Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Nadal'ın şampiyonluğuyla sonuçlanan Roland Garros turnuvasıyla ilgili görüşlerini yazdı.
Uluç, Roland Garros'u ağır bir şekilde eleştirirken turnuvanın bitmesini "işkence bitti" olarak yorumladı.
İşte Hıncal Uluç'un Sabah gazetesinde yer alan yazısının bir bölümü:
"Roland Garros adlı tenis işkencesi bitti.. Kaç gün evde oturdum, bir nebze "Tenis" izlerim diye..
Netin iki yanında topu ellerindeki raketle karşıya atanlar var ama, tenis oynayanlar yok..
Ortada seyre değer yıldız kalmamış, ne kadınlarda, ne erkeklerde..
Beş saatten fazla süren, beş setlik maçlara nefesimiz kesilerek bakardık. Şimdi, üç sette biten maçlarda bile sıkıntıdan patlar hale geldik.
Bakın sadece Tek Erkekler Finali'nden söz edeyim, anlarsınız..
Roland Garros Finali, "Yılın en önemli" dört tenis maçından biri.. Ötekiler Avustralya Açık, Wimbledon ve Amerika Açık Finalleri..
Bu finaller, zamanın en iyi ikisini karşı karşıya getirir. O zaman da müthiş bir mücadele izlersiniz..
Roland Garros finali 6-4, 6-3, 6-2 bitti. Yenilen bir kere bile rakibinin servisini kıramadı.
Sanırsınız ki, kazanan rakibini ezdi. Yahu Roland Garros'da finale yükselen tenisçi ezilir mi?.
Ezilmedi zaten..
İstatistiklere baktım.. Kaybeden, kazananın nerdeyse iki misli "Winner" vurmuş.. Yani "Puan vuruşu!." Peki o zaman niye hem de böyle üç sette perişan olmuş?. Çünkü rakibinden çok ama çok fazla basit hata yaparak puan kaybetmiş.
Bu ne demek?.
Kazanan almamış, kaybeden vermiş finali..
Kazanan "Winner" vuruşu yapma yerine topu risksiz karşıya atarak, rakibin hata yapmasını beklemiş. O da yapmış işte..
Peki o zaman biz seyirciler ne oluyoruz?. Ne seyrediyoruz.."
Yazının tamamı için tıklayın