun süre örgütün Diyarbakır- Askeri sorumluluğunu üstlenen Cemal Tutar ise aralarında bizzat katıldıklarının da bulunduğu 101 eylemle ilgili suçlandı. İddianameye göre Tutar, PKK’lı olduğu gerekçesiyle yaklaşık 41 kişinin öldürülmesi emrini verdi.
150 cinayet 80 yaralama
1991 yılında Hizbullah’a katılan ve Şubat 2002 yılında yakalanan Sinan Yakut da tahliye olan isimler arasında yer aldı. Yakut, 4 Eylül 1993 tarihinde Batman’da öldürülen DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın öldürülmesine neden olan eylemin emrini vermişti. Diyarbakır’da 10 yıldır süren 34 sanıklı Hizbullah Ana Davası geçen yıl karara bağlanmıştı. Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 198 silahlı eylemi yapan, 156 cinayet, 80 yaralama olaylarından sorumlu 16 sanığı ömür boyu hapis cezasına çarptırmıştı. Dava temyiz aşaması için Yargıtay’a gitmişti.
KURİŞ’İN CESEDİ
İslamcı yazar Konca Kuriş ve Malki cinayeti davası sanığı Mehmet Sümbül’ün sorgulanıp öldürüldüğü de bu operasyonlarda bulunan kasetlerle anlaşıldı. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:
Emniyet sorgusunda, Kuriş’in Konya’da öldürüldüğü evin adresini verdiği iddia edilen Gümüş’ün beyanları, Mersin’deki evinin önünden kaçırıldıktan sonra bulunamayan Kuriş’in cesedinin bulunmasını sağladı. Adana’da, Beylerbeyi, Kirazlıtepe’de, Ankara’da art arda domuz bağı yapılmış, bir bölümü teşhis bile edilemeyen cesetler bulundu. Örgütün arşivleri de aralarında eski DEP milletvekili Mehmet Sincan’ın da bulunduğu Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetlerin Hizbullah’ın eylemleri olduğunu ortaya koydu.
ANA DOSYA DİYARBAKIR’DA
Türkiye genelindeki eylemleri nedeniyle, farklı illerde farklı davalar açılırken, Hizbullah ana dosyası Diyarbakır’a gönderildi. Velioğlu’ndan sonra örgütün en üst düzey isimleri olan Edip Gümüş ve Cemal Tutar’ın isimleri de bu dosyada yer aldı. 188 cinayetten sorumlu tutulan Hizbullah terör örgütünün ana davası, 15 sanıklı olarak 10 Temmuz 2000’de Diyarbakır DGM’de başladı.
İddianamede sanıklar Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balca 28, Mehmet Feysel Bozkuş 16, Abdülkerim Kaya 15, Mehmet Varol 13, Mustafa İpek 10, Mahmut Demir 26, Kemal Gülşen 16, Yunus Avcı 11, Sinan Yakut 16 eylemden sorumlu tutuluyordu. Zamanla, açılan ek davalarla, sanık sayısı 31’e çıktı.
DGM’lerin kapatılmasından sonra dava özel yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Davanın ilk aşaması, 2-3 ayda bir yapılan duruşmalar, savunmaların hazırlanması için aylarca süre istenmesi, adli tıp raporlarının birkaç yılda gönderilmesi, sonradan yakalanan sanıkların savunmalarının geç alınması, mahkemeler arası yazışmalar gibi nedenlerle, 8 yılda, ancak mütaala aşamasına geldi. Savcılık, Mayıs 2008’de 18 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Karar ise mütaaladan 1.5 yıl sonra verildi.
İYİ HAL İNDİRİMİ
Önceki gün tahliye edilen isimlerden Cemal Tutar, esas hakkındaki savunmasında, Hizbullah cemaatinin gayretleri ve Allah’ın yardımı ile 90’lı yıllarda Güneydoğu halkının özüne döndüğünü vurguladı. Hizbullah’ın iki durumda cihada başvurduğunu belirten Tutar, “Birincisi İslami çalışmaları engellemek isteyenlere ve ikincisi cana, mala, namusa saldırı düzenleyenlere karşı. Evet, biz şeriatçıyız ve hiçbir şeyi zorla yaptırmıyoruz. Biz Allah’ın kitabına ve Hz. Muhammed’in sünnetine göre hareket ediyoruz” dedi. Mahkeme, 57. duruşma sonunda 30 Aralık 2009’da 16 sanığa müebbet hapis cezası verdi.
Mahkeme, bu cezayı belirlerken, örgüt lideri konumundaki sanıkların cezasında iyi hal indirimi yaptı. Mahkeme, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bu yolla müebbete çevirdi. Böylece, ömür boyu cezaevinde kalması gereken sanıkların, 30 yıl sonra tahliye umudu doğdu.
179 DOSYA GÖRÜŞÜLMEDİ
Yargıtay Başsavcılığı, gerekçeli kararı Mart 2010’da tamamlanarak Yargıtay’a gönderilen kararla ilgili tebliğnamesinde, cezaların onanmasını istedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 9 ay sonra, 31 Aralık 2010’da, tutukluluk süresini azami 10 yılla sınırlayan yasanın yürürlüğe gireceğini bilmesine rağmen, 9 ay boyunca dosyayı görüşmedi. Yargıtay, Hizbullah dosyası ile birlikte, benzer durumdaki 179 dosyayı da geçen sürede sonuca bağlamadı. Bu durum, tepki çeken tahliyelere zemin oluşturdu.
2008’de bir kez CMK’nın 102. maddesinin yürürlük tarihini erteleyen Adalet Bakanlığı ve hükümet de bu süreçte, tutuklu dosyalarının görüşülmemiş olmasına rağmen, yargıyı uyarıcı bir ikinci ertelemeye gitmedi.
9. Ceza Dairesi, önceki gün, dava ile ilgili tüm süreçler tamamlanmış olmasına rağmen davayı değil, tutukluluk durumunu görüştü. Davayı görüşüp onama kararı vermesi halinde, sanıkların hiçbiri serbest kalamayacaktı. Ancak 10 yıldan fazla süreyle tutuklu bulunan 10 sanık, 102. maddeye göre durumlarının değerlendirilmesi sonucu serbest kaldı. Yargıtay, temyiz incelemesini ise muhtemelen birkaç ay içinde yapacak. Bu durumda, cezalar onanırsa, sanıkların yeniden bulunup cezaevine konulması gerekecek.