Türk Milli Takımı, Güney Afrika'da düzenlenecek 2010 Dünya Kupası'na gidememe tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Grup lideri İspanya ile oynayacağı maçlar öncesi zirve hesapları yapan Ay-Yıldızlılar, 4 gün arayla 2 kez mağlubiyete uğrayıp sıralamada Bosna- Hersek'in 4 puan gerisine düştü.
5. Grup'ta Estonya ve Ermenistan'la iç sahada, Bosna ve Belçika ile deplasmanda karşılaşacak olan A Milli Takım'ın akıbeti ise sadece alacağı sonuçlara bağlı değil. Kırmızı-Beyazlı ekibimiz Bosna'yı yenmesinin yanı sıra iyi bir çıkış yakalayan Boşnakların en az bir kez berabere kalmasını da bekleyecek. Üstelik ikinci olsak bile finallere kalmak için baraj maçı oynayacağız.
Son yıllarda Bosna ile Türkiye'nin yolları çok sık kesişmeye başladı. 2008 Avrupa Şampiyonası öncesi aynı grupta yer aldığımız Bosna-Hersek'e Saraybosna'da 3-2 yenilmiştik. Ancak asıl kritik randevu İstanbul'daki mücadeleydi. Yunanistan'ın lider unvanıyla garantilediği Euro2008'e Fatih Terim yönetimindeki Millilerimizin de gitmesi için grup ikincisi olması gerekiyordu. Malta, Moldova gibi Avrupa'da esamisi okunmayan ülkeleri yenemeyen Türk Milli Takımı, böylece Norveç'i de potaya sokmuştu. Deplasmanda Norveç'i deviren Türkiye, son maçında Ali Sami Yen'de Bosna'yı ağırlayacaktı. Bu maçın berabere bitmesi dahi Norveç'in Malta'yı mağlup etmesiyle finallerin kapısından dönmemiz anlamına gelebilirdi. Fakat hiçbir iddiası kalmayan Bosna'yı Nihat'ın 43. dakikada attığı golle zar zor 1-0 yenerek 3. olduğumuz Avrupa Şampiyonası'na katılmıştık. Şimdi Türk Milli Takımı'nın rakibi bir kez daha Bosna oldu. Ne var ki Boşnakların 2007'ye göre tecrübesini ve gücünü artırdığı da bilinen bir gerçek.
Zaten İspanya Milli Takımı Teknik Direktörü Vicente Del Bosque de Sami Yen'deki maçın ardından 'dost acı söyler' sözünün doğruluğunu ispat eder gibiydi. Türkiye önünde planlarının tuttuğunu belirten, bir dönem Beşiktaş'ı da çalıştıran İspanyol hoca, "Grupta ikinciliğin favorisi, üzülerek söylüyorum ki artık Bosna-Hersek." değerlendirmesinde bulundu. Her ne kadar umutlu açıklamalar yapsa da Fatih Terim de Milli Takım'ın şansının azaldığını söyledi. Tecrübeli teknik adam, şöyle konuştu: "Bundan sonra kendimizin kazanması, rakibin de kaybetmesi gerekiyor. Tabii ki sonuna kadar devam edeceğiz, hiç kaybederiz demedik. Oyuncu ve ekibimle birlikte her şeyi kovalayacağız. Yaptıklarımız bundan sonra da yapacaklarımızı gösteriyor. Eylül-ekimde diğer maçları oynayacağız, yeni isimler gelecek, her şey daha farklı olur."
Nihat, hırsının kurbanı olmuş
A Milli Takım'ımızın, İspanya ile oynadığı ve 2-1 kaybettiği maçta fazla etkili olamayan Nihat Kahveci, iyi mücadele etmelerine rağmen kazanamadıkları için üzgün olduğunu söyledi. Penaltı pozisyonunun nasıl gerçekleştiğini anlayamadıklarını belirten Nihat, İspanya karşısında yakaladığı fakat değerlendiremediği pozisyonlar için ise, "Onlara gol atmak için çok hırslıydım. Pozisyonlar oldu. Özellikle ikinci yarıda yakaladığım pozisyon önemliydi, ama olmadı.'' şeklinde konuştu. Bosna-Hersek'in de kazanmasıyla aradaki puan farkının 4'e çıktığını hatırlatan Nihat, "Kötü bir durum oluştu. Bundan sonraki hedefimiz 4'te 4 yapmak ve 12 puan almak. Tabii gruptaki durum sadece bize bağlı değil. Bosna-Hersek'in de puan kaybetmesi lazım.'' dedi.
Sami Yen'de Terim-Tanburacı gerginliği
İspanya maçınını ardından basın toplantısında medyanın önüne çıkan Teknik Direktör Fatih Terim, aralarının açık olduğu gazeteci Osman Tanburacı'yı karşısında görünce gerildi. Mikrofonu kenara iterek "Bir şey mi var?" diye soran Terim, "Sizi dinliyorum." cevabını aldı. Terim, düzgün dinlemesi konusunda Tanburacı'yı uyardı. Tanburacı da, "Biz bunları hep dinliyoruz." diyerek karşılık verdi. Terim, bu sürtüşmeden sonra, "Bazı yorumcular kazanırken ortada yok ama kaybettiğimizde ön sıralarda." şeklinde konuştu. Terim'in, Belçika maçından önce bir TV kanalında kendisi hakkındaki yorumlarından ötürü Tanburacı'ya telefonda küfür ettiği iddia edilmişti.
Çarşı'dan İbrahim Toraman protestosu
Fatih Terim, İspanya mağlubiyeti sonrasında taraftarların protestosuna maruz kaldı. Stat çıkışında aracına doğru yönelen Terim'e Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı, kadroya davet etmediği İbrahim Toraman'ı hatırlattı. Taraftarlar Terim ile Toraman'ın fotoğrafının bulunduğu pankart açtı. Pankartta "Hocam güzel diyorsun amansız amansız. Peki vicdanın rahat mı? Türkiye'm neden Toraman'sız." yazıyordu. Terim'in savunma hattında sakat futbolcular nedeniyle zafiyet yaşayan Milli Takım kadrosuna Beşiktaşlı İbrahim Toraman'ı çağırmaması uzun süredir tartışılıyordu.
Madrid'de alkış İstanbul'da küfür
Türkiye-İspanya maçında bazı taraftarlar, F.Bahçe'de forma giyen Güiza'yı, oyuna girişi sırasında ıslıklarla protesto etti. İspanya'nın 2. golünün asistini yapan Güiza, gol sonrası da öfkeli taraftarların tepkisine sebep oldu. Oysa Villarreal'de forma giyen Nihat Kahveci, Bernabeu'ya ayak bastığında İspanyollar sevgi gösterisinde bulunmuştu. Nihat ise bu davranışa alkışlarla karşılık vermişti. Öte yandan, İspanya'daki ilk maç Real Madrid'in stadında oynanmasına rağmen statta az sayıda Real forması giyen taraftar bulunurken Sami Yen'de çok fazla sarı-kırmızı renkleri taşıyan Galatasaray taraftarı görmek mümkündü.
Güiza golü attırdı manşetlere çıktı
uefa.com'da, Türkiye-İspanya maçıyla ilgili "Riera, 92. dakikadaki golüyle Türklerin kalbini kırdı'' yorumu yapıldı. İspanyol AS gazetesi, "Güiza'ya 10 dakika yetiyor" ifadesini başlığına çıkartarak, Fenerbahçe'de forma giyen golcünün "maçı döndüren futbolcu" olduğunu savundu. Marca gazetesi de "Bir olgunluk dersi" ifadesini başlığında kullandı. Gazete, "Türk cehenneminde yenik durumdan galibiyete kavuştuk. Bu galibiyet, İspanya'yı Dünya Kupası kapısından 1,5 adım içeri soktu." değerlendirmelerini yaptı. Marca ayrıca, Güiza'nın kısa sürede kayda değer işler yaptığını, "Çok büyük bir oyun ortaya koyduğunu" yazdı.